HABER

Beyrut'ta patlama: Halk hükümeti ihmalle suçluyor

Beyrut'ta 100'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamanın nedenlerine ilişkin soruşturma devam ederken halk öfkesini 'ihmalle suçladığı' hükümete yöneltiyor.

Beyrut'ta patlama: Halk hükümeti ihmalle suçluyor

Beyrut'ta 100'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamanın nedenlerine ilişkin soruşturma devam ederken halk öfkesini 'ihmalle suçladığı' hükümete yöneltiyor.

Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, patlamanın limandaki depoda tutulan 2.750 ton amonyum nitrattan kaynaklandığını söyledi.

Ülkede birçokları, yetkilileri yolsuzluk, ihmal ve kötü yönetimle suçluyor.

Patlamada en az 137 kişi öldü, yaklaşık 5000 kişi yaralandı. Onlarca kişiden hala haber alınamıyor. Ülkede Salı gününden itibaren geçerli olmak üzere iki haftalık acil durum ilan edildi.

BBC'ye konuşan film yapımcısı Jude Chehab, "Beyrut ağlıyor, Beyrut haykırıyor, insanlar histerik, insanlar yorgun" dedi ve olayın sorumlularının yargılanması çağrısı yaptı.

Hastanede yatan Chadia Elmeouchi de "Her zaman, yeteneksiz kişiler, yeteneksiz bir hükümet tarafından yönetildiğimizi biliyordum (...) Ama size bir şey söyleyeyim, şimdi yaptıkları tamamen bir suç" dedi.

Hükümete yönelik tepkiler sokaklara da taştı. Göstericiler Beyrut'un merkezinde Lübnan'ın eski Başbakanı Saad Hariri'nin konvoyuna saldırdı.

'Paramızı, çocukların geleceğini çaldılar'

Lübnanlı danışman Stephane Bazan da Facebook'ta paylaştığı mesajla hükümeti eleştirdi. Çok sayıda kişi tarafından paylaşılan mesajda şu ifadeler var:

"Dün yaşanan şey, sözde sorumlu olan kişilerin beceriksizliğinin sonucu. Bizi daha kaç felaket bekliyor? Elektrikler kesik, sular zehirli, gıda şüpheli, silahlar her yerde. Paramızı, çocuklarımızın geleceğini çaldılar."

Reuters'ın haberine göre Carnegie Orta Doğu Merkezi Müdürü Maha Yahya da "Başka bir ülkede olsa hükümet istifa ederdi. Patlamanın nasıl yaşandığı bir yana, bu tamamen suç sayılan bir ihmaldir" dedi.

Paris ve Beyrut'ta uluslararası ilişkiler profesörü olarak görev yapan Karim Bitar da "Halkın öfkesine rağmen... istifa yine de çok olası görünmüyor, çünkü bir alternatif yok" dedi.

Lübnan hükümeti Beyrut Limanı'nda görevli bazı yetkililerin, patlamayla ilgili soruşturma sürerken ev hapsine alındığını duyurdu.

Ülkenin Yüksek Savunma Konseyi sorumluların 'en ağır cezalarla karşı karşıya olacaklarını' ifade etti.

Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de patlamayla ilgili bağımsız soruşturma çağrısı yaptı. HRW yazılı açıklamasında 'Lübnan yargısının güvenilir ve şeffaf bir soruşturma yürütebileceğine dair ciddi kaygıları olduğunu' dile getirdi.

Patlama nasıl yaşandı?

Patlamada infilak eden 2 bin 750 ton amonyum nitratın Mozambik'te bir madende kullanılmak üzere sipariş edildiği, mürettebatın maaşını ödeyemeyen geminin fazladan yük alarak güzergahında olmamasına rağmen Lübnan'a uğradığı ortaya çıktı.

Daha sonra mürettebatın şikâyeti üzerine dava açıldığı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den yardım talebine yanıt alamayan kaptanın Moldova bandıralı Rus gemisini kaderine terk ettiği belirtiliyor.

Liman yetkilileri de deponun boşaltılması için defalarca hükümet yetkililerine çağrıda bulunduklarını ama harekete geçilmediğini söylüyor.

Beyrut Limanı

Kurtarma çalışmaları ne aşamada?

Güvenlik güçleri patlama alanında arama çalışmalarına devam ediyor. Denizden de aramalar sürüyor. Onlarca kişi hala kayıp.

Lübnan Kamu Sağlığı Bakanı Hamad Hassan, Lübnan'ın sağlık sektörünün yaralıların hepsine yetecek kadar yatak ve ekipman bulunmadığını söyledi.

Beyrut Valisi Marwan Aboud, patlama nedeniyle binaların zarar görmesiyle 300.000'e yakın kişinin evsiz kaldığını ifade etti.

BBC'ye konuşan Aboud, "Beyrut'un gıdaya ihtiyacı var, Beyrut'un kıyafetlere, evlere, evlerin yeniden inşa edilmesi için malzemelere ihtiyacı var. Beyrut halkının sığınması için bir yere ihtiyaç var" dedi.

Ekonomi Bakanı Raoul Nehme de ülkenin yeniden inşası için en azından kısman yabancı ülkelerden gelecek yardımlara bağımlı olacağını söyledi.

Sky News Arapça kanalına konuşan Nehme "Devlet kapasitesi çok sınırlı. Merkez Bankası ile diğer bankaların kapasitesi de öyle. Dolarlar içinde yüzmüyoruz" dedi.

Lübnan'a Türkiye, Rusya, İran, Katar, Rusya ve AB dahil çok sayıda ülke yardım gönderdi.

En Çok Aranan Haberler