BARUM, 5 milimetreden daha küçük ve çoğunlukla petrol türevli olup suda çözülmeyen, düzgün şekilli veya şekilsiz polimerik parçacıklar olarak tanımlanan mikroplastiklerin tespitinde önemli işlev görüyor.
Üniversite bünyesinde farklı sektörlerdeki firmalara hizmet verilen, müdür, müdür yardımcısı ve 5 uzman dahil 9 kişinin görevli olduğu merkezde, her türlü ürün ve malzemenin laboratuvar ortamında "piroliz gaz kromatografisi - kütle spektrometresi" yöntemiyle mikroplastik içerik analizleri yapılıyor.
Şimdiye kadar 13 mikroplastik türünün ölçümleri için yeni metotlar üretilen, elde edilen sonuçlar doğrultusunda "Mikroplastik Analiz Kütüphanesi" de kurulan laboratuvarda, üniversiteler ile araştırmacılara danışmanlık sağlanarak AR-GE çalışmalarına katma değer oluşturulması amaçlanıyor.
Firmaların gönderdiği ürün numunelerini inceleyerek mikroplastik oranlarını tespit eden merkezin görevlileri, yüksek ısıda, gıda ve sıvılara nüfuz ederek meme ve prostat kanseri riskini artırabilen, cilt hastalıklarına neden olabilen maddelerin insan sağlığını etkilememesi için çalışmalarını sürdürüyor.
BARUM Müdürü Doç. Dr. Rafig Gurbanov, AA muhabirine, dünyada plastik çağının yaşandığını söyledi.
Okyanus ve denizlerde 2050 yılında balıklardan çok mikroplastiklerin bulunacağının öngörüldüğünü belirten Gurbanov, şöyle devam etti:
"Mikroplastikler, plastik atıklarının parçalanması sonucu havada, denizde ve karada bulunan, besin zincirine geçen kirleticilerdir. Çalışmalar, bunların insan ve çevre sağlığına ciddi zararları olduğunu ortaya koymuştur. Mikroplastiklerin yüzlerce türü var. Merkezimizde en yaygın 13 mikroplastiğin analizini gerçekleştirmekteyiz. Önümüzdeki aylarda bu kapsamı genişletmeyi planlıyoruz. Amacımız, mikroplastikler ile çevreye zararlarını inceleyen araştırmacıları desteklemek ve firmaların ürettikleri ürünlerin analizlerini paydaşlarımıza sunmak."
"SOLUNUM, DERİ VE AĞIZ YOLUYLA VÜCUDA GİREREK CANLI SAĞLIĞINI ETKİLEMEKTEDİR"
Gurbanov, mikroplastik analizi yapılan laboratuvar kurma hedeflerini geçen sene gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Mikroplastik Analiz Kütüphanesi'nin oluşturulmasında Eskişehir Teknik Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Gedik ile ekibinden yardım aldıklarını ifade eden Gurbanov, "Prof. Dr. Gedik, TÜBİTAK'ın desteklediği projelerinin olduğunu ve bu projenin deneylerini gerçekleştirmek için bizimle çalışmak istediğini söyledi. Çalışmalara devam ediyoruz. Elde edilecek sonuçlarla paydaşlarımıza destek olmayı planlamaktayız." dedi.
BARUM Uzmanı Öğretim Görevlisi Büşra Şensoy Gün de plastiklerin büyük oranda petrolden imal edildiğini belirtti.
Bu malzemelerin birçok alanda kullanıldığını vurgulayan Gün, şunları kaydetti:
"Bunlar, zamanla aşınarak mikroplastiklere dönüşmektedir ve solunum, deri ve ağız yoluyla vücuda girerek canlı sağlığını etkilemektedir. Ayrıca bu parçalar, doğadaki bazı malzemeleri absorbe etmektedirler. Bunlar, canlı sistemlerine zararlı hormon bozucular ile antibiyotiklerdir. Mikroplastikler, son yıllarda özel sektör ve akademide ilgi gören bir konu. Biz de burada 13 mikroplastiğin analizini gerçekleştiriyoruz. Mikroplastik paketlerimiz mevcut. Böylece bu alanda çalışmak isteyenlere hizmet vermeyi planlıyoruz."