ANKARA (ANKA) - Güzel, “63 yaşındakine de 18 yaşındakine de aynı para. Araç için kasko 32 bin ödüyor. Bir araç kadar değerimiz yok” dedi.
[
Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon 20 Eylül 2011 tarihinde Ankara Kumrular’daki bombalı terör eyleminde hayatını kaybeden Orhan Güzel’in babası Mustafa Güzel’i dinledi. Komisyon başkanı Ayhan Sefer Üstün, Meslek Lisesi son sınıf öğrencisiyken kuruyemişçide çalışırken 18 yaşında hayatını kaybeden Orhan Güzel’in babasına söz vermeden önce aynı saldırıda bacağını kaybeden Aytekin Kaptan’ın ayağı parçalanmış haldeki fotoğrafını göstererek, “Hangi dava böyle birşeyi meşru kılabilir. ‘Artık yeter’ diyoruz. Bu çalışmamızı yapıyoruz” dedi.
Baba Mustafa Güzel, “Terörün içimizi nasıl yaktığını ateş düştüğü yeri yakar misali biz biliriz. 175 gündür biz ne yediğimizin ne içtiğimizi bilmiyoruz. Sağlımız bozuldu. Eşim psikolojik tedavi görüyor. Anlatılacak bir şey değil, zor bir şey evlat acısı, çok zor” diyerek sözlerine başladı. Sivil oldukları için şehit sayılmadıklarını anlatan Güzel şöyle devam etti:
“İki kız çocuğum var. Vali yardımcısı ile görüştüm, ‘özel sektörde çalışıyor kamuda iş verin’ dedim. ‘KPSS kazanmalı’ dediler. ‘İyi’ dedik. Beni tek bir Ankara milletvekili aramadı. Sadece Oya Hanım (Eronat) geldi. Bunlardan sıkıntım var. Bir vekilin araması lazım. Kastamonu vekili dahi aramadı. Vekili niçin seçiyoruz, böyle günde yanımızda olması için. Ne denir bu teröre bir şey diyemiyorum terbiyem müsaade etmiyor. Benim yaşadığımın binde birini yaşasa insan olur. Bunlar insan değil.”
-TERÖR BİTECEKSE 20 SENE DAHA ASKERLİK YAPARIM-
Olay günü Sincan’da olduğunu, Kızılay’da patlama haberini duyunca oğlu Orhan’a ulaşmaya çalıştığını ama ulaşamayınca olay yerine gittiğini anlatan baba Mustafa Güzel, “Geldik polis içeri beni sokmadı. Karakol var. Bilgi vermediler. Çevik kuvvet sokmadı. Hastaneye gittim yaralı, ölü yok. Çocuğumun 3 parmağı kalmış her tarafı yanmış. Akşam emniyet müdür aradı, öyle öğrendik. Neresinden başlayayım neresinden anlatayım. Ne zaman bitecek bilmiyorum. Hepimiz askere gideceksek gidelim. Tekrar giderim bitecekse. Gidelim asker olalım. 10 değil 20 sene daha yaparım” dedi.
Komisyon Başkanı Üstün, “Bitsin diye uğraşıyoruz. Sadece askerlikle değil başka girişimlerle de sona ermesini sağlayabilir miyiz, ona çalışıyoruz” dedi.
-BİR ARABA KADAR DEĞERİMİZ YOK-
Baba Mustafa Güzel oğluna valiliğin verdiği değerin 22 bin 610 TL olduğunu belirterek “63 yaşındakine de 43 yaşındakine de 18 yaşındakine de aynı para. Bu mantıken doğru mu? 18 yaşındaki bir çocuk 22 bin 600 lira alıyor. Araç için kasko 32 bin ödüyor. Bir araç kadar değerimiz yok. Vali avukatı ‘imza attınız dava açamazsınız’ dedi. Böyle olmamalı” dedi.
Komisyon Başkanı Üstün de bir değerlendirme yapılıp daha gerçekçi rakamların tespit edilmesi gerektiğini söylerken Baba Mustafa Güzel, kızına kamuda iş verilmesi, anneye de şehit maaşı bağlanması talebinde bulundu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında hazırlanan kanun tasarısı olduğunu anlatan Üstün, tasarıda şehit kavramının yeniden tanımlanacağını, sivil vatandaşların da bu kapsama alınma ihtimali olduğunu söyledi.
-“BAŞBAKANLA DERTLEŞMEK İSTEDİM”-
Baba Mustafa Güzel, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa gönderdiği yazılara ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan randevu talebine karşılık verilmediğini anlatarak, “Benim psikolojim bozuktu. Cumhurbaşkanı, Başbakanla dertleşiriz dedik ama yanıt alamadık. 5233 sayılı kanun ile 22 bin 651 TL tazminat ödendi. Kabul etmedik. Bu adil değil. Niçin adil değil. Benim çocuğum ileride belki müdür olacaktı. 63 yaşında ölen vatandaşla 18 i aynı tutmuşlar. Şehitlere ne veriliyorsa aynı haklardan biz de istiyoruz. Biz de terör mağduruyuz” diye konuştu.