Bağışıklık sisteminiz alabileceği tüm yardımı kullanabilir. Soğuk algınlığı ve grip mevsimi olmadığında veya yeni koronavirüs artık bir tehdit olmadığında bile bağışıklığınızı iyi durumda tutmak akıllıca bir fikirdir.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİREN BESİNLER
Yeterli uyku, egzersiz, sosyalleşme ve stres giderici stratejiler kullanma gibi iyi çalışılmış sağlıklı alışkanlıkları uygulamaya ek olarak, besin açısından zengin gıdalara yönelerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz. Daha iyi bir bağışıklık için, tabağınıza koyabileceğiniz besinler şu şekilde...
DENİZ ÜRÜNLERİ
Somon, sardalye, ringa balığı ve uskumru gibi bazı balık türlerinde bulunan omega-3 yağ asitlerinin bağışıklık hücrelerinin işleyişini geliştirdiği biliniyor.
SAĞLIKLI PROTEİNLER
Kümes hayvanları, deniz ürünleri, sığır eti ve kuzu eti gibi etlerde bol miktarda bulunan çinkonun, bağışıklık sistemini güçlendirmek için ette bulunan proteinle birlikte çalıştığı belirtiliyor. İncelemeye göre, beyaz kan hücreleri de dahil olmak üzere belirli bağışıklık hücresi türleri çinko olmadan işlev göremez.
BİTTER ÇİKOLATA
Bitter çikolatada antikorları güçlendiren ve hastalığı önlemeye yardımcı olan magnezyum vardır. Bol miktarda vitamin ve mineral bağışıklık fonksiyonunda rol oynar. Bağışıklık sisteminiz, virüsler gibi istilacıları püskürtmek için birlikte çalışan antikorlar, lenfositler ve makrofajlar gibi proteinler de dahil olmak üzere çok sayıda bileşenden oluşur. Uzmanlar, magnezyumun bu protein türlerinin her birinin işleyişini geliştirerek önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
C VİTAMİNİ İÇEREN BESİNLER
Uzmanlar, C vitamininin vücudun oksidatif strese karşı korunmasına yardımcı olabileceğini ve bunun da bağışıklık fonksiyonunu desteklemeye yardımcı olabileceğini söylüyor. Araştırmalar, vücuttaki sağlıklı antioksidanlar ve serbest radikaller olarak adlandırılan zararlı maddeler arasında bir dengesizlik olduğunda oksidatif stres meydana geldiğini gösteriyor. Bir çalışma, oksidatif stresin inme, kanser ve diyabet dahil olmak üzere çeşitli sağlık durumlarının riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu öne sürüyor.