HABER

Bir jigolonun itirafları

Bir jigolonun itirafları

İngiltere'de yeni çıkan bir kitap 'kariyerinde başarılı' kadınların aşk hayatlarını(?) canlandırmak için ne kadar çok para ödemeye istekli olabileceklerini gözler önüne seriyor.

‘Golden' takma adını kullanan Greg'le tanışın. O size bir jigolonun hayatının hiç de kolay olmadığını anlatacak. Stiline bakıp da 30 yaşındaki bu adamın 80'lerin kılığına girmiş bir züppe olduğunu düşünmeyin. 80'lerin caz piyanisti kıvamında bir görüntü günümüz kadınlarının romantizm anlayışlarına bire bir uyuyor.

O kendisini bir fahişe gibi görmüyor. Bu mesleğin biraz züppelik içerdiği aşikar. Ama pizza satıcısı olmadığı da çok açık. "9-5 arası bir işte ömrümü tüketemeyeceğimi biliyordum. Eğlenceli hayatı da seviyordum. Ve kader beni bugün bulunduğum yere getirdi" diyor Greg.

İŞÇİ SINIFI BİR AİLEDEN GELİYOR

İşçi sınıfından bir aileden geliyor ve müzik dünyasının arka planında çok daha başka türden dolapların dönmekte olduğunu anlatıyor Greg. (Hikayenin bu kısmı sizin pek de ilginizi çekmeyecek, dürüst olun. Sizin asıl merak ettiğiniz şeyler biraz daha ‘seks kokan' maceralar, öyle değil mi?)

80'lerin başında Richard Gere'nin ‘Amerikan Jigolo' filmi beyaz perdede ilgi uyandırmaya başlayınca bir ilişki sürdürmek için çok fazla meşgul olan kariyer sahibi kadınlar da Greg'i telefonla aramaya başlamışlar. Ah Richard Gere, ‘Pretty Woman' filmiyle fahişeliği de kadınlar arasında özendirmemiş miydi?

AYNI AKŞAM 3 KADINLA

"Bazen üç gün üstüste, üç değişik kadınla aynı lokantaya gidip Dom Pérignon ısmarlardım ve şef garsonun o garip bakışlarını hala üstümde hissediyorum" diyor Greg. Sex and the City'deki gazeteci kadın figürüne mi takılıp kaldınız siz hala? Lütfen uyanın! Greg bizi ‘kendi tattığı' türden kadınlarla tanıştırmaya devam ediyor kitabında. Her bir kadına ayrı bir takma isim vererek bizi ‘kadın dünyasının' gizemli labirentlerinde dolaştırmaya devam edecek.

"Düzenli müşterilerim de vardı, numaralarla dolu bir telefon defterim ve evet, arada bir hayatıma giren çıkan kızlar..." diye anlatıyor İngiliz jigolo "Bilirsiniz, ilişkileri bitince bir türlü yalnız kalamayan zavallı tipler.. Aşk acısını hafifletmek için bir jigoloya ihtiyaç duyan tipler. Oysa etrafa karşı karizmayı çizdirmemek adına ne kadar havalı durduklarını tahmin edemezsiniz."

HER ŞEY SEKS DEĞİL

"Normalde evli veya düzgün bir ilişki içinde olan kadınlarla işim olmazdı ama itiraf ediyorum arada sırada bir grup kadın beni arardı ve sohbetime, arkadaşlığıma ihtiyaç duyduklarını söylerlerdi. Yanlarına giderim elbette. Ve sandığınızın aksine, konuşmalarımız seksle ilgili olmazdı. Hoşça vakit geçirirdik sadece. Kocaları ve erkek arkadaşları da bunu bilirdi ve sorun çıkarmazlardı. O kadınları çalmayacağımı da bilirlerdi çünkü benim mali imkanlarım o kadınları tatmin etmeye yetmezdi zaten. Onlar bana hediyeler verirdi, ben onların hesabını çekecek değildim zaten..." diyor Greg.

AİLESİ CAZ PİYANİSTİ SANIYOR

Peki annen bu duruma ne diyor Greg? Oh, burada jigololuğun altın kuralı devreye giriyor: Yaptığın işin ne olduğunu kimseye söyleme! Müşterilerine bile! Greg'in annesi ve babası 33 yıldır sürdürdükleri evlilikleri içinde oğullarının tam olarak ne iş yaptığını asla bilmediler.

O kitabın adını siz de duymuş muydunuz? "Sakın anneme jigolo olduğumu söylemeyin, o beni caz piyanisti ve efendi bir müzisyen sanıyor"

Güncel.net

En Çok Aranan Haberler