Binali Yıldırım'ın açıklamalarının satır başları şöyle;
-Yol yapmayı, köprü yapmayı, hava yolunu geliştirmeyi hep hayal etmişimdir. Bunları Rabbim nasip etti. milletimiz fırsat verdi, sayın Cumhurbaşkanımız da bize yol gösterdi, liderlik yaptı ve başardık.
İstanbul'a geldim. Dedemin satın aldığı Tarlabaşı'ndaki apartmanda oturuyoruz. Annem, babam köyde, biz amcamlarla oturuyoruz. Kimseye yük olmayayım, kısa yoldan yatılı öğretmen okuluna gideyim diye bir karar verdim. Benim gibi iki tane arkadaşım daha var. Bir tanesi bizim köyden diğeri yine bizim ilden başka bir yerden. Müracaatımızı yaptık, sınavlara girmek için az bir süre var. Sınava giriş kartı veriliyor. Onu alacağım, dediler ki, 'Müdür bey seni çağırıyor, o kartı vermiyor' dedi. Rahmetli Hasan Çelik, coğrafya hocamızdı. Gittim, karşısına geçtim. 'Ne oldu' dedi. 'Ben öğretmen okulu imtihanına gireceğim, kağıdımı verin' dedim. Baktı yüzüme 'sen öğretmen mi olacaksın' dedi. Kağıdı çıkardı yırttı, çöpe attı. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. 'Hadi git' dedi. O kadar üzüldüm ki, anlatamam.
Mehmet Ali Bey hayranlıkla takip ettiğim hocamdı. Bana hep 'sen mühendis ol' derdi. Kafama bunu yerleştiren insan Mehmet Ali Bey hocamız oldu. 9 ay falan üniversitede asistanlık yaptım. Oradan tersaneye gidip çalışmaya başladık. Gemi Makina Mühendisiyim ben. Daha sonra askere gittim, askerliğimi yaptım. Askere gitmeden önce yüksek mühendislik lisans üstü eğitimimi tamamladım. Askere gittim Ağustos 1980'de 12 Eylül darbesi oldu. Askere gitmemden 1 ay sonra darbe oldu.
Beşiktaş'ın maçını seyretmek için Malmö Stadı'na gittik. Onların tarafına gittik. Bize ayrı bir tribün yok. bir gol oldu. Fırladık 'Feyyaz' diye. Yanımızda da bir tane saçı sakalı birbirine karışmış adam oturuyor. İkinci gol oldu tekrar fırladık 'Feyyaz' diye. Bir gol daha oldu bizim kaleye. Bu sefer hiç konuşmayan adam ayağa fırladı 'Feyyaz' diye bağırdı. Adam bize golü attı. Adam demek ki Feyyaz ismini 'gol' olarak anlamış.
İstanbul'a borçlu olduğumu hissediyorum. İstanbul'un meselelerini biliyorum. İstanbul'u bir kere nereye koyuyoruz? İstanbul'un yıllık milli geliri 232 milyar dolar. Bu ne anlama geliyor? Romanya'dan Macaristan'ın da dahil olduğu 140 ülkeyi geride bırakıyor. İstanbul hapşırsa Türkiye nezle olur. Bu şehrin sorunları var. Birinci sorun ulaşım - trafik. Bunu ben çözerim .Niye çözerim diyorum, 15 yıllık geçmişim var. Türkiye'nin her köşesine yol yapmışız, hızlı treni getirmişiz, hava yolunu halkın yolu yapmışız. Bütün bunlar esasında İstanbul'a baktığınız zaman İstanbul'un Anadolu şehirleriyle ve dünyayla bağlantısında bir sorun yok. Sorun İstanbul'un içinde. Ben neyi vaat edebilirim İstanbullulara? Trafik akışı hiç kesintiye uğramayan katlanabilir bir trafik. Sürekli akan bir trafik. İstanbul'un marka değerini artırıp bunu ekonomiye dönüştüreceğiz.