HABER

Bıçaksız beyin ameliyatı

Antalya’da, beyin kanaması geçiren iki hasta, kasıktan girilerek kafatasları ve beyinleri açılmadan endovasküler yöntemle tedavi edilerek sağlıklarına kavuştu.

Antalya’da, beyin kanaması geçiren iki hasta, Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kasıktan girilerek kafatasları ve beyinleri açılmadan endovasküler yöntemle tedavi edilerek sağlıklarına kavuştu.

Antalya’da yaşayan 48 yaşındaki erkek hasta Şerif Özkan, 5 Şubat 2014 günü Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi(AEAH) Acil Servisi’ne şuuru kapalı bir şekilde getirildi. Burada hastaya beyin cerrahi uzmanı Dr. Ramazan Uyar tarafından beyin kanaması geçirdiği teşhisi konularak yoğun bakıma alındı. Radyoloji Bölümü Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Mert Köroğlu ve ekibi tarafından hastanın çekilen beyin anjiyografisinde, beyin atardamarında 6 milimetrelik bir baloncuk tespit edildi. Beyin Cerrahisi ve Girişimsel Radyoloji Anevrizma Konseyi tarafından alınan kararla hastanın beyin atardamarındaki 6 milimetrelik baloncuk 3 saat süren endovasküler girişimsel işlemle kasıktan girilerek kafatası ve beyin açılmadan tedavi edildi. Yeniden hayata döndürülen Şerif Özkan’ın takip ve tedavisine devam edildiği, hastanın sağlık durumunun iyiye gittiği belirtildi.

Fethiye’den 14 Şubat 2014 tarihinde AEAH sevk edilen 71 yaşındaki kadın hasta Şahane Ulusoy, beyin cerrahi bölümüne yatırılarak takibe alındı. Dr. Ramazan Uyar tarafından beyninde baloncuk tespit edilen hastaya, Prof. Dr. Mert Köroğlu ve ekibi tarafından kasıktan girilmek suretiyle beyin ve kafatası açılmadan endovasküler girişimsel işlem uygulandı. Başarıyla geçen operasyonun ardından hastanın sağlığına kavuştuğu bildirildi.

ÜNİTE OCAK AYINDA HİZMETE GİRDİ

AEAH Radyoloji Bölümü Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Mert Köroğlu, Girişimsel Radyoloji Anjiografi Ünitesi’nin 1 Ocak 2014 tarihinde hizmete girdiğini belirterek, Şubat ayı içerisinde beyin kanaması geçiren iki hastaya kasıktan girilmek suretiyle kafatasları ve beyinleri açılmadan endovasküler yöntemle tedavi edildiğini söyledi. Endovasküler tedavinin çok az sayıdaki girişimsel radyoloji ünitelerinde yapıldığını ifade eden Prof.Dr. Köroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Damarlarda oluşan balonlara ‘anevrizma’ adı verilir. Halk arasında baloncuk olarak da bilinen bu duruma bağlı olarak beyin kanamaları meydana gelir. Anevrizmaya bağlı beyin kanaması görülme sıklığı yıllık 100 binde 6-12 arasındadır. Antalya’da her yıl 25-50 kanamış beyin anevrizma hastasına müdahale edilmektedir. Hastaların ortalama yüzde 15’i hastaneye ulaşamadan, yüzde 25’i ise ilk 24 saat içinde yaşamlarını yitirmektedir”

CERRAHİ YÖNTEMLE TEDAVİ

Anevrizmaya bağlı oluşan beyin kanamalarına cerrahi veya endovasküler yöntemle tedavi uygulandığını vurgulayan Prof.Dr. Köroğlu, şöyle konuştu: “Cerrahi tedavi (anevrizma boynunun kliplenmesi) beyin cerrahları tarafından, hastanın kafatasında bir delik açılarak ve beyin damarları takip edilerek beyin damarındaki baloncuk bulunması ve baloncuğun boynunun kliplenmesi (mandallanması) suretiyle uygulanmaktadır. Böylece baloncuğun içine kan dolması ve tekrar kanaması engellenmektedir”

KAFATASI AÇILMADAN YAPILAN TEDAVİ

Prof.Dr. Köroğlu, endovasküler yöntemle ilgili şu bilgileri aktardı:

“Endovasküler tedavi girişimsel nöroradyologlar tarafından yapılmaktadır. Kafatası açılmadan hastanın kasığından sokularak damar boyunca ilerleyen plastik bir tüp (kateter), beyindeki anevrizmaya kadar iletilmekte, baloncuğun merkezine ulaşıldığında kıl kalınlığında ve yay şeklinde platin tel (koil), tüp içerisinden baloncuğun içine anevrizma tamamen doluncaya kadar yerleştirilmektedir. Böylece baloncuğun bir daha kanamaması sağlanmaktadır. Bu arada gerçekleştirilen tüm işlemler, aşama aşama anjiografi cihazı tarafından izlenebilmektedir. Hastaların işlem sonrası ölüm veya sekel riski bir senelik döneme bakıldığında tedavi edilmemiş hastanın tekrar kanama ve ölüm riskinden çok azdır. Bu risk açık beyin ameliyatı ile baloncuğa metal klips takılmış hastalarınkinden daha az olmaktadır.”

ŞİDDETLİ BAŞ AĞRISI VE KUSMA ÖNEMSENMELİ

Anevrizma belirtisinin şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma olduğunu söyleyen Prof.Dr. Köroğlu, şunları söyledi: “Bu gibi durumlarda hasta hemen bir doktora başvurmalıdır. Anevrizmaların kanama oluşturmadan önce tespit edilmeleri mümkündür. Kanamadan önce genellikle baş ağrısı için yapılan beyin tomografisi (BT) veya MR tetkikinde tesadüfen saptanırlar. Ancak anevrizmaların çoğu önceden belirti vermeden kanamaya yol açar. Özellikle 3-4 günden fazla süren şiddetli baş ağrılarını bu tetkiklerle incelemek gereklidir. Bu tetkiklerde hastada anevrizma olduğuna dair bir şüphe oluşursa BT, MR anjiografi veya DSA yapılabilir. Kasıktan girilerek yapılan beyin anjiyosu (DSA) sayesinde beyin damarlarında patlamış ve henüz patlamamış durumda olan anevrizmalar tespit edilebilir. Anevrizmaya bağlı beyin kanamalarında cerrahi veya endovasküler tedavi uygulanmaktadır. Hangi hastaya, hangi tedavinin uygulanacağına hasta bazında karar verilmelidir. Anevrizmanın tedavisine karar verirken kanama olup olmadığı çok önem taşır. Hasta için en iyi tedavinin hangisi olduğuna anevrizmanın yeri, boyutu, şekli ve hastanın yaşı, genel durumu, beklenen yaşam süresi gibi parametrelere bakılarak karar verilir.” (İHA)

En Çok Aranan Haberler