HABER

Bir garip boşanma hikayesi

Başörtüsü takmayan eşine boşanma davası açmakla suçlanan Birol Fırat, çıkan haber ve iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Fırat, "Düğünde aldığım tüm ziynet eşyası kendinde kaldı. Ben halen borçlarını ödüyorum. Bunun için tazminat davası açtım. Sanırım bundan kurtulmak, mahkemeyi etkilemek için başörtüsü saptırmasını yapmış olabilirler." dedi.

Eşiyle görücü usulüyle değil tanışarak evlendiklerini belirten Fırat, boşanma davası açmasının ardından ilk duruşmanın 16 Nisan tarihinde olduğunu ancak haberin böyle bir günde çıkmasının da kasıtlı bulduğunu kaydetti.

İLKNUR DENİZ: TÜRBAN TAKMAM İÇİN BASKI YAPTI Otel yönetiminin odalarına ‘jest olsun' diye gönderdiği şampanyayı, eşinin garsonu azarlayarak geri gönderdiğini anlatan Deniz, şu iddialarda bulundu: "Görücü usulü tanıştık ve 5 aylık nişanlılık döneminin ardından evlendik. Evliliğin 3'üncü gününden itibaren türban takmam konusunda baskı yapmaya başladı. 'Sen ne zaman örtüneceksin, sen ne zaman namaz kılacaksın?' diye sürekli baskı yaptı.

Dinî toplantılara götürmek istedi. Evden ayrıldığım gün olan 29 Kasım 2007 tarihinde de dinî toplantıya gitmeyeceğimi söylediğim için tartışmaya başladık. Eşim, benim örtünmemem yüzünden insanların yüzüne bakamadığını belirterek, ‘Sen ne zaman değişeceksin? Hayat tarzıma ne zaman uyum sağlayacaksın? İnsanların yüzüne bakamıyorum' dedi. Ben de kendisine ‘Sen benim örtünmek istemediğimi bilmiyor musun? Allah inancım benim içimde. Şeklen bunu kimseye göstermek zorunda değilim. Evde dinî toplantılar düzenlemek ve o toplantılara katılmak istemiyorum' diye cevap verdim. Bu tartışma sırasında bana tokat atınca evden ayrılarak annemlere geldim." Genç kadının avukatı da savunma dilekçesinde "Kocası, müvekkilime evliliğinin 3'üncü gününden itibaren ağır hakaretler etmeye başlamıştır" dedi.

2007 yılının Ocak ayında Antalya Devlet Hastanesi'nde tıbbi sekreterlik yapan İlknur Deniz ile tanıştıklarını belirten Birol Fırat, bir ay sonra evlenmeye karar verdiklerini, bu zaman zarfında sık sık görüşerek birbirlerini yakından tanıma fırsatı bulduklarını söyledi. Evlenmeye karar vermelerinin ardından ailelerin de desteğini alarak nişan taktıklarını ve 5-6 ay nişanlı kaldıktan sonra 16 Ağustos 2007 tarihinde görkemli bir düğünler dünya evine girdiklerini ifade eden Fırat, " Evlendikten 3 gün sonra ekonomik ve 'senin ailen benim ailem' meselesi yüzünden tartışmaya başladık. Bu tartışmanın zamanla aile içi geçimsizliğe kadar büyüdü. Yaklaşık 3,5 ay evli kaldıktan sonra eşim evi terk ederek kendi ailesinin yanına gitti. Bunun üzerine de boşanma davası açtım." dedi.

3,5 aylık evli kaldıkları dönemde hiçbir zaman eşiyle dini konularda bir tartışma yaşamadığını belirten Birol Fırat, kendisinin de soysal demokrat bir yaşantıya sahip olduğunu, Atatürkçü bir düşünce de inançlı birisi olduğunu söyledi. Yapılan suçlamaların tamamen mahkemeyi etkilemeye ve asılsız, kanıtsız iddialar olduğunu kaydetti. "İsteseydim ilk başta başörtülü birisiyle evlenirdim." diyen Birol Fırat, konuşmasını şöyle sürdürdü. "Ben eşimi 'evlendikten sonra kapatırım' düşüncesinde olsam, evlendikten 3 gün sonra niye tartışmaya başlayayım. Kim bunu yapar. Bizim yaptığımız tartışmalar tamamen ekonomik ve ailelerle görüşme meselesinden kaynaklandı. Bunun başörtüsü ve tarikatla ilgisi yoktur. Ben davayı boşanma davasını ve maddi manevi tazminat davasını hep birlikte açtım. Çünkü eşim evi terk ederken bütün aldığım ziynet eşyalarını da yanına alarak gitti. Ben hala düğün borçlarını ödüyorum." dedi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler