HABER

Bilinçsiz ve kontrolsüz ilaç tüketimi bağımlılık için önemli risk

ANKARA (ANKA) -Gazi Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar, bilinçsiz ve kontrolsüz ilaç tüketiminin bağımlılık için önemli bir risk etmeni olduğunu söyleyerek "Bu nedenle toplumun ve sağlık personelinin ilaç kullanma konusunda eğitimi için çalışmalara ihtiyaç vardır" dedi.

Son yıllarda dünyada ve Türkiye'de bağımlılığı yaygınlaşmaya başlayan uçucu maddeler içeren ürünlerin yasal yoldan kolayca ve çok ucuza alınabildiğine işaret eden Prof. Dr. Candansayar, içinde uçucu madde bulunan yapıştırıcıların okullarda kesinlikle yasaklanması gerektiğini söyledi. Gazi Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar, ANKA'ya yaptığı açıklamada, madde bağımlılığının birey ve ailede onarılmasının kimi zaman imkansız tahribatlara neden olduğunu belirtti. Candansever, "Madde bağımlılığı aynı zamanda başta AİDS ve Hepatit gibi eşlik eden bulaşıcı hastalıklar ile, yol açtığı ekonomik, sosyal ve ahlaki kayıplarla son derece önemli bir toplum sağlığı sorunudur" dedi. Madde bağımlılığı ile mücadele programlarının üç eksende olması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Selçuk Candansayar, maddenin üretim ve arzının engellenmesi ile maddeye olan talebin azaltılmasının mücadele programı içinde bulunacağını bildiren Prof. Dr. Candansayar, sağlığa zarar verici etkilerinin azaltılmasının da mücadelede önemli bir yere sahip olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Candansayar, bu mücadelenin ise ancak sektörler arası işbirliği ve toplumsal bilincin artırılması ile mümkün olabileceğini söyledi.

-İÇİNDE UÇUCU MADDE BULUNAN ÜRÜNLER OKULLARDA KESİNLİKLE YASAKLANMALI-

Prof. Dr. Candansayar, "İçinde uçucu madde bulunan yapıştırıcılar okullarda kesinlikle yasaklanmalı, sanayide kullanımı denetim altında olmalıdır" dedi. Sigara ve alkol gibi yasal olarak satılan maddelerin kullanımına da kısıtlamalar getirilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Selçuk Candansayar, "Ülkemizde sigara ve alkolün nerelerde, nasıl, kimlere satılabileceğine dair kurallar oldukça belirsizdir. Örneğin ABD'de tütün ve alkol ürünleri yalnızca kent merkezlerinin uzağında satılabilmektedir. Fransa'da gıda maddelerinin satıldığı yerlerde tütün ürünleri satılamamaktadır. Ülkemizde ise neredeyse kırtasiyeciler bile sigara satabilmektedir. Bu alanda oldukça ilerleme kaydedilmesine karşın daha keskin yasal düzenlemelere gereksinim vardır" diye konuştu.

-SAĞLIK PERSONELİNİN MADDE BAĞIMLILIĞI KONUSUNDAKİ BİLGİSİ ARTTIRILMALI-

Gazi Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar, bilinçsiz ve kontrolsüz ilaç tüketiminin bağımlılık için önemli bir risk faktörü olduğunu belirterek "Bu nedenle toplumun ve sağlık personelinin ilaç kullanma konusunda eğitimi için çalışmalara ihtiyaç vardır" dedi. Öte yandan sağlık personelinin madde bağımlılığı hakkındaki bilgisini artırmak gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Candansayar, tüm sektörlere ve topluma danışmanlık yapacak kuruluşlar oluşturulması ile madde bağımlılarını tedaviye yönlendirecek, tedavi görenlerin rehabilitasyonlarını toplum içinde yapabilecek örgütlenmeler kurulması gerektiğini de dile getirdi. Madde kullanımı ve bağımlılığını önlemek amacıyla gençlerin yanı sıra, ebeveynlerin ve öğretmenlerin de bilinçlendirilmelerinin önemine de değinen Prof. Dr. Candansayar, "Korkutucu propagandalar yerine bağımlılık yaratan madde ile kurulan yaşama biçimi ve değerlerine karşıt seçenekler üretmek ve yaygınlaştırmak, yerel ve sivil örgütlenmelere ağırlık vermek ve medyayı bilinçli kullanmak şart" dedi.

-BİLİNÇSİZ YAYINLAR MADDE BAĞIMLILIĞI KONUSUNDAKİ MERAKI KÖRÜKLÜYOR-

Prof. Dr. Selçuk Candansayar, medyaya da önemli görev düştüğünü belirterek "Son dönemde uyuşturucu sorunu iletişim araçları ve tüm medyada çok sık işlenir olmuştur. Oysa bir program dahilinde olmadan, bilinçsizce yapılan yayınların merak duygusunu körükleme riski taşıdığı açıktır" dedi. Tedavi merkezlerinin sayısı ve niteliğinin yükseltilmesi gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Candansayar, "Sigara, alkol ve uyuşturucu ile mücadelede önemli olan, ortaya çıkan hastalıkların tedavisinden çok kullanımın azaltılması ve engellenmesi ile koruyucu hizmetlere önem verilmesidir. Koruyucu çalışmalar, caydırıcı yöntemler, bilgilendirme, kişisel ve sosyal becerilerin artırılması ve bağımlılık yapıcı maddelere karşı daha farklı ve işlevsel değerlerin ortaya çıkarılmasıdır" diye konuştu. Prof. Dr. Selçuk Candansayar, özelde uyuşturucuların, genel olarak da her türlü madde kullanımı ve Bağımlılığı ile mücadelenin, çok boyutlu işbirliğini gerektirdiğini ifade ederek " Bu konu tek tek bireylerin, ana babaların, sivil toplum örgütlerinin bilinçli katılımını gerektiren bir sorundur. Bu sorunu yalnızca sağlık sorunu olarak görmek mücadelenin başarısını oldukça zayıflatacaktır" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler