Betül öğretmen yazdığı kitaplarla kız öğrencilerine ilham oluyor

İBRAHİM YOZOĞLU - Sakarya'da 14 yaşındayken ilkokul öğretmeninin yönlendirmesiyle kitap yazmaya başlayan ve şimdiye kadar 3 eser ortaya koyan öğretmen Betül Saray Metin, özellikle yazarlığa ilgisi olan kız öğrencilerine cesaret veriyor.

14 yaşında yazmaya başladığı, fantastik macera alanındaki ilk kitabı "Koruyucu" 2017'de yayımlanan, ardından aynı serinin devamı "Üçüncü Yoldaş" ve "Anahtar" kitapları okurla buluşan 26 yaşındaki Metin, yazdığı "Mor" ve "Elbis" isimli romanlarını da yakında piyasaya çıkarmaya hazırlanıyor.

Şanlıurfa'da rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmenliği yapan Metin, AA muhabirine, bir tarihi kurgu olan son kitabı Elbis'in üzerinde çok uğraştığını, yazarken büyük keyif aldığını söyledi.

Çok güzel bir eserin ortaya çıktığını dile getiren Metin, "Umarım yakın zamanda okuyucularla buluşur, güzel söyleşiler, imza günleri yaparız. Okuyucularla tekrar bir araya gelmek için sabırsızlanıyorum." dedi.

Elbis'in önceki romanı Koruyucu'dan farklı olarak daha çok tarihi gerçekliğe dayandığını, fantastik ögelerin daha az olduğunu ve İslam tarihinden ögeler içerdiğini anlatan Metin, "Son kitabım araştırmasıyla birlikte 7 yıl sürdü. Ancak kitabı yazarken bırakıp bu arada 'Mor' isimli farklı psikolojik bir roman yazdım. Araya başka roman sıkıştırmış oldum. O da yakın zamanda okuyucularla buluşacak. 'Mor' da biraz daha kişinin iç dünyasına yönelik roman oldu. İkisini de çok seviyorum." diye konuştu.

- "Önemli olan yazmak, bu keyfi yaşamak"

Çoğu kişinin düşünme, plan yapma ve kurguyu sağlam oluşturma gibi zorlu süreçleri göze alamadığı için yazma işine girişmediğini aktaran Metin, şunları kaydetti:

"Zorlu süreç olmasına rağmen yazmaktan vazgeçilmemesi gerekir. Çoğu kişi bu yükün altına girmek istemiyor, altından kalkamayacaklarını düşünüyor. Ben her söyleşimde ya da her konuştuğum kişiye sürekli aynı şeyi söylüyorum; 'Neden olmasın?' Bir iki cümleyle başlar ve güzel hikaye olur. İllaki uzun uzadıya roman olmak zorunda değil. Önemli olan yazmak, bu keyfi yaşamak."

Metin, ortaokul ve liselere söyleşilere gittiğini, orada kız çocuklarının gözlerindeki ışıltıyı gördüğünü dile getirerek, yazarlığı yapabileceklerine inancının tam olduğunu vurguladı.

Söyleşilerinde yazmanın artık kendisiyle ilgili bir süreç olmadığını fark ettiğini kaydeden Metin, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kendim için yazmaya başladım ama bunun kız çocuklarına da ilham olduğunu, büyüyüp kendi ayakları üzerinde duran, kendine yeten kadınlar olma yönünde onları teşvik ettiğini görünce çok mutlu oldum. Aslında böyle bir etki beklemiyordum. Söyleşilerin her birinde mutlaka, 'Bana ilham oldunuz, ben de kitap yazmayı düşünüyorum.' ya da 'Ben de bu alanda çalışma yapmayı düşünüyorum.' diyen mutlaka birkaç öğrencim oldu. Hatta şu zamanlarda bu konuya daha çok kız öğrenciler dahil oldu. Yazarlık atölyesi yaptık, yazmak isteyen öğrencileri dahil ettim. Kendi kitaplarını yazacaklar."