Sezgisel beslenme, diyet listelerini ve kurallarını kenara iterek besinleri ihtiyaçlarınız doğrultusuna göre seçmenizi temel alıyor. Peki, sezgisel beslenme nedir? Sezgisel beslenmeyi uygularken nelere dikkat etmelisiniz? İşte konuyla ilgili merak edilen tüm detaylar...
Sezgisel beslenme, açlık ve tokluk sinyallerine karşı vücudunuzu uzmanlaştıran bir beslenme alışkanlığı olarak dikkat çekiyor. Ne zaman yiyeceğiniz, neler tüketmeniz ve nelerden kaçınmanız gerektiğiniz ile ilgilenmiyor. Yani temel olarak geleneksel diyetlere karşı olan bir beslenme türü! Buradan yola çıkarak sezgisel beslenme, yemek seçimlerini yapacak en iyi kişinin siz olduğunuz üzerine odaklanıyor. Bunun için vücudunuza nasıl güvenebileceğinizi en baştan öğrenmeniz gerekiyor. “Açken ye, doyduğunda ise bırak” mottosu ile karşınıza çıkıyor. Bu beslenme tarzında en önemli husus ise fiziksel ve duygusal açlığı birbirinden ayırmak!
Fiziksel açlığı biyolojik bir dürtü olarak nitelendirebiliriz. Bu noktadan yola çıkarak size yemek yemeniz gerektiğini söyler. Bu açlık biçimi yavaş yavaş gelişerek size bazı sinyaller verir ve yemek yediğinizde açlığınızı giderebilirsiniz.
Duygusal açlık kavramı ise duygusal ihtiyaçlarınızdan kaynaklı ortaya çıkar. Stres, depresyon, üzüntü, yalnızlık, sevinç gibi duygularınız, açlık ve buna bağlı olarak yemek yeme isteği uyandırabilir. Bu tür açlıktan kaynaklı yediğiniz öğünlerden sonra sahte bir iyi olma durumu ya da pişmanlık hissedebilirsiniz.
Diyeti aklınızdan çıkarmalısınız.
Açlık belirtilerinizi gidermek için yemek yemelisiniz. Ancak uzun süreli aç kalmak fazla yemenizi tetiklediği için dikkatli olmalısınız.
Öncelikle savaş açtığınız besinler ile barışmalısınız. Kafanızda oluşan ne yememeniz gerektiği ile ilgili fikirlerinizden kurtulmalısınız.
Vücudunuz aç olduğunuzu söylediği gibi size doyduğunuzu da söyler. Bu yüzden besinleri yavaş yavaş yiyerek doygunluk hissinize saygı göstermelisiniz.
Yeme alışkanlığınızı eğlenceli hale getirerek bundan keyif almalısınız.
Duygusal açlığınıza yenik düşmeyin. Duygusal boşluklarınızı yemek ile değil başka aktivitelerle doldurmalısınız.
Vücudunuzu eleştirmekten vazgeçin. Fiziksel görünüşünüzü sevin ve onunla barış içerisinde yaşayın.