BİK Çalışanlarını Öldüren Gazete Patronunun Yargılanmasına Başlandı

Sakarya'da Basın İlan Kurumu (BİK) Şube Müdürü Recep Bolat ile kurum çalışanı Devrim Ersen Özergin'i öldüren bir yerel gazete çalışanı Mustafa Süke'yi yaralayan Anadolu Gazetesi imtiyaz sahibi Adnan Uyumaz'ın yargılanmasına başlandı. Uyumaz, cinayetlerden dolayı son derece pişman olduğunu söylerken ölenlerin aileleri sanığın cezalandırılmasını istedi.

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davayı, duruşma salonunun küçük olması nedeniyle az sayıda kişi izleyebildi. Duruşmaya tutuklu sanık Adnan Uyumaz ile tutuksuz sanıklar B.A., V.Ö. S.Ö., müşteki Mustafa Süke, maktullerin eşleri Berrin İlkay Bolat, Eda Özergin, BİK çalışanları, sanıkların ve müştekilerin avukatları katıldı.

Uyumaz, savunmasında olaydan ötürü son derece pişman ve üzgün olduğunu söyledi. Maktul Bolat'ın olay günü yanında 3 kişiyle birlikte gazeteyi denetlemeye geldiğini kaydeden Uyumaz, savunmasında şunları dedi; "Kendilerini karşılayıp yukarı çıkmalarını söyledim. 5 dakika sonra odama çıktım. Makam koltuğumda Devrim oturuyordu. Buna çok sinirlendim. 20 yıldır şoförler odası başkanlığı yaptım. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev aldım. Bir insanın makam koltuğuna oturulmaması gerektiğini çok iyi bilirim. Çekmecemde mahrem eşyalarım var. Özel notlarım var. Devrim'e kalkmasını söyledim. Kendisi yanımdan geçerken bana 'terbiyesiz ve küstah' diyerek hakaret etti. Bana 'geçen ki teftişimde sana 19 bin 500 lira ceza yazan şahıs benim. Sana yapacağımı bilirim" dedi. Ben de kendisine yaptığının doğru olmadığını söyledim."

Maktul Devrim'in kendisine küfür ettiğini ileri süren Uyumaz, "Kendisine 'burada çalışan eşim ve kızım var. Bana bu şekilde hakaret edemezsin' diyerek ayağa kalktım. Elimle ağzını kapatmaya çalıştım. O an Devrim elini beline götürünce silah çekeceğini sandım. Ben 4 yaşında babamı tek kurşunla kaybettim. Bunun üzüntüsünü ve korkusunu halen yaşamaktayım. Bende üzerimde bulunan tabancamı çıkardım. Kendimi kaybederek rastgele ateş açtım. Kimse ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Daha sonra şoförümün kullandığı araçla olay yerinden uzaklaştım. Beni arayan polislere teslim oldum." şeklinde ifade verdi.

Suçluyu kayırmak suçlamasıyla yargılanan Uyumaz'ın şoförü B.A. ise olay sırasında gazetenin önünde olduğunu öne sürerek şunları dedi; "Kahvaltı yapmak için poğoça almaya gidiyordum. O sırada silah sesleri geldi. Uyumaz'ın hızla merdivenlerden indiğini gördüm. Araca binerek sanıklardan S.Ö'nün dükkanına sürmemi istedi. Araçta konuşmadı. Dükkana götürdükten sonra benden para istedi. Üzerimdeki 300 lirayı kendisine verdim. Onu bıraktıktan sonra oradan ayrıldım."

Sanık V.Ö. de olay günü Uyumaz'ın dükkanına gelerek ağabeyi S.Ö'yü sorduğunu, ağabeyinin olmaması üzerine kendisini Beşköprü Mahallesi'ne götürmesini istediğini iddia ederek; "Yolda olayı bana anlattı. Ağabeyime haber vermemi istedi. bende kendisini dediği yere bıraktım. Geriye dönüp ağabeyime durumu anlatıp bıraktığım yeri söyledim" şeklinde savunma yaptı.

Sanık S.Ö.kardeşinin durumu anlatması üzerine aracıyla Uyumaz'ı bıraktığı yere gittiğini ileri sürerek; "Uyumaz'ı arayarak buldum. Kendisine teslim olmasını söyledim. O da şoku atlatıp teslim olacağını söyledi. Bende geri döndüm emniyete gittim" diye konuştu.

Saldırıda yaralanan ve duruşmaya tekerlekli sandalye ile gelen Mustafa Süke ise olay günü yaşadıklarını söyle anlattı; "Denetim için Uyumaz'ın odasına çıktığımda makam koltuğunda Devrim oturuyordu. Bilgisayarı da makam koltuğunun önünde ki prize takılıydı. 5 dakika sonra Uyumaz kapıyı açtı. Devrim'i masasında görünce kızgın bir ifadeyle 'masamdan kalkar mısın' dedi. Devrim masadan kalkarak Bolat'ın yanına oturdu. Devrim denetim için evrakları istedi. Uyumaz 'muhasebecim getirecek' diyerek Devrim'e geçen yıl ki 19 bin liralık cezayı sen mi yazdın? diye sordu. Devrim 'ben yazdım' dedi. Uyumaz, yerinden kalkarak Devrim'e küfür etmeye başladı. Üzerine yürüdü. Bolat araya girmeye çalıştı. O esnada silah sesleri duydum. İlk önce Devrim'e ateş etti. Bolat'ta kendisini savunma amacıyla yüzükoyun yere yattı. Sırtına karşı ateş edildiğini gördüm. Daha sonra bana döndü. Karın bölgeme ve ayaklarıma ateş etti. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum."

Bolat'ın eşi Berrin İlkay Bolat, Uyumaz'ın olaydan bir gün önce eşini makam telefonundan aradığını ifade ederek; "Telefonda sürekli küfürlü şekilde konuşuyordu. Eşim kendisine sakin olmasını söyledi. 'Sizi terbiyeye davet ediyorum' diye konuştu. Yolda arabayla eve giderken Uyumaz, cep telefonundan eşimi aradı. Denetime ne zaman geleceklerini sordu. Eşim yoğun bakımdayken sürekli yanındaydım. Olayı hatırlayıp hatırlamadığını sordum. Bana yere düşünce sırtından vurulduğunu söyledi. Sanıkların cezalandırılmasını istiyorum." dedi.

BİK avukatı Ahmet Kılıçtan, kurumda çalışan görevlilerin kamu görevlerini yaparken olayın meydana geldiğini kaydederek sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

Sanık Uyumaz'ın avukatı Ahmet Özçiçek ise aşırı şeker ve tansiyon hastası olan müvekkilinin ne yaptığını bilmediğini öne sürerek, sanıkta algılama yeteneğinin azaldığına yönelik bir raporu mahkemeye sundu. Şeker ve tansiyon hastası olması sebebiyle sanık hakkında TCK 32. Maddesinin uygulanmasının söz konusu olduğunu iddia eden Özçiçek, bu konuda rapor alınmasını istedi.

Mahkeme duruşmayı eksikliklerin tamamlanması amacıyla 14 Mart'a erteledi.

OLAY

Geçen yıl 26 Eylül'de meydana gelen olayda Anadolu gazetesi imtiyaz sahibi Adnan Uyumaz, gazeteye denetime gelen BİK Şube Müdürü Bolat ile kurum çalışanı Özergin'i öldürmüş, yerel gazete çalışanı Süke'yi de yaralamıştı.

Uyumaz hakkında 2 kişiyi kamu görevi sırasında öldürdüğü için 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis, bir kişiyi de kamu görevi sırasında öldürmeye teşebbüs etmek suçundan 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Diğer sanıklar B.A., V.Ö. ve S.Ö. için ise suçluyu kayırdıkları gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.