YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bingöl’de Kına Ailesinin Dramı

Bingöl’de Şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi’nde ikamet eden 9 çocuklu Kına ailesinin, 3 genç kızı evden...

Bingöl’de Kına Ailesinin Dramı

Bingöl’de Şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi’nde ikamet eden 9 çocuklu Kına ailesinin, 3 genç kızı evden kaçtı, 1 tanesi kanserden vefat etti, 2 tanesi yüzde 90 görme engelli ve görme engelli olanlardan biri lenf kanseri. Annenin beyni vücuda hükmedemiyor ve kalp yetmezliği var. Baba ise mide kanseri olduğu için çalışamıyor.

Kına ailesinin dramı, ortanca kızları Şeyma Nur’un intihar etmek istemesiyle ortaya çıktı. 28 Şubat günü annesinin kullanmış olduğu ilaçları yanına alarak okula giden genç kız, okulda 1 kutu ilacın tamamını yutarak intihar etmek istedi. Öğretmenlerinin ve arkadaşlarının anında müdahalesi ile hastaneye kaldırılan Şeyma Nur’un 3 defa kalbi durdu fakat yeniden hayata döndü. Şu an ailesinin yanında olan Şeyma Nur, "Hala psikolojim bozuk." diyor.

Baba Mehmet Kına (50), 1992 yılında Bingöl’den İstanbul’a göç ettiklerini ve 1998 yılında yaşadığı talihsiz bir iş kazası sonucu bu duruma geldiklerini ifade etti. Baba Mehmet Kına, ‘’İstanbul’da inşaatlarda amelelik yapıyordum. Büyük bir taşın midemin üzerine düşmesi sonucu, mide kanaması geçirdim. Sonrasında midemde oluşan yaranın büyümesi sonucu çalışamaz hale geldim. Daha sonraları eşimin ve çocuklarımın yardımı ile seyyar satıcılık yapmaya başladık. Bir süre o şekilde idare ettik. Sonra, eşim Zekiye Kına (57)’nın rahatsızlığı ortaya çıktı. Beyni vücuduna hükmedemiyor ve kalp yetmezliği olduğunu öğrendik. Bunun üzerine, İstanbul’dan Bingöl’e göç etmeye karar verdik. Şu an midem için kontrollere gidemiyorum. Doktorlar ne ilaç verebiliyor ne de ameliyat yapabiliyor. İşte ne zaman ömür biterse, Allah’ın emri.’’ şeklinde konuştu.

Bingöl’e geldiklerinde kalacak yerleri olmadığı belirten Anne Zekiye Kına ise ‘’Sağ olsun Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay imdadımıza yetişti. Bu evin 1 yıllık kirasını ödeyerek, burada kalmamızı sağladı. Ancak ev sahibi bu evin arsasını müteahhide vermiş ve 1 ay içerisinde bu evi boşaltmamız gerekiyor.’’ dedi.

Yaşanan sıkıntıların son bulmadığını ifade eden Anne Zekiye Kına, ‘’Memleketimize, her şey daha güzel olacak umuduyla gelmiştik. Buraya gelmemizi istemeyen Ebru Kına (26) evden kaçarak Antalya’ya gitti. Sonrasında 2 kızım daha evden kaçtı. Evden kaçan Elif Kına (25) isimli yavrum, Antalya’da intihar etmek istemiş. Şu an Antalya’da kadın sığınma evinde kalıyormuş. Serap Kına (21) ise ablası Ebru ile Antalya’da yaşam mücadelesi veriyor.’’ ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARINDAN 1’İ KAN KANSERİNDEN VEFAT ETTİ, DİĞERİ İSE LENF KANSERİ

En büyük kızları Remziye’yi, evlendirdikten 2 yıl sonra kan kanseri olduğu için kaybettiğini ifade eden Anne Zekiye Kına, şöyle dedi: ‘’Eyüp Kına (14)’nın Lenf Kanseri olduğunu öğrendim. Eşim de mide kanseri olduğu için ikisinin de sürekli kontrole gitmesi gerekiyor. Kontrol için bizleri başka hastanelere sevk ediyorlar. Önceleri sevk ettikleri zaman yol parasını gitmeden önce veriyorlardı. Biz de kontrole götürebiliyorduk. Ancak son zamanlarda yol parasının sonradan verildiği için ve bizim de elimizde para olmadığı için kontrollerini yaptıramaz olduk.’’

Lenf kanseri olan Eyüp’ün yüzde 90 gözlerinde görme kaybı olduğunu belirten Anne Zekiye Kınaş ‘’Eyüp ve Şeyma Nur Kına (15) ikisinin de gözlerinde yüzde 90 görme kaybı var. Kızım Şeyma Nur, geçtiğimiz günlerde intihar etmek istedi. 3 defa kalbinin durduğunu söyledi doktorlar. Şu an hala psikolojik sorunlarının olduğunu düşünüyorum.’’ diye ifade etti.

ÇOCUKLARINI, YETİŞTİRME YURDUNA VERMEK İSTİYOR

Anne Zekiye Kına, çocuklarına bakamadığını, verimli bir annelik yapamadığını belirterek, ‘’Yavrularıma bakacak durumumuz kalmadı. Eşim, geçen sene borç ile kurbanlık keçi almıştı. Fiyatların düşmesi sonucu onları satamadık. Şu an elimizde kaldı ve borçlandık. Sadece o değil elektrik, su ve 2 aylık da kira borcumuz birikti. Çocuklarıma yemek yediremiyorum. Sabahları okula aç gitmek zorunda kalıyorlar. Ya devlet bana yardım etsin çocuklarıma bakayım ya da yetiştirme yurduna alsın.’’ dedi.

Yetiştirme yurduna çocuklarını vermek için yetkililerle görüştüğünü belirten Anne Zekiye Kına, ''Yetkililer, ya annenin ya da babanın ölmüş olması gerektiğini, aksi takdirde yurda alamadıklarını söylediler. O zaman ben de evlatlarımla beraber ölürüm.'' şeklinde konuştu.

"HALA PSİKOLOJİM BOZUK"

Arkadaşlarının ve bazı öğretmenlerinin kendisi ile dalga geçtiğini ifade eden Şeyma Nur ise şunları ifade etti: ‘’Arkadaşlarım, ‘gözlerin görmüyordu senin, nasıl kitap okuyorsun?’ şeklinde, Öğretmenlerimin bir kaçı ise ‘senin hastane zamanın gelmedi mi?’ diyorlar. Gözlerimden dolayı çok sıkıntı yaşıyorum. Ameliyat olmak istediğimde ise doktorlar bu yaşta çok riskli olduğunu ve tamamen görme engelli olabileceğimi, ancak 18 yaşında ameliyat olabileceğimi ifade ediyorlar. Ben de isterim ki diğer arkadaşlarım gibi gözlerim görsün. Şu ana kadar ailemle çok sıkıntılar yaşadım ve bu sıkıntıların çözülmesini istiyorum.‘’ Hala psikolojisinin bozuk olduğunu belirten Şeyma Nur da ‘’Arkadaşlarımla iyi anlaşamıyorum. Bazen sıkıntı yaşıyorum. Huylarımla, davranışlarımla istemedik yere dahi olsa da onların kalbini kırabiliyorum.’’ dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler