Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle; Elimden geldiğince üniversitemizin açılışına ve mezuniyet törenlerine katılmaya gayret ediyorum. Ulusal ve uluaslararası başarıyla ülkemizin gözbebeği haline gelen İstanbul Teknik Üniversitesi'nin başarılarının devamını diliyorum.
Bugün 10 Ekim, dünkü alçak saldırıda şehitlerimiz var. Yine Gar Saldırısı'nın bugün yıldönümü. Yüz vatandaşımız orada hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler arasında İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi de vardı. Teröristin maalesef kutsal bildiği hiçbir şey yok. Cana kıyarken en ufak bir tereddüt göstermiyor. Doğrusu terörle mücadele ülkemizin yeni karşılaştığı bir durum değil, 40 yıla yaklaşan bir süreçten bahsediyoruz. Günümüzde ise sadece bölücü terör örgütüyle değil aynı zamanda FETO terör örgütüyle ve DEAŞ terör örgütüyle mücadeleye devam ediyor.
Bu coğrafya tarih boyunca hep hareketli olmuştur. Çünkü bu coğrafya medeniyetlerin buluştuğu zaman zaman da medeniyetlerin çatıştığı topraklar olmuştur. Günümüzde Suriye'de yaşananlardan en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türkiye'nin bu meseleye sahip çıkmasından rahatsız olduklarını görüyoruz. Bunu söyleyenlerin önce ülkelerine sahip çıkması gerekiyor. Önce devlet olmayı bilin. Bunu yapmazsanız söyledikleriniz mizahi oluyor. Bir takım unsurları orada barındırmaya devam ederseniz, Türkiye elbette hudutlarını korumak, vatandaşlarının can güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alır. Bunlar terörden medet umanların son çırpınışlarıdır. Her türlü tedbir alınıyor daha fazlası da alınacak.
Terörle mücadelemiz, bu hainlerin tamamı bu topraklardan yok oluncaya kadar devam edecek. Buradaki kararlılığımızdan zerre kadar sapma yok. Her türlü çılgınlığı, her türlü intihar eylemini yapabilirler, canımız da acıyabilir, şehitlerimiz de olabilir ama şehitlerimizi kalbimize basacağız ancak ülkenin istiklalinden, istikbalinden, geleceğimiz olan gençlerimizin aydınlık yarınlarından zerre kadar taviz vermeyeceğiz. Kimse bize bu konuda nasihat vermeye kalkmasın, demokrasi nutukları atmasın.
15 Temmuz alçak darbe girişiminde şehit olan 241 şehidimizden 7'si geleceği pırıl pırıl üniversite öğrencisiydi. O gece İstanbul Teknik Üniversitesi şehit vermedi ama 2 tane gazimiz var. Canları pahasına Türkiye'ye sahip çıkan gençlerimizi, şehitlerimizi ve gazilerimizi bu millet unutmayacak. Onlar gelecek nesillere de çok güzel örnek oldular. Bu bayrak yere düşmedi bu milleti hiçkimse diz çöktüremedi. Bundan sonra da karşımıza çıkan bütün engelleri bir bir kaldırmaya devam edeceğiz. Sizleri en iyi donanıma sahip olarak yetiştirmek, hükümet olarak devlet olarak en önemli önceliğimizdir. Çünkü sizler Türkiye'nin hedeflerini hayata geçireceksiniz. Sizler Türkiye'nin geleceğisiniz. Eğitim konusunda hiçbir zaman asla ve asla hiçbir mazeretin arkasına sığınmadık. Biz hep eğitime bütçe sloganıyla hareket ettik. Ne yazık ki ülkemiz geçmiş dönemlerde krizlerden krizlere sürüklendi hiçbir zaman bu imkanlar sağlanamadı. Hem eğitimin fiziki altyapısını hem müfredatla ilgili konuları sürekli geliştiriyoruz. Eğitim yaşayan bir şey. Artık bilişim altyapısıyla eğitim sınıflarda değil, dünyanın her köşesinde. Milyarlarca sayfa kitaplara öğrencilerimiz bir tuşla ulaşabiliyorlar.
Yeni bir hedefimiz var orta vadeli plan kapsamında. 2019 yılında tek tedrisata geçeceğiz. Yani sabahçı öğlenci kalkacak tam gün eğitim olacak. Yabancı dili Türkiye'de sorun olmaktan çıkaracağız. Yıllardan beri yabancı dilin önemini anlatırız anlatırız ama ne ilkokulda ne lisede ne de üniversitede yabancı dil öğretemeyiz. Ben ilkokulda Fransızca okudum, lisede Fransızca okudum, üniversitede Fransızca okudum ama lisan öğrenemedim. Bir mühendis olarak lisan bilmemenin sonuçlarını gördüm. Öğrencilere tavsiyem lisan işini üniversitede halledin. En az bir yabancı dili mutlaka hem yazma hem anlama hem okuma bakımından öğrenmeniz gerekiyor.
Okul öncesi eğitim bu da çok önemli. Eskiden bırakın okul öncesi okul zamanı eğitim de yoktu. Derslerin yarısı ilk karneye kadar boş geçerdi. 3 ay kitapçıdan kitapçıya ders kitabı bulmak için koştururduk. Geçenlerde bir okul açılışına gittik, 23 tane kitap. İşlerden vaktimizi kaldırıp anlatmaya vakit bulamıyoruz. En iyi reklam iştir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü Marmaray'ı 20 Aralık'ta açılacak tüneliyle Türkiye son 10 yılda lig değiştirdi. Türkiye'de hayata geçen projelerin hepsi dünyada yok. Biraz da mühendislik farkı olsun. Biz bunları boşuna okumadık işe yarasın diye okuduk. Şimdi de Allah'a şükür 3. Havalimanını yapıyoruz. Bu gurur bu mutluluk hepimizin. Dışarıda batıda o modern altyapıyı, havalanlarını gördüğümüzde imrenirdik, hayıflanırdık neden bizde yok diye. Şimdi onlar hayıflanıyorlar.
Lüzumsuz konularla bu büyük işler malesef gölgede kalıyor. Anlamı olmayan, boş tartışmaları geride bırakın gençler. Okumak derslerde iyi olmak tek başına yetmiyor. Ne yapacaksınız eleştirel düşünceyi, eleştirel aklı herkes üniversitelerde kazanacak. Biz üniversiteyi toplumsal gelişmeyi, büyümenin sadece en önemli aktörü değil aynı zamanda öncüsü olarak görüyoruz. Üniversite ayağı eksik bir sanayileşme olmaz, ekonomik büyüme olmaz. Bu nedenle teknik üniversiteden önemli beklentilerimizin olduğunu ifade etmek isterim. Üniversitelerimiz hayatla toplumla içiçe geçmesi çok önem arz ediyor. Toplumun gerçekliklerinden oluşan bir üniversitenin millete öncülük etmesi beklenemez. Her zaman birbirimizi anlayalım böylece iletişim kanallarımızı açık tutalım. Son olarak da öğrenci kardeşlerimize birkaç şey söylemek isterim. Bu yıl İstanbul Teknik Üniversitesi'ne başlayan ve öğrenimine devam eden bütün kardeşlerimize şunu söylemek isterim; Üniversiteler sadece sınıflardan imkanlardan ibaret değil aynı zamanda üniversite kantindir, arkadaşlarınızla hayat meclisini kazandığınız mekandır, sosyal kabiliyetlerimizi burada öğreneceğiz. Burada geçireceğiniz yıllar sizin altın yıllarınızdır bunu daha sonra kavrayacaksınız. Bazen okul bitse de gitsek işimize baksak diyebilirsiniz ama daha sonra bu yılları çok özlersiniz. Üniversite ilim öğretmiyor, üniversite size özgüven de kazandırıyor. Tek başına yazılan diferansiyel denklemleri belki iş hayatında kullanmayacaksınız. Ama onlar size engin muhakeme yeteneği kazandıracaktır. Mühendislerle avukatların olaylara bakışı farklıdır. Sosyal bilimlerle, mühendislerin olaya bakışı farklıdır. Ben bunu Bakanlar Kurulu'nda da görüyorum. Yarın üniversiteyi bitirdiğinizde çok acımasız bir rekabetin içerisinde olacaksınız. Üstelik sadece Türkiye sınırlarında değil küresel çerçevede bir rekabetin içerisinde olacaksınız. O yüzden ne kadar donanımlı olursanız o kadar öne çıkacaksınız.Sözlerime son verirken birkez daha İstanbul Teknik Üniversitesi camiasına teşekkür ediyor, öğrencilerimize başarılar diliyorum. Bu camiadan gelip geçen herkese Allah'tan rahmet diliyorum. Erbakan hocamız, Süleyman Demirel, Turgut Özal buralardan geldiler geçtiler.