2014 yılında Amerikan Sosyoloji Derneği dergisi, bilim insanlarının ilginç bir sonuca varmasına neden olan bir çalışma yayınladı: gebelik bulaşıcı olabilir.
Araştırmacılar, 10 yıl süren (1990'lardan 2000'lere kadar) araştırma sırasında, 1720 kadının verilerini analiz ettiler ve çok ilginç bir eğilim keşfettiler: deneyin yarısı boyunca kadınların yarısından fazlasında bir çocuk vardı.
Görüşmeler sırasında kadınlar, “arkadaşlık bağları” gibi şeylerden bahsetmişler, ki bu da gebeliklerde güçlü bir “bulaşma” nın muhtemel nedeni idi. Çünkü insanlar, çevrelerine ve yaptıkları kararları etkileyen kişilerarası etkileşimlere göre hareket etmeye eğilimlidirler.
Bu, hamile bir arkadaşının bir kadının içinde olumlu duygular uyandırdığı ve bilinçaltında bilinçsizce ortaya çıktığı ve anne olma niyetini etkilediği anlamına geliyor. Garip gelebilir ama, arkadaşlarının anneliğe adım attığını görmek, kadında geride kalmış hissi yaratıyor ve o da anne olarak kendini güncel tutmaya çalışıyormuş.
Şaşırtıcı bir şekilde, “arkadaşlık bağları” da bir kadının sahip olduğu çocuk sayısını etkileyebilir. Sebepler aynı: eğer bir kadının arkadaşı birkaç çocuğu yönetebiliyorsa, sen de yapabilirsin. Üstelik, arkadaşınızın 3 çocuğu varsa ve sizin sadece bir çocuğunuz varsa geride kalma hissi hala var.
Bir başka ilginç gerçek ise, bu bulaşma unsurunun kardeşler arasında mevcut olmamasıdır. Bazı araştırmacılar, bugünün dünyasında, arkadaşların bireylere kardeşlerinden daha fazla önem verebileceği gerçeğini açıklıyor.