HABER

Bir avuç insan huzuru kaçırıyor

İSTANBUL (İHA) - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Bülent Arınç, Fransa başta olmak üzere bazı ülkelerin, kendi iç politikaları sebebiyle Türkiye'yi malzeme yapmaya çalışan yanlış tutum ve davranışlar içine girdiğini belirterek, "Türkiye'nin 3 Ekim'de AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamasının önünde hiçbir engel kalmamıştır" dedi. Arınç, terör yandaşlarının eylemleri konusunda ise, "Bütün bu olayları Türkiye'nin önünü kesme girişimleri ve halkı da işin içine çekme eylemleri olarak görüyorum; ama halkımız her türlü eyleme karşı fevkalade dikkatlidir" diye konuştu. AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayının Devlet Bakanı Mehmet Aydın olduğu yönündeki haberlerin sorulması üzerine ise Arınç, "Daha önümüzde bildiğiniz gibi iki yıl kadar bir zaman var. Zamanı geldiğinde TBMM halkımıza layık bir cumhurbaşkanını mutlaka seçecektir" dedi.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, 2. Dünya Parlamento Başkanları Konferansı'na katılmak üzere bugün eşiyle beraber ABD'ye gitti. THY'ye ait bir uçakla New York'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda açıklama yapan Arınç, katılacağı konferansta, 2000 yılında düzenlenen ilk konferansta ele alınan konularda sağlanan ilerlemelerin görüşüleceğini söyledi. Parlamentoların halkın gerçek temsilcileri olarak uluslararası ilişkilerde ve ulusları birbirlerine yakınlaştırma çabalarında önemli katkılar yaptığını kaydeden Arınç, TBMM'nin de parlamenter diplomasiye büyük önem verdiğini vurguladı.

Arınç, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da katılacağı konferansta bir konuşma yapacağını ifade ederek, terörizm, bölgesel çatışmalar, salgın hastalıklar ve yoksulluk konularına değineceğini söyledi. Arınç, artan silahlanmayla beraber, kitle imha silahlarının yayılma eğilimine girildiği günümüzde dünya parlamentolarının evrensel boyutta barış, dostluk, refah ve uzlaşı sağlanması yolunda ortak irade koyması gerektiğini vurgulayacağını kaydetti. Türkiye'nin BM ideallerine daima destek vermeye özen gösterdiğini belirten Arınç, bu kararlılıkla Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi 2009-2010 geçici üyeliğine aday olduğunu hatırlattı.

"3 EKİM'DE MÜZAKERELER BAŞLAYACAK" New York'ta bulunduğu süre zarfında çeşitli parlamento başkanlarıyla ikili görüşmelerde bulunacağını anlatan Bülent Arınç, görüşmelerin bölgesel ve uluslararası konuları ele alma imkanı vermesinin yanı sıra Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi adaylığında destek arayışları için de fırsat olacağını söyledi. BM Kalkınma Programı (UNDP) başkanlığı görevine yeni gelen Kemal Derviş'i de ziyaret edeceğini ifade eden Arınç, bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün AB ile ilgili son açıklamalarına ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi:

"AB sürecinde Türkiye 3 Ekim tarihinde müzakerelere başlayacaktır. Bu 17 Aralık'ta AB Zirvesi'nde alınan karardır. 3 Ekim'e giderken AB mensubu bazı ülkelerde Türkiye'nin katılım müzakerelerine başlamasıyla ilgili tereddüt içeren bazı sözler ve davranışlar ortaya çıkmaktadır. Alınan kararların aksine bazı yeni tartışmalar meydana getirilmeye çalışılıyor. Başbakan ve Dışişleri bakanımız da ısrarla şunu söylüyorlar, bence de doğru söylüyorlar, '3 Ekim; 17 Aralık'ta alınan kararın gereksinimidir. Bunun üzerinde artık hiçbir tartışma olamaz. Katılım müzakerelerine başlanmasının tek amacı vardır; o da tam üyeliktir'. Geçtiğimiz yıl zirve ve zirve öncesinde AB'nin tüm platformlarında Türkiye'nin tam kriterleri yerine getirdiği, artık yapacağı bir şey kalmadığı söylenmiştir. Aynı zamanda Kıbrıs Rum Kesimi ile ilgili olarak ek protokolün imzalanması konusu yine AB mercileri tarafından uygun görülmüştür. Türkiye'nin karşı deklarasyonu da, üzerinde tartışma götürmeyecek biçimde AB'de alınan kararlara uygundur. Bununla şunu söylemek istiyorum; artık Türkiye'nin müzakerelere başlamasının önünde hiçbir engel kalmamıştır."

Türkiye'nin AB serüveninde geldiği en önemli noktanın 'müzakerelere başlama noktası' olduğunu vurgulayan Arınç, "Ancak Fransa başta olmak üzere bazı ülkeler kendi iç politikaları sebebiyle Türkiye'yi malzeme yapmaya çalışan yanlış tutum ve davranışları ortaya koymaktadır" diye konuştu.

"TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ REFORMLARI BAŞARIYLA TAMAMLADI" Bülent Arınç, Türkiye'nin 2002 yılından bu yana çok önemli reformları başarıyla tamamladığını, TBMM'nin iktidar ve muhalefetiyle büyük özveriyle çalışarak anayasa değişikliklerini ve uyum yasalarını birlikte çıkardığını söyledi. Geçtiğimiz yıl İlerleme Raporu'nda, daha sonra AB Zirvesi'ndeki konuşmalarda Türkiye'nin siyasi ve hukuki kriterleri içeren Kopenhag Kriterleri'ne tamamen uygun hale gelen yasal düzenleme yaptığı ve bunun dışında herhangi bir yükümlülüğü olmadığının ifade edildiğini belirten Arınç, "Şimdi tekrar eskilere dönerek bazı tartışma konularını yeniden açmak samimiyetle bağdaşmaz. Türkiye kendisiyle oynanacak bir ülke değildir. Türkiye şahsiyetli, gururlu bir ülkedir. Büyük bir devlettir. Biz kendimize hiçbir zaman ayrımcılık ve imtiyaz yapılmasını istemedik; ama hiçbir zaman da ikinci sınıf bir ülke statüsüne düşmek istemedik. AB'de biliyor ki 1963'teki antlaşmadan bu yana Türkiye'nin tam üyeliği her zaman söz konusu olmuştur. Tam üyeliğin dışında bugüne kadar hiçbir seçenek söz konusu edilmemiştir. Almanya veya Fransa'da bu seçeneğin dışında birtakım sözlerin söylenmesinin AB ilkeleriyle bağdaşmadığını düşünüyoruz. Türkiye ikide bir söz konusu bu davranışlarla karşılaşmaktan memnun değildir. Biz ciddi bir ülkeyiz, alınan kararlara da sadığız. İki taraflı taahhütleri içeren bir AB sürecinde üzerimize düşeni yaptık, artık üzerine düşeni yapması gerekenler AB ülkeleridir. Bunlar Türkiye'yi rencide etmeye yönelik davranışlardır. Biz buna müstahak değiliz. Herkes lütfen samimi olsun ve AB sözleşmesinin gereğini yapsın" şeklinde konuştu.

Arınç, Türkiye'nin bu biçimde AB yolunda ilerlemesinin önünde engel çıkaranlara karşı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve diğer siyasilerin sözlerini doğru bulduğunu, desteklediğini ve Meclis'in de aynı düşüncede olduğunu ifade etti.

"TÜRKİYE'NİN GELECEĞE OLAN GÜVENİNİ SARSMAYA ÇALIŞIYORLAR" TBMM Başkanı Bülent Arınç, terör örgütü yandaşlarının dün gerçekleştirdikleri eylemlerle ilgili bir soruya karşılık olarak da, "Çok üzüntü verici olaylardır. Terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olduğunu düşündüğüm veya terör örgütünün sözde liderine bağlılık gösterme sevdasındaki bir avuç insan, Türkiye'nin huzurunu kaçırmaktadır. Türkiye'nin rahatını ve geleceğe olan güvenini sarsmaya çalışmaktadır" dedi. Türkiye'de artık terör örgütü, yandaşları ve propagandasına yönelik çalışmaların artık iyice terk edildiğini ve örgütün izole edilme durumuyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

"Halktan hiçbir destek yoktur. Artık yurt içinde ve dışında desteklerini tek tek kaybetmiştir ve ortada caz cavlak kalmıştır. Bunları, onun ismini, amacını, sözde liderini hala gündemde tutmaya yönelik çabalar olarak görüyorum. Güvenlik güçlerimizin olayları çatışma çıkmadan sona erdirme yolundaki çabalarını da takdir ediyorum. Ama bu terör örgütüne propaganda amaçlı gösteriler cana karşı, insanımıza karşı, mala karşı, kamu malına karşı zarar verecek boyutlara ulaşmamalıdır. Güvenlik güçlerimiz bunun tedbirini almalıdır. Bu sadece Gemlik'te, sadece İstanbul'la, sadece Ankara ile de sınırlı değildir. Bir avuç insan veya bir avuç insandan biraz daha fazla insan, sadece bu örgütün sesini veya varlığını hala kanıtlamaya çalışmaktadır. Ama yalnız kalmışlar, terk edilmişlerdir. Halkımız bunları sevmemekte, beğenmemekte ve istememektedir."

"HALK FEVKALADE DİKKATLİ" Bu olayların AB yolunda bir engel çıkartmaya yönelik provokatif eylemler olduğu yönünde iddialar bulunduğunu kaydeden Arınç, bu iddiaların araştırılması gerektiğini söyledi. Bu davranışları sadece bölücü örgüt PKK eylemleri olarak görmemek gerektiğinin altını çizen Arınç, "Bundan birkaç gün evvel bir camii avlusunda bir avuç insanın önlerinde çocuklar ve kadınlar da olduğu halde hiç hoşa gitmeyen bir eylemde bulunmaları da bunlardan biridir" dedi. Bülent Arınç, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Teşkilatı'nın bu eylemi yapanlar ve amaçları noktasında bilgi sahibi olduğunu veya ciddi bir araştırma yapmakta olduklarını kaydederek, "Bütün bu olayları Türkiye'nin önünü kesme girişimleri olarak, halkı da işin içine çekme eylemleri olarak görüyorum. Ama her türlikiü eyleme karşı halk fevkalade dikkatlidir. Bunlara katılmamaktadır ve bunları tek başına terk etme durumu içindedir, bu da sevindiricidir. Bu olaylar önlenecektir. Bu olaylardan dolayı Türkiye'nin gelişmesi, büyümesi ve çağdaşlaşma hedefine varmasına hiçbir engel kalmayacaktır" diye konuştu.

AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayının Devlet Bakanı Mehmet Aydın olduğu yönündeki haberlerin sorulması üzerine de Arınç, "Hiçbir şey söylemeyeceğim. Bu bugünle ilgili bir olay değil. Daha önümüzde bildiğiniz gibi iki yıl kadar bir zaman var. Zamanı geldiğinde TBMM halkımıza layık bir cumhurbaşkanını mutlaka seçecektir. Cumhurbaşkanlığı'na layık Meclis'in içinde onlarca aday bulunmaktadır. Eminim o gün yaklaştıkça adaylar da sizlere kendilerini tanıtacaklardır" diye konuştu.

Öte yandan, THY uçağının iki saat gecikme yapması nedeniyle Arınç ve eşi dinlendikleri Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nden Florya'ya giderek uçak kalkış saatini bekledi. Daha sonra Arınç ve eşi, THY'nin tarifeli uçağıyla saat 13:00'te İstanbul'dan New York'a hareket etti.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler