AK Parti İl Başkanlığı’nın daveti üzerine İlçe ve Belde Belediye Başkan Adaylarının tanıtım toplantısına katılmak üzere Erzincan’a gelen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Parti binası önünde AK Parti İl Başkanı Burhan Çakır, Merkez İlçe Başkanı Mehmet Fikret Şireci, Kadın Kolları Başkanı Nermin Yıldırım, Gençlik Kolları Başkanı Selçuk Sümer, AK Parti Erzincan Belediye Başkan Adayı Cemalettin Başsoy ve çok sayıda partili tarafından karşılanan Bakan Yıldırım Başkanlık makamına geçerek anı defterini imzaladı. Burada partililere bir konuşma yaparak 11 yıllık iktidar döneminde ülke üzerinde oynanan çeşitli oyunlara karşı sürekli mücadele ettiklerini belirten Yıldırım; “Milletimiz AK Parti’ye bu imkanı vermeseydi bu işlerin hiç biri yapılamazdı. Bizim liderimiz, Türkiye sevdalımız, dünya liderimiz ve bizler bu ülke için hayatımızı seve seve vermeye hazırız. Sayın Genel Başkanımız ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sayesinde bu işleri başardık. Bu başarı kolay bir başarı değildir. Hem iş yaptık hem de demokrasiye karşı oyunlarla entrikalar ile mücadele ettik. Hiç ama hiç şikayet etmedik. Geçmiş zamanlarda da iktidarlar oldu. Onlarda güçlü iktidardı. Ama bu demokrasi dışı güçler milletten yetki almadan yönetmeye heveslenenler yakın demokrasi tarihimizde hep başarılı oldular. 1960 yıllarında, 1970 yıllarının sonunda, 1990 yıllarında başardılar ve her seferinde millet hayal kırıklığı yaşadı. Milletimiz hayal kırıklığı yaşadı çünkü seçtikleri emanetlerine sahip olmadı. Ama bu ülke AK Parti’de başka bir şey gördü. Görünen şey milletin verdiği gücü ancak millet geri alır oldu. Bunun dışındakiler asla ve asla bu emanete el uzatamazlar. AK Parti ve Genel Başkanımız bunu söyledi. 11 yıllık iktidarımızda ta ilk günden bugüne kadar defalarca bu girişim ve teşebbüslere maruz kaldık. Darbe tehditleri, elektronik muhtıralar, post modern darbeler hepsini gördük. Ama her seferinde milletimizin duası ve desteğiyle hepsini püskürttük. Son günlerde yaşanan olayların çok iyi anlaşılması lazım. Bazı kafa karışıklıkları ve bilgi kirliliği almış başını gitmiş durumdadır. Bu işin geçmişi 2,5 yıl öncesine dayanıyor. 2011 seçimlerinden sonra bu yönde işlerin başlamış olduğunu şimdi görüyoruz. Geçtiğimiz Mayıs ayı Türkiye’nin dünyada ezberleri bozduğu bir dönem oldu. Mayıs ayında Türkiye Cumhuriyet tarihinin değil Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında 1880 yılında eriştiği faiz oranlarına geri döndü. 4.6 faiz oranına döndü. Yani gerçek faizin altında, enflasyon oranının 2 puan altında bir faiz oranına geldi. Bu ne demektir? Bu istikrarın zirve yaptığı noktadır. Bununla da kalınmadı ve yıllardır IMF’nin desteği ile ayakta duran Türkiye borcunu ödeyerek yollarını ayırdı. Bununla da yetinmedi Türkiye ve dünya krizlerden krizlere koşarken Türkiye dünyanın en büyük projelerini teker teker hayata geçirdi. 3. Köprü 3. Havalimanı 2. Tüp geçiş projesi Ankara İstanbul hızlı tren projesi ve nicelerini Türkiye hayata geçirdi. Tüm bunlar 1 ay içerisinde gerçekleşti. Bu 1 ayda yapılan sözleşmelerin toplam tutarı 120 milyarı buldu. Bu birilerini rahatsız etti. Bunlar da çok fazla oldu diyenler oldu. Malum Mayıs ayı sonu Haziran ayı başında olaylar yaşanmaya başladı. Neydi bu olayların başlama sebebi? Taksim’de ağaçlar kesilmiş ve çevre felaketi olmuş. Görüntü böyleydi. Fakat olay bu değildi. Böyle olmadığı kısa sürede anlaşıldı. İşin organize bir çalışma olduğu ve amacın yeşili ve çevreyi korumak değil halkın iradesi ile iş başına gelmiş Türkiye’nin gelmiş geçmiş en güçlü hükümetini al aşağı etmek hareketidir. Burada hazin olan durum ise aynı anda Brezilya’da Şili’de Güney Amerika’da olaylar oluyor ve oradaki vatandaş sokaklarda diyor ki başımızdakiler yol yapın havalimanı yapın köprü yapın halka hizmet edin. Futbola oraya buraya paraları savurmayın. İlginçtir bizim ülkemizde de yol, havalimanı, köprü yapmayın diye bağırıyorlar.” dedi.HİÇ KİMSE YOLSUZLUĞUN ARKASINDA DURMAZKonuşmasında 17 Aralık Operasyonuna değinerek hükümeti yıkmak isteyenlerin olduğunu belirten Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım; “Böyle giderse bölgede süper güçlerin kontrolü kaybolacak. Çünkü Türkiye bağımsız bir politika uyguluyor. Türkiye eski Türkiye değil. Söylemleri ve eylemleri değişmiş. Burada denediler sonuç alamadılar. Bu sefer başka bir noktaya yöneldiler. O yolda 17 Aralık Olayıdır. 17 Aralık Olayı çok ibretlik bir olaydır. Gayet tabii yargı hukuk çalışma yapacak. Bunda bir beyis yoktur. Türkiye bir hukuk devletidir. İtirazda yoktur. Suç işleyen varsa yakasına yapışacaksın. Yolsuzluk yapan varsa buna engel olacaksın. Eğer kamu gücünü kullanıp haksız kazanç sağlayan varsa hukuk bunların önüne geçecek. Hiç kimse yolsuzluğun arkasında durmaz. Ama olay öyle mi? Şüphesiz öyle değil. Bu biz biliyoruz fakat vatandaş ne kadar biliyor bunu biraz açmak gerekir. İmar usulsüzlüğü ile ilgili bir dosya, altın ticareti ile ilgili başka bir dosya bir de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uygulamaları ile ilgili başka bir dosya var. Bu 3 soruşturma birbiri ile farklı farklı ve birbiriyle alakası olmayan soruşturmalardır. Bu 3 dosya bir araya getiriliyor ve aynı anda yüzyılın yolsuzluğu diye gece yarısı operasyon yapılıyor. Amaç olayı büyütmek. Hukuk tarihinde görülmemiş bir şey. Dosya ile görevli olmayan bir savcı bütün bu dosyaları bir araya topluyor odaya kapanıp böyle bir senaryo yazıyor. Bu algıyı toplumda oluşturmak, aynı anda kargaşa başlatmak ve hükümeti al aşağı etmek asıl amaç. İşin içine gördük ki düşünülenin çok ötesinde vahim. Öyle bir vehamet var ki hukuk katledilmiş.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz