HABER

Bir instagram algoritmasının tespiti: “depresyondasın bebeğim”

Teknoloji hayatımızdaki yerini gün geçtikçe, sabitleyip bunun üzerine alanını genişletiyorken gelecekte, ona nerede durmasının gerektiğini ve sınırlarını kim söyleyecek?

Bir instagram algoritmasının tespiti: “depresyondasın bebeğim”

Harpy Motta / Mynet Haber

MIT technology Review'de yayınlanan, Harward Üniversitesi araştırmacılarından Andrew G. Reece, Christopher M. Danforth 'un geliştirdiği depresyon algılayıcı algoritması hakkındaki, “How an Algorithm Learned to Identify Depressed Individuals by Studying Their Instagram Photos” adlı makale de, bu sorularımıza gayet güzel bir tüy dikmekte.

Makaleye göre, araştırmacılar, Amazon’s Mechanical Turk Service'te (İsmin bizimle neredeyse hiç alakası yok öyle hemen koşup gitme bayrak asmaya) çalışan 500 Turker'e cevaplamalarını istedikleri ve içerisine standart klinik depresyon anketini de ekledikleri, bir soru listesi yolladı. Ayrıca Instagram'da paylaştıkları fotoğraflarını ve kendilerine eğer ki depresyon tanısı konulmuşsa tarihini de bu ankette paylaşmalarını istediler.

500 kişi arasından, 70'i depresyon hastası 170 kişi bu işe gönüllü oldu.

Instagram'ın veri tabanından toplanan 40 bin üzeri fotoğraf arasında, sağlıklı olan Turker'lerin en güncel 100 adet fotosu ve depresyondaki Turker'lerin ise tanı koyulduktan önceki en son yayınladıkları 100 adet fotosu belirlenerek, başka bir grup Turker tarafından analiz edildi. Gruba bu fotoğraflar gösterilip, fotoğrafların ilginçlik, hoşluk, üzgünlük ve mutluluk seviyelerini, 0 ve 5 sayıları arasında puanlanmaları istendi. Genel olarak en çok beğendikleri fotolar sağlıklı kişilerin fotoğrafları oldu.

Ayrıca fotoğrafların göz alıcılığı değerlendirmesi için renk tonu, saturasyon, kontrast gibi özellikleri incelemeye alındı ve sosyallik değerlendirmesinde her bir fotoğrafın bulunan insan yüzü adeti sayıldı. İnstagram toplumunun fotoğraflar için gösterdiği reaksiyonu gözlemlemek için ise fotoğrafların beğenilme ve yorum adetleri hesaplandı.

Araştırmada elde edilen veriler, makine öğrenimine (machine learning) sahip bir algoritma ile analiz edilerek depresyon ve imgeler arasındaki ilişki incelendi. Bu sayede, depresyonda olan insanların daha gri, daha mavi ve koyu renkli; sağlıklı insanların ise daha parlak ve renkli fotoğraflar paylaştığı görüldü. Hatta depresyondaki insanlar arasında instagram filtresi Inkwell popülerken, Valencia filtresinin tam tersi bir popülaritesi olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacıların kullandıkları algoritma hakkında yorumları da ilginç. Onlara göre 170 kişi arasındaki 70 depresyon hastasını tanımlayabilen bu algoritma, Gps'in yapabileceğinden daha iyi bir iş çıkardı ve bireysel psikolojinin büyük değişimlerini, sosyal medya kullanımı üzerinde tespit etmekte de destekleyici bir rol oynadı.

Bu algortimanın gelecekte akıl hastalıklarının erken tedavisinde büyük bir adım olacağı tahmin ediliyor ve belki bu sayede iyileşmesi imkansız olan hastalıkların tedavisi çok daha kolay olabilecek.

Ne var ki, bu durumun yararlarının yanında zararlarını ne kadar tahmin edebiliyoruz? Alıştıra alıştıra, mahremiyet çemberimizi daha çok küçültmemizi isteyen bir dünyada yaşıyorken, bilinen bütün kişisel bilgilerimiz diğer insanların satış tezgahında serili haldeyken ve bizden her şeyi hep daha çok isterlerken, gelecekte bu durumun akıl sağlığımızı daha çok etkilemesi mümkün olamaz mı?

Kaynak: technologyreview.com

En Çok Aranan Haberler