Biz de sizler için bu konuyu araştırdık. Rakip takım taraftarlarının bile hayran olduğu Muslera neden bu kadar seviliyor? Gelin, bu konuya birlikte göz gezdirelim.
Galatasaray'da forma giyen Uruguaylı kaleci devamlı kazanmak isteyen bir karaktere sahip. Öyle ki kendisi bu durumu şu şekilde açıklıyor: "Playstation oynasam bile kazanmak isteyen bir yapım var. Sürekli kazanmak, kupalar kazanmak." Galatasaray'ın da felsefesinin kazanmak üzerine kurulu olduğunu belirten Muslera sözlerine şu şekilde devam ediyor: Galatasaray, 'bundan sonra biz maçları kazanmak için oynamayacağız' derse, hemen valizimi toplar ve giderim.
Muslera'nın bu kadar çok sevilmesinin başka bir nedeni ise herkese karşı saygılı bir insan olması. Rekabetçi yapısının yanı sıra, futbol camiasında futbolcusundan teknik direktörüne; taraftarından, hakeme herkese saygılı bir şekilde davranan Muslera bu tavrıyla tüm futbolseverlerin gönlünü kazanmış durumda.
35 yaşındaki kaleci çalışkan karakteriyle de dikkat çekiyor. Sürekli kendini geliştirmek ve daha iyi olmak için antrenmanlar yaptığını dile getiren kaleci, bu yönüyle de takdirleri topluyor. Öyle ki geçirdiği sakatlıklardan sonra çalışkanlığıyla hızlı bir şekilde takımdaki yerini alıyor.
Muslera yaptığı bir röportajda bu durumu şöyle dile getiriyor: "Ben hiçbir taraftarı ayırt etmiyorum. Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor veya hangi ülkenin hangi takımı olursa olsun, tüm taraflara saygı duyuyorum ve ona göre davranıyorum." Şüphesiz ki Muslera'nın bu kadar çok sevilmesinin en önemli nedenlerinden biri, bu hümanist ve evrensel kişilik yapısı!
Futbolda başarılı ve iyi bir lider olmak herkes tarafından saygı duyulan bir durum. Galatasaray takımının kaptanlığını da yapan başarılı kaleci bu yönüyle de futbol camiasında takdir görüyor. Takım arkadaşlarıyla, rakip futbolcularla ve hakemlerle kurduğu iletişim herkes tarafından takdirle karşılanıyor.