Paris saldırılarından beri dünyada yaygınlaşan İslamofobi, günlük hayatlarında insanların söylemlerine kadar sinmiş durumda. Oysa Irak’ta, terörün ve savaşın tam ortasında uzunca bir süre yaşayıp bir de üstüne bacağını kaybeden bir İngiliz askeri, aslında durumun İslam ile yahut tüm Müslümanlarla alakalı olmadığını çok içten cümlelerle vurguluyor.
Chris Herbert, Facebook gönderisinde şöyle yazmış:
Evet, Müslüman bir kişi beni havaya uçurdu ve bacağımı kaybettim.
Ama aynı gün bir Müslüman asker de üzerinde İngiliz üniformasıyla kolunu kaybetti.
Bir Müslüman doktor da beni oradan alan helikopterin içindeydi.
Bir Müslüman cerrah da hayatımı kurtaran ameliyatı gerçekleştirdi.
Bir Müslüman hemşire, İngiltere’ye döndüğüm zaman bana yardım eden ekibin içindeydi.
Bir Müslüman sağlık hizmeti asistanı, günlük rehabilitasyonumda yürümeyi tekrar öğrenebilmem için bana yardım eden ekipteydi.
Bir Müslüman taksici, babamla beraber ilk bira içmek için dışarıya çıkışımda benden hiç para almadı.
Bir Müslüman doktor da babama ilaçlarım ve onların yan etkileri konusunda endişelenip ne yapacağını bilemediği sıralarda tavsiye verip içini rahatlattı.
Yazısının bu noktasında ise durup kendi deyimiyle “beyaz İngiliz”lerden bahsetmeye başlıyor Chris Herbert:
Beyaz bir İngiliz, kız arkadaşımın yüzüne “bana sahip olabilecekken bir sakatla yatıyorsun!” diye bağırdı.
Beyaz bir İngiliz, asansöre benden önce binebilmek için tekerlekli sandalyemi itti.
Beyaz bir İngiliz babama engelli park yerine park edebilmek için bağırdı.(Fakat elbette, tedavimde birçok kişi bana yardım etti! Beyaz İngilizlerden de nefret etmiyorum!)
İngiltere ve Kanada’da neredeyse her gün bir Müslüman saldırıya uğruyor.