Bilgin: "çocuk İstismarının Nedeni Terör Olayları"

Fırat Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Rıfat Bilgin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşanan çocuk istismarının en önemli sebebinin terör olayları olduğuna dikkat çekti.Yıllarca terörün, zorunlu göçün ve faili meçhullerin doğru değerlendirilmediğinin altını çizen Bilgin, sorunlarla ilgili doğru bilgi aktarılmamasının sorunun fark edilmesini engellediğini savundu. Bilgin, "Bizim yıllarca Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde şu an yeni yeni bir demokratikleşme paketiyle adına Kürt sorunu dediğimiz problem beraberinde çocuklarla ilgili büyük sıkıntılar büyük travmalar getirmiştir. Şimdi biz yıllarca bu. 90’lı yıllarda bizim çok sayıda, çocuk problemlerimiz oldu. Şimdi bu çocuk problemlerimizden en önemlilerinden bir tanesi sokakta çalışan çocuk problemi. Sonra sokakta yaşayan çocuk problemi suça itilen veya suçun mağduru olan çocuklar problemi. Bununla beraber ondan sonra şiddete kullanılan çocuklar. Veya şimdi dağa giden bizim çocuk asker dediğimiz çocuk problemi. Sonra bununla beraber bazı örgütlerin çetelerinin kullandığı çocuklar problemi. İşte biz bu yıllarca bu bölgemizde yaşanan şiddeti, terörü, zorunlu göçü, faili meçhul cinayetleri doğru bir şekilde değerlendiremedik. Bunun sebebi yukarıda Hz. Mevlana’dan aktardığımız bilgiler tam olarak doğru bir biçin de sunulmuyordu ve doğru bir şekilde sunulmadığı için de biz içimizde olan ötekileştirme duygumuzdan, dışlayıcılığımızdan aldığımız eğitim sisteminde. Biz bu bölgede yaşanan problemi fark etmedik. Ama bölgede çocuklarla yaptığımız çalışmada 2002 yılında 2005 yılında yaptığım çalışmalarda şunu gördüm; çocuklar arasında bu dönemde yaşananları savaş olarak değerlendiriyorlar. Çatışma falan da değil savaş olarak değerlendiriyorlar. Ve bu çocuklar ve bu şiddet ortamından müthiş derecede de etkileniyorlar ve travmalar yaşıyorlar. Özellikle benim anlattığım bu konular özellikle Diyarbakır ile ilgili. Ama bölgede de aynı şeyler var. Daha çok beni sokakta çalışan ve kısmen sokakta yaşayan çocukların nasıl şiddet ortamına girdiklerini nasıl suç işlemeye başladıklarıyla ilgili. Zorunlu göçle ilgili, zorunlu göçü biz yıllarca konuşamadık. Zorunlu göçle beraber 1990’lı yıllarda bölgenin kırsal alanlarından kentsel alanlarına çok sayıda insan gelmiştir. Çok sayıda insan gelince bu insanlar aniden gelmişler, bir kerede gelmişler. Gelirken yanlarında geçim kaynaklarını hayvanlarını şeylerini getirememişler. Geldiklerinde kentlerin çeperlerinde kalmışlar ve bu kentin çeperlerinde küçük dar alanında kalmışlar" dedi.