Bilim, Sanayi Ve Teknoloji Bakanı Işık, Yalova'da

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Özellikle 30 Mart'ta Türkiye'de demokrasiye ayar vermeye çalışan odaklara karşı milletin sandıkta verdiği ince ayar, Türkiye'de doğrudan yatırım iştahını ciddi ölçüde artırdı" dedi. Yalova Ticaret ve Sanayi Odasına ziyarette bulunan Işık, yetkililerden ildeki organize sanayi bölgeleri hakkında bilgi aldı. Kentte belediye başkanlığı seçiminin 1 Haziran'da tekrarlanacağını hatırlatan Işık, "Futbol terimiyle adeta maç uzatmaya gitti ama bunun penaltıları yok. İnşallah 1 Haziran'da Yalova halkı tercihini yapacak ve inanıyorum ki Yalova'nın önünü açacak, Yalova'yı geleceğe taşıyacak bir yönetimin iş başına gelmesini sağlayacak" ifadesini kullandı. Işık, "yerli, teknolojik ve temel üretim" olmak üzere sanayide üç temel anlayışlara sahip olduklarını bildirdi. Finansal ekonominin duvara çarptığı ve üretim olmayan ekonomilerin büyük sıkıntılar çektiğinin 2008 yılında görüldüğüne işaret eden Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece finansla sadece farklı yöntemlerle ekonomisini büyüttüğünü düşünenlerin aslında ekonomisini çok da büyütmediklerini ilk ciddi krizde anladıklarını da gördük. Bu mukabil üretimden güç alarak ekonomilerin de krizlere karşı nasıl dayanıklı olduğunu gördük. İşte bir İspanya'yı, Yunanistan'ı, bunun karşılığında da bir Almanya'yı gördük. Almanya adeta Avrupa ekonomisini tek başına sırtında taşır haldeydi. Bu, üretmeden kalıcı sürdürülebilir büyümenin olamayacağını hepimize göstermesi açısından çok önemli bir kriz oldu. Onun için bir kez daha vurgulu şekilde ifade etme ihtiyacı hissediyoruz; Türkiye, üretmeden sürdürülebilir bir kalkınma yakalayamaz ama bu üretimle ilgili üç temel öncelik belirlemek durumundayız." Yerli üretimin önemine dikkati çeken Işık, bununla ilgili hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını söyledi. Türkiye'deki teşvik mekanizmalarının belki de dünyadaki en cesur uygulamalar olduğunu anlatan Işık, ikinci önceliği teknolojik üretime verdiklerini aktardı. Üretimin ve ürünlerin daha ileri teknoloji düzeyinde olması gerektiğini vurgulayan Işık, "Artık sürümden kazanarak sürdürülebilir büyüme yakalayamayız. O zaman daha katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundayız. Bu, kolay bir iş değil. Bu, çok ciddi Ar-Ge harcaması, çok inovatif bir yaklaşım, çok sabır ve sebat gerektiriyor. Bu noktada yine dünyada çok agresif davranan ülkelerden biriyiz" değerlendirmesinde bulundu. - " Ar-Ge'nizi Türkiye'de yapmanızı istiyoruz" Işık, son dönemde çok sevindirici gelişmeler yaşandığını belirtti. Ekonomideki ilerlemelere değinen Işık, şunları kaydetti: "Özellikle 30 Mart'ta Türkiye'de demokrasiye ayar vermeye çalışan odaklara karşı milletin sandıkta verdiği ince ayar, Türkiye'de doğrudan yatırım iştahını ciddi ölçüde artırdı. Hafta geçmiyor ki büyük ölçekli bir global şirketin CEO'su randevu istemesin. Türkiye'de yatırım yapmakla ilgili görüşme talebinde bulunuyorlar. Sevindirici olan şu; gelen şirketlere 'Evet, üretim yaparsanız seviniriz' diyoruz ama sadece üretim yapmalarını istemiyoruz. 'Aynı zamanda da Ar-Ge merkezini, Ar-Ge'nizi Türkiye'de yapmanızı istiyoruz. Artık Türkiye, Ar-Ge ve inovasyonu üretimden öncelikleri arasına aldı hatta en önemli önceliğimiz olarak belirledik. Bunu çok ama çok önemsiyoruz. Bu noktada Türkiye'de yatırım yapmak isteyenlere çok ciddi destekler veriyoruz. Gel, Ar-Ge personeli 100 liraya mal olacaksa 60 lirasını sen ver, 40 lirasını devlet olarak biz verelim. Yeter ki burada Ar-Ge yap. Ar-Ge burada olursa bilginin transferi Türkiye'ye gelir.' Belli bir süre sonra Türkiye sadece ürün ihraç etmeyecek. Şu anda başladık. Türkiye yakında bilgi ihraç edecek. Hedefimiz; Türkiye'nin bir bilgi ihracat merkezi haline dönüşmesi. Artık illa ihraç etmek için bir malımızın olmasına gerek yok. Burada Ar-Ge'nizi yaparsanız, burada bilgiyi oluşturursunuz, üretirseniz, bunu ete kemiğe büründürürsünüz. Ondan sonra patent olarak, know-how olarak satarsınız. Bunu Türkiye'de artık öncelikli alan olarak değerlendiriyoruz." Daha sonra YTSO Meclis Başkanı Cemil Demiryürek, Işık'a bir tablo hediye etti.