Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, Ağrı'da:

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Türkiye sağlam durdukça, güçlü durdukça hepimiz bundan çok büyük fırsatlar, çok büyük kazançlar elde edeceğiz" dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Ağrı'ya gelen Ergün, Vali Ali Yerlikaya'yı makamında ziyaret ederek, ilin sorunları hakkında brifing aldı.

Bakan Ergün, burada yaptığı konuşmada, Ağrı'da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, başka illerde de olmalarından dolayı Ağrılılarla sık sık bir araya geldiklerini söyledi.

Ağrı'da iş çevreleriyle teşvik sisteminin kente etkilerini, katkılarını, nasıl bir sistemle işleyeceğini ve şehrin bundan neler kazanabileceğini konuşacaklarını belirten Ergün, "Bu seferki teşvik sisteminde 6 bölge oluştu. Daha da ayrıntıya inildi teşvik sisteminde ve Ağrı 6. bölge olarak yer alan illerimizden biri" diye konuştu.

Ergün, şöyle devam etti:

"İlimiz özellikle de sanayi kültürünün oluşması açısından, istihdam meydana gelmesi açısından, her türlü yatırıma, her türlü istihdama çok uzun süreli önemli muafiyetler getiren, yani çalışanların maliyetlerini çalıştıranlar arasında, işverenler arasında son derece düşük noktalara kadar çeken, önemli avantajlar sağlayan bir teşvik sistemi geliştirdik. Ağrı'daki iş çevrelerinin yurt içinde ve yurt dışında çok bağlantıları var. Yani bizim bölgemizde İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, yurt dışında da çok sayıda güzel işler yapan sanayici hüviyeti kazanmış, tüccar hüviyeti kazanmış, yatırım yapma kabiliyeti olan Ağrılının da bu fırsatı Ağrı'da değerlendireceğini düşünüyorum."

Ağrı'nın köklü bir il olduğunu, kendini daha çok gösteren, bölgede parlayan bir yıldız haline gelebilecek potansiyele sahip bulunduğunu dile getiren Ergün, "Murat Nehri'nin Ağrı'nın içinden geçmesi bazen can sıkıcı durumlara da yol açabiliyor belki, ama zaman zaman esas itibarıyla bu bile bir fırsat. Yani Ağrı'nın içinden bir fırsat olarak geçtiğini görmek lazım. Birçok il var ki böyle bir suya, nehre hasret olarak duruyorlar" dedi.

Ergün, Ağrı'nın, Türkiye'nin en önemli ticari akslarından birinin üzerinde olmasının da önem taşıdığının altını çizen Ergün, şöyle konuştu:

"İşte Gürbulak Sınır Kapısı... Ağrı ilimizin sınır kapısı içerisinde olması, Doğu Anadolu'nun aslında bir çıkmaz sokak olmadığını, dünyanın doğusuna doğru, Asya'ya doğru açılan önemli bir fırsat kapısı olduğunu göstermesi lazım. Geçen Ardahan'daki bir toplantıda da aynı sözü ifade etmiştim. 'Ardahan bir çıkmaz sokak mı- Kars bir çıkmaz sokak mı-' diye. Hayır, bir çıkmaz sokak değil burası, yeni yapılan çalışmalarla aslında yeni bir dünyaya açılmanın bir başlangıcıdır. Tren yolu hatları, yeni gümrük kapıları çalışmaları o bölgelerimizi son derece hareketlendirecek ve bölge birbiriyle entegrasyon içerisinde olacak.

Türkiye genelinde yapılan bazı ulaştırma çalışmaları, özellikle demiryoluyla ilgili çalışmalar diyelim, Ağrı Organize Sanayi Bölgesi yani, yerinin tespiti çok uzun yıllar önceye dayandığı için belki eksiklikler, yanlışlıklar olmuş olabilir. Ama onu telafi edecek başka çalışmalar var. Mesela tren yolu hatlarıyla organize sanayiyi uyuşturmak ve organize sanayi bölgelerinde, liman bölgelerinde malların daha kolay ve daha ucuza transfer edilmesi gibi çalışmalarla yürütülüyor."

Bugün Türkiye'nin sanayi stratejisinde söz konusu çalışmaların önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Ergün, bu avantajlarla bazı sorunları olan organize sanayi bölgelerinin problemlerini ortadan kaldırabilecek imkanlara sahip olabileceklerini vurguladı.

-İş adamlarının yatırımlarına destek-

İş adamlarına yatırım yapmaları için destek olacaklarını belirten Ergün, "Onların da bu bölgede yatırım yapmalarını manevi olarak teşvik etmiş olacağız. 'Haydi' demek de lazım, bazı şeyler 'haydi' demeden olmuyor. (Haydi bakalım) demek için ortamlar oluşturmak lazım. Arkadaşlarımla bu konuları konuşacağız" dedi.

Türkiye'de her alanda çok sayıda hizmetlerin olduğunu, ekonomide, eğitimde, sağlıkta, ulaştırmada ve uluslararası ilişkilerde atılımlar yapıldığını dile getiren Ergün, şunları söyledi:

"Dünyada özellikle Ortadoğu'da ve Afrika'da birtakım sorunlar ortaya çıkmasına rağmen, bunların içerisinden geleceğe dair, Türkiye'ye dönük umutlar yeşermesinin çalışmaları da yapılıyor ve yeşeriyor da gerçekten. Yani başlangıçta sorun görünen bölgelerde, geleceğe dair önemli adımlar atma fırsatlarına uygun... Türkiye sağlam durdukça, güçlü durdukça, hepimiz bundan çok büyük fırsatlar elde edeceğiz. Çok büyük kazançlar elde edeceğiz. Dış politikalarda da bunlar oluyor. Avrupa'da büyük bir çalkantı var, ekonomik çalkantı. Özellikle, bu çalkantılara rağmen, Avrupa ile entegre bir ekonomimiz olmasına rağmen, biz yine Türkiye ekonomisi olarak bu yıl ve geçen yılki ekonomik büyümemize bakarsak, Çin'den sonra dünyada büyüyen ülkelerden biriyiz."

-"Sabırlı olmak lazım"-

Bakan Ergün, şunları kaydetti:

"Makro ekonomik dengelerini kurmuş, artık enflasyon mu azar, faizler mi yükselir, bütçe mi çoğalır, böyle büyük kaygılar taşımıyor Türkiye'deki insanlar. İçeride birtakım sorunlarımız var. Onu da demokratikleşmeyle hukuk devletiyle anayasal düzeyde yapılan reformlarla çözüme kavuşturuyoruz. Önemli birtakım sorunlar yoluna girdi. Bir kısım konular da yoluna girme istikametinde ilerliyor. Ama sabırlı olmak lazım. Demokrasi biraz daha sabırla ilerleyebileceğimiz bir yol. Sabırsızlıkla ilerleyebileceğimiz bir yol değil. Yani bazı sorunlarımız biraz zaman içeresinde kalıcı bir çözüme kavuşabilecek nitelikte."

Türkiye'nin önemli bir anayasa çalışması gerçekleştirdiğini anımsatan Ergün, yeni anayasanın tüm siyasi parti ve kesimlerle birlikte yapıldığını belirterek, "Üzerinde mutabık kalağımız konular çok olacaktır. Mutabık kalamayacağımız konular da olacaktır. En azından yeni anayasa toplumun bütün kesimlerini rahatlatacak, Türkiye'yi daha güçlendirecek" diye konuştu.

Daha sonra Ağrı Belediye Başkanı Hasan Arslan'ı ziyaret eden Ergün, yerel yönetim hizmetlerinin toplumu doğrudan etkilediğini belirterek, yerel yöneticilerin yetkilerini iyi kullanması gerektiğini söyledi.

Ergün, şöyle dedi:

"İmar planı yapılırken öyle dikkatli, titiz olunmalı ki şehre çok katkısı olmalı, herkes bundan istifade etmeli. Birine çok katkısı olan, başkalarına zarar veren nitelikteki planlar veya plan değişiklikleri kişilerin mülkiyet haklarına zarar verir. Bu hak, en kutsal haktır. Onun için çok kılı kırk yararak kullanılması gereken imar yetkilileri, imarda plan ve değişiklik yapmalı. Bu değişikliklerden bir kısım insan haksız kazançlar temin ederken, bir kısım insanların da varlıklarını değersiz hale getirebilir. Onun için manevi açıdan bile bu yetki, kullanılırken son derece dikkatli kullanılması gereken bir yetkidir."