İlk bilgisayarlar fiziksel olarak bir oda büyüklüğünde olsa bile günümüz teknolojisinin nano saniyelerde yaptığı iş gücünü, uzun saatler sonucu ortaya çıkarabilmekteydi. HDD (Hard Disk Drive) ile insanlar, bilgisayarlar tarihinin kısa bir süresini geçirdi. İnsanlığın hıza duyduğu karşı konulamaz istek, bilgisayarların depolama alanlarının artışına duyulan ihtiyacı beraberinde getirdi ve SSD fiyatları da bu doğrultuda şekillendi.
Bilgisayarlar her ne kadar yakın bir çağda hayatımıza girmiş olsa da şimdinin ve geleceğin dünyasında vazgeçilmez bir yere sahip olacaktır. Gelişen teknoloji ile bilgisayarların boyutları ve yapabileceği iş hızı, istenildiği üzere ters orantıda gelişim gösterdi.
Bilgisayar kullanımının vazgeçilmezi olan SSD ne işe yarar ve HDD’den farkı nedir sorusunun cevabını açıklayalım. SSD'ler HDD'lere göre çok daha kompakt, hızlı ve bozulması güç kalıcı depolama birimleridir. SSD ve HDD birbirlerinden tamamen farklı teknolojilere sahip depolama birimleridir. Bunlar bilgisayarların hafızalarını oluşturan bölümlerdir. Bilgisayarda iki farklı hafıza türü mevcut olmakla beraber bunlar RAM ve harddisklerdir. RAM yapılan işin bilgilerini geçici süre saklayan birimdir. Çok daha hızlı çalışırlar. Harddiskler ise biz istemedikçe içerisindeki bilgilerin silinmediği bilgisayarımızın hafızası dediğimiz yerdir.
HDD harddisk çalışma prensibi; HDD, içerisinde üzerinde manyetik plakalar yerleştirilmiş bir mil bulundurur. Bu milin dönmesi ile veriler, okuma yazma kafası denilen araçla diske aktarılır. Günümüz HDD'lerde maksimum dönme hızı 7200 rpm (round per minute - dakikadaki tur sayısı) dir. Bu da şu anlama gelmektedir, okuma ve yazma hızı maksimum 120mb/s'dir.
SSD harddisk çalışma prensibi; SSD, NAND diye adlandırılan bellekleri barındırır ve bu bellekler tamamen devre ile bütünleşmiş hafızalardan (memory) meydana gelir. Devrelere bağlı olduğu için işlemler (okuma ya da yazma) 10000 nanosaniye gecikme ile gerçekleştirilir. SSD'leri RAM'lerden ayıran en büyük fark SSD'lerin bilgileri kalıcı olarak tutmasıdır. SSD'lerin okuma ve yazma hızları 2700mb/s'ye kadar çıkabilmektedir fakat bunda kullanılan bellek ve bant genişliğinin önemi çok fazladır. Piyasadaki en ucuz SSD'lerde bile 530mb/s yazma 310mb/s'lik hızlarına ulaşılabilmektedir.
Sonuç olarak piyasa bulunan en kötü SSD ile en iyi HDD arasındaki okuma farkı neredeyse beş katına varmaktadır. Okuma hızındaki oluşan fark ise yaklaşık üç katıdır. Okuma ve yazma hızlarında ne kadar farkı açmış olsa da SSD, bununla da yetinmiyor ve sağlamlık söz konusu olunca da HDD'yi geçiyor. HDD içerisinde mekanik uzantılar bulundurduğu için olası ani sarsılmalar ve çarpmalara karşı dayanıksızdır. SSD'lerde ise bütün sistemin devrelere bağlı olması ve içerisinde mekanik aksam bulundurmaması onu HDD'lere kıyasla daha dayanıklı kılıyor.
Hayat kısa ve zaman bizim en önemli birimimiz. Bu cümle bile ürünün ne işe yaradığı sorusunun tam karşılığıdır. SSD ile kişinin kazanacağı zaman, ürünün tercih edilmesindeki en önemli sebeptir. Geçmiş dönemin teknolojisiyle donanmış bilgisayarlar ortalama 2-3 dakika içerisinde açılırken SSD depolama birimine sahip olan bilgisayarlar neredeyse tuşa basıldıktan on saniye içerisinde kullanıma hazır hale gelebilmektedir. Bu, bilgisayar satıcılarının SSD tavsiye etmesindeki en büyük etkendir.
Sorumuzun cevabı evet. İki farklı depolama biriminin aynı sistemde kullanılması herhangi bir sorun yaşatmaz. SSD'ye işletim sisteminin kurulması, bilgisayarın çok daha hızlı çalışmasını sağlar. Bundan dolayı harddisk performansının önemli olduğu uygulamaları SSD'ye, harddisk kullanımının az olduğu uygulamaların ise HDD'ye yüklenmesi önerilir.
Peki SSD nasıl takılır? SSD depolama tercihi neredeyse tamamen kapalı kutudur. Arka kısmında iki adet giriş ve kasa iskeletine sabitlenebilmesi için uzun kenarlarında sağda ve solda olmak üzere iki adet vida boşluğu vardır. Kablolama ve montajın rahatlığına göre kasaya sabitleme ya da kablolama yapılır. SSD'nin arkasındaki girişler; SATA girişi ve güç girişidir. SATA girişi SSD depolama biriminin Motherboard (Anakart) ile bağlantısını sağlayıp veri aktarımını mümkün kılan giriştir. Anakartın boş SATA portlarından bir tanesiyle SSD'nin SATA giriş portu, SATA kablosu aracılığıyla bağlanır. Sonrasında ise bilgisayarımızın güç kaynağından(Power Supply, PSU) çıkan SATA güç kablosuyla SSD'nin güç girişine takılarak SSD'nin çalışması için gereken güç sağlanır.
Kablolama sırasında SSD'ye ve bilgisayarın herhangi bir parçasına zarar vermemeye özen gösterilmelidir. Eğer modüler bir güç kaynağı kullanılıyorsa, gerekli olan kablo güç kaynağına takılmalıdır. Anakarttaki SATA port girişlerinin SSD'nin veri aktarım hızında kritik öneme sahiptir. Bu sebepten dolayı SSD'yi anakartın SATA 3.0 portlarından birine bağlamaya özen gösterin. Güç kaynağının SATA güç kablosuna sahip olup olmadığı kontrol edilmelidir. SATA güç kablosuna sahip bir güç kaynağı kullanılmıyor ise Molex kablo ucunu SATA kabloya dönüştüren dönüştürücü kullanılmalıdır.
Ortaya çıkan her yeni teknoloji gibi bu ürünün fiyatları da son kullanıcılar için ulaşılamaz seviyelerdeydi. Fakat gün geçtikçe SSD üretiminin yaygınlaşması ve teknolojinin gelişmesi, yüksek depolama seviyesi ve çok daha hızlı depolama seçeneklerinin son kullanıcıyla buluşmasını kolaylaştırmaktadır. Son zamanlarda üretimi gerçekleştirilen ve ortalama SSD'lerden bile on kata kadar hızlı olan M.2 SSD'lerin, geleceğimizi şekillendireceği gerçeği kaçınılmazdır.