Kronik stres ve anksiyete bozukluğu beyin hücrelerimizin ve sinir bağlantılarının körelmesine neden oluyor. Huffington Post'ta yer alan makalede anlatıldığına göre yüzmek seretonin ve endorfin salgılamamıza sebep olarak beyin hücrelerimizi yenilemede yardımcı oluyor.
Seretonin ya da halk arasında bilinen adıyla mutluluk hormonu, depresyonla mücadelede en çok ihtiyaç duyduğumuz hormon. Seretonin; stresin etkilerine ve depresyona karşı beynimizin vereceği olumsuz tepkilerin ortadan kalkmasına yardımcı oluyor ve yapılan araştırmalara göre yüzmenin seretonin salgılanmasında ve hücrelerin yenilenmesinde büyük etkisi var. California'dan Moby Couquillard gibi birçok psikiyatrist danışanın tedavisinde ilaçların yanı sıra yüzmeyi de tavsiye ediyor.
Yüzmenin tek etkisi beyin hücrelerimize değil. Avusturalya'da yapılan araştırmaya göre ılık suya dalmak kan dolaşımını da arttırmaya etki ediyor. Diğer birçok egzersiz de kan dolaşımına olumlu katkılarda bulunuyor ancak hiçbirisi yüzmek kadar etkili değil. Daha çok kan dolaşımı demek beynin daha çok beslenmesi anlamına geliyor, bu da daha fonksiyonlu bir beynimizin olmasını sağlıyor. Bunu kim istemez ki?
Bütün bunların yanı sıra yüzmek yogayla eşdeğer bir meditasyon yöntemi. Tıpkı yoga da olduğu gibi kaslarımızı esnetmemize ve daha ritmik nefes almamıza yardımcı oluyor. Bu da mental, duygusal ve fiziksel stresten uzaklaşmamıza ve arınmamıza yardımcı oluyor. Ayrıca yogayla bir diğer benzerliği de sürekli tekrarlanan hareketlerle yapılıyor olması. Yani yoga kurslarına büyük paralar ödemek yerine yüzerek de ruhunuzu arındırabilirsiniz ayrıca diğer yararlarını da göz önünde bulundurursak yoganın bir adım önüne geçtiğini bile söyleyebiliriz.