Sağlık Bakanlığı'nın Twitter hesabında, Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer'in, Kovid-19 aşılarına ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.
Kovid-19 için geliştirilen aşılar hakkında bilgi veren Tezer, bir aşı tasarlanırken üç ana yaklaşımın söz konusu olduğunu vurguladı.
Tezer, öncelikle aşı geliştirilirken hastalığa sebep olan virüs ya da bakterinin tamamını kullanarak aşı üretilebileceğini anlatarak, "Tamamını kullanılırken etkisini hafifletmiş olabilirsiniz ya da tamamen etkisizleştirebilirsiniz." dedi.
Diğer metoda ilişkin de Tezer, "İkinci yol ise vücudumuzda bağışık yanıtını uyarabilecek mikroorganizmanın bir parçası alınır ve aşı geliştirilmesinde kullanılabilir ya da genetik mühendisliğiyle mikroorganizmanın vücutta bağışık yanıtını uyarabilecek kısmının genetik materyalinin kısmı alınarak aşı geliştirilebilir." bilgisini verdi.
Tezer, Kovid-19 aşılarının 4 türde geliştirildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Birincisi inaktif aşılar. Bundan, virüsün inaktif edilmesi anlaşılmalı. Bu kimyasal ve fiziksel yollarla yapılabiliyor. Aşının inaktif olması sağlanıyor ve hastalık yapıcı özelliği ortadan kaldırılıyor ancak bağışıklık yanıtını uyaracak özelliği muhafaza ediliyor. Aşı yapıldığında bağışıklık yanıtı uyarılıyor ve gerçekten virüsle karşılaşıldığında uyarılmış bağışıklık yanıtı mikroorganizmanın hastalık yapıcı özelliğini ortadan kaldırıyor."
Prof. Dr. Tezel, vektör aşılara ilişkin de "Soğuk algınlığı yapan bir virüsün içine genetik mühendisliği kullanılarak aşının bağışıklık yanıtını uyaracak genetik kısmı konuluyor ve vücuda veriliyor." dedi.
Bir diğer aşının ise subunit aşıları olduğunu aktaran Tezel, "Virüsün bağışıklık yanıtını uyaracak bir parçası alınıyor ki genelde bu protein oluyor ve aşı olarak vücuda veriliyor. Bağışıklık yanıtının uyarılması sağlanıyor." ifadesini kullandı.
Nükleik asit aşıları da bulunduğunu aktaran Tezel, şöyle konuştu:
"Bunlar, RNA ve DNA aşılarıdır. Bunlar, son yıllarda özellikle kanser tedavisinde kullanılan ve bu bilgi birikimiyle geliştirilmiş bir yöntem. Burada spike proteini denilen virüsün hücreye yapışıp girişini sağlayan ve bağışıklık yanıtını uyaran kısmının genetik bölümü virüste tespit edilip, vücuda veriliyor. Hücre içine girip spike protein denilen yapı sentezlendikten sonra o kısım kendi kendini yok ediyor. Sentezlenen o antijenik bağışık yanıtını uyaracak kısım da bağışık yanıtını uyarıyor ve Kovid-19'a karşı koruyor."
Kovid-19 aşısı yaptırılmasının zorunlu olup olmadığına ilişkin de bilgi veren Tezel, "Kovid-19 aşılarının yapılması zorunlu değildir." dedi.
Aşının, sağlık kuruluşlarında vatandaşlara ücretsiz yapıldığını hatırlatan Tezel, "Toplumda yeterli bir bağışık yanıt oluşturarak virüsün dolaşımının durdurulması için, hem kendimizi hem çevreyi hem de çevrede risk grubunda olanları korumak için aşıların yapılması oldukça önemlidir." uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Tezel, gribe influenza denilen bir virüsün, zatürreye ise bir bakterinin neden olduğunu, her ikisinden de korunmak için aşıların bulunduğunu belirtti.
Tezel, "Ancak Kovid-19'a karşı her iki aşının da koruduğunu gösteren bilimsel bir veri bulunmamaktadır. Kovid-19'a karşı korunmak için Kovid-19'a karşı geliştirilen özel aşılar yapılmalıdır." ifadelerini kullandı. (AA)