Bir babanın hukuk savaşı
İSTANBUL (İHA) - Şişli Etfal Hastanesi'nde görevli doktorların, oğlunun ölümünden sorumlu olduğunu düşünen baba, doktorlardan şikayetçi oldu. 1999 yılı Kasım ayında kaybettiği oğlu Altan Barış Durgut'un, Şişli Etfal Hastanesi'nde görevli doktorların ihmali sonucu hayatını kaybettiğini iddia eden acılı baba Hayati Durgut, aradan 3 yıl geçmesine rağmen mahkemeden hala bir karar çıkmamasına tepki gösterdi. Durgut, "Oğlumun ölümünden bu zamana kadar, maddi manevi her şeyimi kaybettim. Oğlumun acısını unutamıyorum. Hastane personeline dava açtım. Ama bir türlü karar çıkmadı" dedi.
Şişli 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, müşteki Hayati Durgut ile tutuksuz sanık Dr. Harun Gülcemal katılırken, diğer sanıklar Soner Gülsu ile Serdar Öztunç katılmadı. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu'ndan hala rapor gelmediğini belirterek, dosya eksikliğinin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Doktorlardan Harun Gülcemal, daha önce verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, "Ben Şişli Etfal Hastanesi birinci Cerrahi Kliniği'nde genel cerrahi asistanı olarak görev yapmaktayım. Barış Durgut 3 Kasım 1999 tarihinde yüksekten düşme şikayeti ile hastanemizin acil cerrahi polikliniğine getirilmişti. Hastanın gelişinde alkollü olduğu, genel durumun ortada olduğu, şuurunun bulanık olduğu ve iletişim kurmakta güçlük çektiği görüldü. Hastanın ilk değerlendirilmesinde akciğer ve karın bölgesinin normal olduğu ve zarar görmediği ortaya çıkmıştır. Hastanın kafa travması ve şuur bulanıklığı ön planda olduğu için, beyin cerrahi ile konsültasyon istendi. Hasta beyin cerrahi nöbetçi asistanı doktoru tarafından gözlem altına alındı. Hastayı tekrar muayene etmek için servise gittiğimde, beyin cerrahi doktoru tarafından hastanın kendi talebi üzerine imza karşılığında hastaneden taburcu olduğunu ve hastanın acil cerrahi polikliniği kayıt defterine imzasının alındığını gördüm. Olayda herhangi bir kusurum yoktur" demişti.
DOKTORLAR KENDİLERİNİ SAVUNDU Diğer 2 doktor da hastanın kendi imzası ile hastaneden ayrıldığını ve olayda kusurları bulunmadığını söyledi. Şişli Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; Rumelihisarı Futbol Takımı'nda oynayan ve Açıköğretim birinci sınıf öğrencisi olan maktul Altan Barış Durgut'un takım arkadaşları Özkan Akdağ ve Veysel Duman ile birlikte kendi evinde yemek yiyip, alkol aldıkları, iki arkadaşının yatmasını fırsat bildikten sonra, bu durumdan faydalanan Durgut'un beşinci kattan aşağı atladığı belirtildi. Ayrıca Durgut'un Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırıldığı, bir gün sonra sabah kendi isteği ile evine gitmek istediği belirtilen iddianamede, aynı gün tekrar fenalaşıp hastaneye kaldırıldığında tüm müdahalelere rağmen vefat ettiği ileri sürüldü.
Tutuksuz sanık doktorlar Harun Gülcemal, Soner Gülsu ve Sertaç Öztürk'ün, ölüme sebebiyet vermek suçunu işledikleri gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor. Dertli baba katıldığı son duruşma çıkışında, "Oğlumun ölümü beni çok etkiledi. Aradan 3 yıl geçmesine rağmen hala acısını unutamıyorum. Olayda ihmali bulunan doktorların cezalandırılmasını istiyorum. Bunun için dava açtım. Fakat hala dava sonuçlanmadı. Adli Tıp Kurumu'ndan da beklenen rapor gelmediği için mahkeme karar vermiyor. Hukuk savaşımı sonuna kadar sürdüreceğim" diye konuştu.
