(Isparta), (DHA) - Yalvaç'a bağlı Yağcılar Köyü'nde ekili arazilerde, muhtarlığın kontrolünde çalışan biçerdöverin takibini yapan Hidayet Kiraz ile köylülerden Mehmet Ak arasında 4 Ağustos'ta biçerdöver sırası yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Mehmet Ak, babasına ait ruhsatlı tabancayla Hidayet Kiraz'a ateş ederek kaçtı. Vücuduna 3 kurşun isabet eden Hidayet Kiraz, çevredekilerin yardımıyla Yalvaç Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Buradan Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edilen Hidayet Kiraz, 4 gün sonra yaşamını yitirdi. Mehmet Ak ise olaydan sonra tutuklandı.
SAVCI 'HAFİF TAHRİK' İNDİRİMİ İSTEDİ
Hakkında Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Mehmet Ak, son kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Ak ile babası Ali Ak, Hidayet Kiraz'ın eşi, çocukları ve yakınları katıldı. Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, sanığın olayı haksız tahrik altında işlediğini, bu nedenle hafif tahrik uygulanmak suretiyle adam öldürme suçundan yargılanmasını talep etti.
'KEŞKE ÖLMESEYDİ, ÇOK PİŞMANIM'
Mütalaa hakkında söz verilen Mehmet Ak, haksız tahrik altında adam öldürme fiilini işlemediğini, maktulün kendisine doğru tükürmesi, sopa ile saldırmaya teşebbüs etmesi üzerine silahı ayaklarına doğrulttuğunu ve tetiğe bastığını, gevşek tutunca da sarsılan silahın şahlanıp ardı ardına patladığını öne sürdü. Ak, "Ben böyle olmasını istemezdim. Sınırı aştığımın farkındayım, keşke ölmeseydi çok pişmanım" dedi.
Maktulün eşi Fatime, çocukları Ahmet ile Melahat Kiraz ise sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Duruşmaya verilen 10 dakikalık aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığa 'adam öldürme' suçundan verdiği ömürboyu hapis cezasını 'fiili haksız tahrik altında işlediği' gerekçesiyle 18 yıla, ardından duruşmadaki iyi halinden dolayı 16 yıla indirdi. Sanık hakkında silah taşımaktan verilen 10 ay 20 günlük hapis cezasında da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.
Maktulün yakınları karara tepki gösterirken, ağabey Ayhan Kiraz mahkeme heyetine, "Yazıklar olsun bir insanın hayatı 16 yılla mı ölçülüyor" dedi. Maktulün eşi ve çocukları ise gözyaşı dökerek cezanın az olduğunu savundu.