Bilim insanları uzun yıllar süren araştırmalar sonucunda insan davranışlarını anlamlandırmaya çalışmıştır. Amerikalı psikologlar Daniel Kahneman ve Amos Tversky, Beklenti Teorisini kurmuş ve makul kararlar almayan insan modeli ile rasyonalite ve mantık arasında bir bağ olduğunu iddia etmişlerdir.
1984 yılında Daniel Kahneman ve Amos Trevsky tarafından ortaya konulan bu psikolojik deney ekonomi biliminin temel taşlarından olan "Rasyonel Karar Teorisi"ne sert bir tokat atmıştır. Bu deney aslında insanoğlunun karar verme mekanizmasının aslında ne kadar tutarsız olduğu gerçeğini de göstermiştir.
Teori, ekonominin tahmin edici modellerinde ve pazarlama kampanyalarında kullanılıyor. Aslında her şey çerçeveyle ve durumla ilgilidir. İnsanlar bir durumun nasıl sunulduğuna bağlı olarak farklı davranışlar sergileyebiliyorlar. Üstelik riskli durumlarda daha cesaretli ve temelde hiç yapmayacakları davranışları bile gösterebiliyorlar. Örneğin, kaybetme durumunda daha çok risk alabiliyorlar. Tam tersine, kazanabileceklerini düşündükleri durumlarda daha az risk alma davranışı gösteriyorlar. Garip bir şekilde tahmin edilenden zıt bir işleyiş var.
Teoride deneklere 2 soru sorulmuştur:
Riskli durumlarda karar verme davranışıyla ilgili çalışmaları, araştırmacı Daniel Kahneman ve Amos Tversky’e Nobel kazandırdı.