Bilim, Sanayi Ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün:

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 10 yıl önce özel sektörün yıllık 43 milyar lira olan yatırımının 2011'de yıllık 235 milyar liraya yükseldiğini belirterek, "Yattığın yerden olmuyor bu işler, yatırım gelip seni bulmuyor. Bazen de senin yatırımı bulman icap ediyor" dedi.

Manisa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sait Türek'i ziyaret eden Ergün, daha sonra Polinas fabrikasının film üretim tesisi açılış törenine katıldı.

Polinas'ın yeni yatırımının plastik gibi kullanım alanı sürekli gelişen bir sektörde yapmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Ergün, Polinas'ın Avrupa'nın ilk 3, dünyanın ise ilk 10 üreticisinden biri olduğunu belirtti.

Türkiye'nin petrol, doğalgaz kaynağı zengin olan bir ülke olmadığını dile getiren Bakan Ergün şöyle konuştu:

"Ama onun türevlerini, kendi aklımızla, zekamızla insanlığın hizmetine sunabilecek imkan ve kabiliyete sahibiz. Onun türevleri kendisinden daha fazla şey kazandırabiliyor bazen. Bu odaklandığımız istikamette devam etmemiz gerekiyor. Türkiye'de siyaset ve ekonomi rayına oturdukça, firmalarımızın başarılarını artırdıklarına tanık oluyoruz. Siyasi istikrar, makro dengelerin kurulması ve korunması bir ülkede yatırımların artması açısından temel bir değer. En önemli teşvik bu. Teşvik sistemlerini konuşuyoruz ama bir yatırımcı için en önemli şey o ülkedeki siyasi istikrar. İstikrarın olmadığı yerde hangi teşviği verirseniz verin her zaman büyük risk vardır.

Ülkemizde yatırım, güven ve istikrar var. Ne oluyor- Yatırım oluyor mu, üretim oluyor mu, bu güven ve istikrar istihdama yansıyor mu- Evet yansıyor, yansıyorsa o güven ve istikrarın önemi var demektir. 10 yıl önce özel sektörün yatırımı yıllık 43 milyardı, 2011'de yıllık 235 milyar TL'ye yükseldi. Güven ve istikrar bir şekilde yatırımlara yansımış. Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde büyümeye devam etmesi bu yatırımları daha da artıracaktır. Nitelikli yatırımların artmasına da büyük önem veriyoruz. Esas gelecek buradadır. Yüksek Ar-Ge'ye inovasyona yatırımın artması önemli."

-"Firmalar da hedefler koyuyor"-

Türkiye'nin yoluna büyük hedeflerle devam ederken firmaların da yeni hedefler koyduğunu söyleyen Ergün, "2023 yılının Türkiyesi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye'dir, en az 10 küresel firma oluşturmayı hedefleyen Türkiye'dir. Bizi cesaretlendiren nedir- Türkiye 10 yıl içinde ekonomiler arasında 26. sıradan 16. sıraya yükselmişse, önümüzdeki 10 yıl içinde yeni bir sıçramayı gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olduğunu göstermiştir" diye konuştu.

Yeni hedefleri belirlemede sadece milletin şanlı tarihi ve büyük geçmişinden cesaret almadıklarını, aynı zamanda bu hedeflere ulaşma potansiyeline de sahip olduklarını kaydeden Nihat Ergün, firmaların, şehirlerin vizyoner hale geldiklerini ifade etti.

Türkiye'nin son 10 yılda yaşadığı en büyük değişimin insanın vizyoner hale gelmesi olduğunu söyleyen Ergün, "Rakamların başlı başına bir değeri var ama onun ötesinde değeri olan insanın büyük hedefler koyabilir hale gelmesidir. Esas devrim insanın kendi zihninde ve davranışlarındaki değişimdir" dedi.

-"Türkiye ekonomisi önemli başarılara imza attı"-

Türkiye ekonomisinin dünyada yaşanan krizlere, büyük risklere rağmen önemli başarılara imza attığını vurgulayan Nihat Ergün, ülkenin 2011 yılında yüzde 8,5 büyüme ile en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer aldığını hatırlattı. Ekonomideki büyümenin, makro dengelerdeki iyileşmenin reel ekonomiye ne kadar yansıdığına baktıklarını söyleyen Ergün, son açıklanan teşvik sistemi ile nitelikli yatırımların artmasını da istediklerini ifade etti.

Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öyle şehirlerimiz var ki bir peynir tenekesi atölyesinin çok büyük önemi var. Manisa, İzmir böyle mi- Yattığın yerden olmuyor bu işler, yatırım gelip seni bulmuyor. Bazen de senin yatırımı bulman icap ediyor. Cumhurbaşkanımız ile Amerika'daydık. "Gelin Türkiye'ye yatırım yapın" diye anlattık. İş adamları da, organize sanayi bölgesi de Japonya'ya, Almanya'ya, Amerika'ya gitmeli. Türkiye'de ne fırsatlar var eşdeğer organizasyonlara gidip anlatmalı. Belki de ortaklık kurarak geri dönmeli. Yani hep birlikte çalışırsak bu teşvik sistemleri daha çok işe yarar. Herkes çalışırsa daha büyük mesafe alacağımı düşünüyoruz.

Manisa ile Hakkari aynı mı- Bazı iller var. Kardeşim 10 senedir bu şehre gidip geliyorum. Yeni düzenlemede bir bölge yukarı atlamışlar. Bir bölge üste taşındı diye sevineceklerine üzülüyorlar. 10 yıllık ilerlemeyi nereye koyacağız- Zenginleşseydik ama kimse fark etmeseydi. "Bize fakirmiş gibi" muamele yapsalardı düşüncesi doğru bir düşünce olabilir mi- Onun için mevcudu en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım."

-"Ürüne inovasyon, Ar-Ge katacağız"-

Cari açık sorununa kalıcı çözümün yüksek katma değerli ürünler geliştirmekten geçtiğini anlatan Nihat Ergün, "Başka bir şey katmamız lazım. İnovasyon, Ar-Ge, fikir katacağız onun içine. Yani sütü yoğurda dönüştürürsen daha değerli olur, yoğurdu ambalaja koyarsan daha değerli olur, tereyağı yaparsan daha değerli olur, Ambalaj da değer katan unsulardan biri çünkü sağlık sağlıyor" şeklinde konuştu.

Alınterinin de önemine dikkat çeken Bakan Ergün, şöyle dedi:

"Alınteri çok değerli bir şey, fakat yetmiyor, gerekli fakat yeterli değil. Akıl teri de lazım. Şimdi aklımızı terletmemiz lazım. Ar-Ge merkezleri de öyle yerler. Kafa kafaya verip aklımızı terlettiğimiz yerler. Eğitimli insan gücümüz var. Araştırma geliştirme ile kimin kimi geçeceği belli değil. Her an biri sizi geçebilir, siz her an birini geçebilirsiniz. Onun için araştırma geliştirme son derece önemli."

Konuşmaların ardından Bakan Ergün ve beraberindekiler açılışını yaptıkları tesisleri gezdi.