Tıpkı hayattaki diğer radikal değişikliklerde olduğu gibi, gelecekteki anneler bebekleri geldiğinde hazırlıksız olmak istemezler. Bebeğin odasını kurarak, kıyafet satın alarak ve çocuk bezlerini doldurarak hazırlık yapmak tamamen doğaldır. Sonuçta, bebek bir noktada gelecek ve tüm bunlara ihtiyaç duyacaktır. Ancak bazı kadınlar, doğuma yakın zamanda içten gelen bir dürtü ile hazırlık sürecini daha farklı yaşıyor. Buna “yuvalama” deniyor ve Kanada'daki McMaster Üniversitesi'nden yapılan bir araştırma, bunun evrimden geldiğini gösteriyor.
Çalışmaya öncülük eden psikolog Dr. Anderson bunu şöyle açıklıyor: 'Bebeğin doğumunun yaklaşması ve muhtemelen kadınlarda hayvanlarda olduğu gibi aynı amaca hizmet etmesi nedeniyle hamileliğin üçüncü üç aylık dönemde zirve yapar. Bebek için güvenli bir ortam çocuk ve ebeveynleri arasındaki bağ ve bağlanmayı teşvik eder.'
Diğer araştırmalar, yuvalanmanın göbek büyümesini sağlayan aynı hormonlardan kaynaklanabileceğini açıklıyor: Östrojen. Bir kadının vücudu, bebeği beklerken yüksek miktarda östrojen üretir. Ona daha fazla fiziksel aktivite yapmasını sağlayan bir enerji artışı sağlar. Hamileliğin son 3 ayında östrojen seviyelerinin yüksek olduğu göz önüne alındığında, kadınların neden bebek için hazırlanmak ve bir şeyler yapmak istediğini merak etmiyoruz. Vücutları onları işleri halletmeye yönlendiriyor.
'Yuvalamak' doğal bir fenomendir ancak anne adayları riskli hareketlerden kaçınmalıdır. Bebeğin gelişine hazırlanmak odaları düzenlemek, temizlik yapmak içten gelen bir dürtü olsa da kadınlar bebeklerini ve kendilerini tehlikeye atabilecek çamaşır suyu gibi sert kimyasallardan kaçınmalıdır. Özellikle riskli bir hamilelik içindeyseler hareketlerine daha çok dikkat etmeliler.