Bıçakladıktan Sonra Tekmelemişler

Mustafa KOZAK/ ANTALYA, Antalya'da 25 yaşındaki Müjdat Kesgin, Ü.G.'yi sürekli taciz ettiği iddiasıyla geçen 26 Ekim'de Yenigün Mahallesi'ndeki Şehitler Parkı'nda bıçaklanarak öldürüldü. Olaydan sonra kızın ağabeyleri 20 yaşındaki Ertuğrul G., 23 yaşındaki Yaşar G., kuzeni 21 yaşındaki Tayfun G. ile arkadaşı 20 yaşındaki Musa A. gözaltına alındı. Musa A. dışındaki 3 sanık tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayla ilgili 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması gergin geçti. Her iki taraftan çok sayıda kişinin adliyeye gelmesi üzerine olası taşkınlığın önüne geçmek için duruşmaya sanık ve müşteki yakınlarının birinci derece yakınları ve avukatlar dışında kimse alınmadı.
Haklarında 'kasten adam öldürmek' suçundan ömür boyu hapis istemiyle dava açılan sanıklardan Ertuğrul G., ekonomik durumu iyi olmadığı için avukat tutamadığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme, Ertuğrul G.'nin ifadesinin bir sonraki duruşmada alınmasına karar verdi.
'KARDEŞİMİN PEŞİNİ BIRAKMADI'
Müjdat Kesgin'i, kız kardeşi Ü.G.'yi taciz etmekle suçlayan Yaşar G. ise ifadesinde şunları söyledi:
"Müjdat Kesgin 2 yıldır kız kardeşimle görüşüyordu. Kardeşim bu ilişkiye son verdi, ancak Müjdat kardeşimin peşini bırakmadı. Kız kardeşim ondan kurtulabilmek için okulunu bıraktı, biz de evimizi değiştirdik. Fakat Müjdat adresimizi bulup kız kardeşimi tacize devam etti. Olay günü kardeşim Ertuğrul, kuzenim Tayfun ve arkadaşım Musa ile Şehitler Parkı'na gitmiştik. Parkta Müjdat Kesgin ile karşılaştık. Kendisine '15 yaşındaki bir kızı taciz etmeye utanmıyor musun' dedim. Ancak bana küfretti. İkimiz arasında kavga çıktı. Bunun üzerine Tayfun ile Ertuğrul kavgayı ayırmaya çalıştı. Bu sırada Müjdat cebinden bıçak çıkardı. Arbede sırasında bıçağı elinden düşürdü. Bıçağı Tayfun almıştı. Müjdat, Tayfun'un elindeki bıçağı almak isterken yaralanmış."
BIÇAK MAKTÜLÜN
Tayfun G. ise "Olay günü parkta karşılaştığımız Müjdat bize sataştı, tehdit etti. Yaşar ile Müjdat kavgaya tutuştu. Biz onları ayırmaya çalışırken Müjdat, Ertuğrul'un boğazını sıkıp diğer eliyle de cebinden çıkardığı bıçağı sallamaya çalışıyordu. Bu sırada bıçağı düşürdü. Düşen bıçağı ben aldım. Bunun üzerine benim üzerime atladı. Arbede sırasında bıçak Müjdat'a saplanmış. Musa'nın aracıyla olay yerinden kaçtık. Yarım saat kadar sonra tekrar parka geldiğimizde kimse yoktu" dedi.
ÜÇÜ BİRDEN SALDIRDI
Olayla ilgili tutuksuz yargılanan Musa A. ise çocukluk arkadaşı olan diğer üç sanığı suçladı. Yaşar G.'nin Müjdat Kesgin'i yanına çağırdığını belirten Musa A., "Yaşar, Müjdat'a 'Sen Ümmühan'ı seviyor musun' diye sordu. Müjdat 'Seviyorum' diye karşılık verince üçü birden maktule vurmaya başladı. Müjdat kendisini savunmaya zaman bulamadan yere düştü. Bu sırada Müjdat'ın sağ cebinden bıçak düştü. O bıçağı da Tayfun alıp Müjdat'a vurdu. Ben kavgayı ayırmaya çalıştım, ama engel olamadım" diye konuştu.
HEPSİ BİRDEN SALDIRDI
Duruşmada tanık olarak dinlenen H.S. adlı kız ise Müjdat Kesgin'e dört sanığın da saldırdığını iddia etti. H.S., "Sima olarak tanıdığım Müjdat Kesgin, dört kişiyle tartışıyordu. Sonra tartışma kavgaya dönüştü. Hepsi birden Müjdat'ı dövmeye başladı. Birisi 'Bıçağı ver' diye seslendi. Ardından Müjdat yere düştü. Yere düştükten sonra da tekmelediler. Ben erkek arkadaşımla onlara engel olmak istedim. Bize içlerinden biri 'Bu işe karışmayın' dedi. Müjdat'ın bıçaklandığını anlamadık. Bıçağın da Müjdat'a ait olduğunu sanmıyorum" dedi.
Müjdat Kesgin'in yakınları da 4 sanıktan da şikayetçi olduklarını, olayın planlayarak ve tasarlayarak işlenen bir cinayet olduğunu dile getirdi. Sanık avukatları ise bıçağın yaşamını yitiren Müjdat Kesgin'e ait olduğuna dikkat çekerek, olayın kaza olduğunu ileri sürdü. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için 4 Mayıs'a ertelendi.