Koronavirüs pandemisi ikinci yılını geride bırakırken, virüsle ilgili her geçen gün yeni şeyler öğrenmeye devam ediyoru. İngiliz gazetesi The Guardian ülkenin önde gelen bilim insanlarına bu süreçte neyi yanlış yaptıklarını düşündüklerini sordu. Gazeteye konuşan bilim insanlarından bazıları başta aşıya inanmadıkları için pişman olduklarını söylerken, bazıları da maske ve diğer tedbirler konusunda yanıldıklarını itiraf etti.
Duvar’da yer alan habere göre; Kapanma tedbirleri, çocukları aşılamak ve maske zorunluluğuna dair görüşler giderek kutuplaştı ve sosyal medya, fikir değiştirenleri affetmiyor. Fakat hatalı çıkmak bilimsel ilerlemenin merkezinde yer alır. Bilimde, pozisyonunuzu gözden geçirmek normalde entelektüel zayıflıktan çok ahlaki bir güç olarak görülür" denilirken, şu 'itiraflara' yer verildi:
Londra Emperyal Koleji'nin (Imperial College London) enfeksiyon hastalıkları bölüm başkanı Prof. Peter Openshaw, aşıların başarılı olacağına inanmadığını itiraf etti. "Bilim insanları, görüşlerinin kanıtlanmış olgularla değişmesinden zevk alır. Bu, geri adım atmanın bir başarısızlık olarak görüldüğü siyasetten farklıdır" diyen Openshaw şöyle devam etti: "Dürüstçe söylemem gerekirse, aşıların işe yarayacağına inanmadım. İnsanları etkileyen bir korona virüse karşı hiçbir aşı örneği yoktu ve hayvan korona virüsü için olanlar da o kadar iyi değildi."
Openshaw, 'yakın zamanda bir aşı bulunamayacağı' görüşü üzerinden bir rapor da yazdığını belirterek, "Dolayısıyla ilk denemelerin sonuçlarının 2020 Noel'ine doğru gelmesiyle çok büyük bir şaşkınlık geçirdim ve bu harika hediyeyi almış olduk. [Aşılar] Beklediğimden çok daha etkiliydiler. 30 yıldır virüslere karşı bağışıklık üzerinde çalışan bir kişi olarak, biri bunu öngörecekse, o kişi ben olmalıydım" dedi.
Newcastle Üniversitesi'nden kamu sağlığı profesörü Allyson Pollock, okulların kapanmasına karşı çıkmadığından dolayı pişman olduğunu söyledi. Pollock, "Mart 2020'deki tam kapanma ilan edildiğinde çocukların en az risk altındaki grup olduğunu ve eğitimlerinin devam etmesi gerektiğini biliyorduk. Bu görüşünü daha güçlü bir şekilde dile getirmiş olmayı isterdim" dedi.
Pollock, ülkede o tarihte hiç vaka görülmeyen yerler olduğunu ve buralarda daha farklı önlemler alınmış olabileceğini söyleyerek, "Okulların birkaç haftadan uzun süre kapanmamış olması gerekirdi. Öğretmen sendikalarının aldığı pozisyondan korktum. Çok fazla korku ve duygu vardı ama kanıtlara veya okulları eğitimin yanı sıra güvenli bir yer olarak gören bazı çocukların koşullarına bakmıyorlardı" diye konuştu. Pollock, hükümetin okulları açık tutmak için elinden gelen her şeyi yapmış olması gerektiğini söyledi.
University College London'da davranış değişimleri merkezinin direktörü Prof. Susan Michie, maskelerin faydası konusunda yanıldığı itirafında bulundu. Michie, pandeminin ilk günlerinde virüsün daha çok yüzeylerden bulaştığının düşünüldüğünü, bu nedenle kendisinin de enfekte olan kişilerin maskelerini elledikten sonra yüzeylere de dokunarak bulaşa sebep olabileceği yönünde görüş bildirdiğini anlattı.
Bu dönemde insanların maske taktıkları için daha az dikkatli davranacağına inandığını da söyleyen Michie, virüsün bulaşma şekline dair yeni kanıtlar geldikçe fikrini değiştirdiğini belirtti.
Londra Emperyal Koleji'nden epidemiyolog Prof. Neil Ferguson, ülke dışından İngiltere'ye virüs taşınması riskini düşük hesapladıklarını söyledi.
Ferguson aynı zamanda, virüsün gelişmesini beklemekle beraber, bulaşıcılık oranı bu kadar artacak şekilde mutasyona uğrayacağını öngörmediğini de itiraf etti.