Çağımızın zayıflık tutkunu gençlerini pençesine alan yeme bozuklukları olan Bulimia ve Anoreksiya hastalıklarında Neurofeedback yöntemi bazı zor vakalarda yardımcı olabiliyor.
Beynin sınırlarını keşfetmek ve geliştirmek, geçmişten günümüze insanoğlunun en büyük hedefleri arasında yer alırken, Dr. Tanju Sürmeli, ABD’deyken öğrendiği Neurofeedback yöntemini, “Beynin İyileştirme Gücü” olarak tanımlıyor ve Esentepe’deki Özel Sağlıklı Yaşam Kliniği’nde başarıyla uyguluyor.
Aneroksia Nervoza’da kişiler başlangıçta düzensiz, değişik beslenme alışkanlıkları geliştirirler, zamanla yemekten tiksinti duyarlar ve yemeği reddederler, birçoğu fiziksel aktivitelerini de arttırır. Bunun sonucunda beden ağırlığında yüzde 25-35 gibi bir kayıp oluşur. Bazıları kabızlık yakınmasından dolayı laksatif kullanma alışkanlığı geliştirirler. Zamanında müdahale edilmezse anemi, demir, B 12 ve B 6 vitamin eksikliği, kas erimesi, saçlarda kuruma görülür.
Nöbetler halinde aşırı yeme, bunun ardından kilo almamak için isteyerek yenilenlerin çıkarılması, müshil kullanımı, aşırı egzersiz yapma gibi durumlar ise Bulimia Nervoza’dır. Hasta yeme krizinden sonra kendini suçlu hisseder ve sonra gider kusar. Hastaların birçoğunda bulgular Anoreksia Nevroza’da olduğu gibidir.
Benzer patolojiler gösteren bu iki grupta hastalarına ilaçsız bir yöntem sunan Dr. Tanju Sürmeli yeni çıkan kitabı “Beynin İyileştirme Gücü”nde de bu süreçleri aktarıyor.
15 yaşında güzel bir lise öğrencisi. Sorunu Bulumia hastalığı… Arkadaşlarının kilolarıyla dalga geçmesi üzerine bunu bir sorun haline getirmiş, yemeklerini azaltmış ve daha sonra da kusma yöntemini denemeye başlamıştı.
Zamanla onu yemek yemeye ve hemen ardından kusmaya yönlendiren, “Ye, neden yemiyorsun, sen salaksın, neden yemiyorsun” gibi sesler duyuyor, ardından da parmağıyla kendini kusturuyordu. Bu kusma krizlerinde artık kendini durduramaz hale geliyor, halsiz kalıyordu. Daha önce ilaç içerek intihar girişiminde bulunmuştu, kusamadığı zamanlarda midesini yıkatmaları için ailesine intihar ettiği yalanını bile söyler olmuştu…
Kitabında bu vakaya yer veren Sürmeli, Bulimia gibi tedavisi güç olan hastalığa karşı nasıl zafer elde ettiğini de detaylarıyla anlatıyor. Küçük yaşlarda cinsel tacize uğrayan, erkeklerden korkan ve bu korkusunu yenemeyen hasta, Sürmeli’ye gelmeden önce yoğun bir şekilde ilaç tedavisi görmesine ve defalarca hastaneye yatırılmasına rağmen ne Blumia’dan kurtulabilmiş ne de psikolojik çöküntüsünden sıyrılabilmişti.
120 Neurofeedback seansının sonunda yaşadığı tüm sorunların üstesinden gelen hasta; yemek yerken daha önce yanında mutlaka birilerini isterken artık tek başına yemek yiyebilir hale gelmişti. Kusma durumu tamamen ortadan kalkarken, tacize uğraması, yakının ölümü ve arkadaşlarının kendisiyle dalga geçmesi gibi halledemediği sorunlarını artık tek başına çözebilir duruma geldi. 3 senelik takipte hastalığı tekrarlamadı. Genç kız sonu ölüme kadar varan bu hastalığını tamamen yenmişti.