İçişleri Bakanlığı, yazdığı kitapta cemaat yapılanmasıyla ilgili iddialarda bulunan Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı hakkında inceleme başlattı. Avcı, soruşturmayı "Bekliyordum" sözleriyle değerlendirdi.
[
****](https://www.mynet.com/hanefi-avcidan-cok-vahim-iddialar-110100528133)
İçişleri Bakanlığı, Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı hakkında inceleme başlattı.
Bakanlık, Hanefi Avcı'nın yazdığı bir kitaptaki iddialarına ilişkin iki mülkiye, bir polis başmüfettişini görevlendirerek inceleme başlattı.
Emniyet Müdürü Avcı, hakkında açılan incelemeyle ilgili olarak ''Soruşturma açılabilir, bekliyordum'' dedi.
GÜNDEME BOMBA GİBİ DÜŞEN KİTAP
Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, "Haliç'te yaşayan Simonlar-dün devlet, bugün cemaat" isimli bir kitap yazdı.
Hanefi Avcı, 600 sayfalık kitabında Danıştay saldırısı, Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetleri ile Malatya'daki Zirve Yayınevi katliamı ve "Ergenekon" davasıyla ilgili düşüncelerini aktarıyor.
Kitabında cemaat-devlet ilişkisini anlatan Avcı, kendi telefonlarının bile dinlendiğini, İçişleri Bakanı ve Başbakan'a başvurmasına rağmen sonuç alamadığını savunuyor.
Emniyet, yargı ve Türk Silahlı Kuvvetleri içinde "cemaat" yapılanması olduğunu öne süren Hanefi Avcı, Danıştay saldırısının ciddi bir delile bağlanmadan "Ergenekon"la birleştirildiğini savunuyor.
Avcı, eski CHP lideri Deniz Baykal'ın kaset olayının da "cemaat işi" olduğu iddiasını ortaya atıyor.
CHP’Lİ VEKİL: "YILLARDIR SÖYLÜYORUM"-
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Avcı’nın kitabında yer alan değerlendirmeler için, şöyle dedi:
"Benim yıllardır söylediğim bir hadise. 5 yıldan bu yana dile getirdiğim endişeleri doğruluyor. Bugün şudur; artık cemaate mensup okulların, dershanelerin, şirketlerin idari ve adli denetim dışı olduğu görülüyor. Bu yönüyle kayıt dışı yapılanma var. Bu kayıt dışı yapılanma ekonomik ve siyasi olarak destekler hale gelmiş durumdadır. 25 milyar dolar rakam kayıt dışı denetim durumunda. Bu rakamın bugün 100 milyarı aştığını söyleyebiliriz. Böyle bir güçten söz ediyorum."
-"DEVLETİN MEMURU YERİNE CEMAAT VE PARTİ MEMURU GELDİ"-
Endişe verici olan tablonun kamu yönetimine, devlet yönetimine gelen memur tipi olduğuna dikkat çeken Kart, "Parti memuru ve cemaatin memuru, AKP’nin memuru. Bunlar çoğu zaman dayanışma içinde. Zaman zaman da partinin memuru ile cemaatin memuru çekişme içine giriyor. İzlenme ve dinlenme birimlerinde cemaatin memuru egemen durumda. Artık kurumlarda kıdem, liyakat dışı yapılanma olduğu için kurumlar işlerliğini kaybediyor. Bu devleti çökertmenin setret yapılanmasının bir yoludur, bir yöntemidir. Kim hedef alınıyor: Yüksek Yargı ve TSK hedef alınıyor. Öylesine vahim bir tablo ki, birkaç yıldır ÖSYM merkezli sınavlara olan güven kaybedildi, polis sınavında da bunu görüyoruz. Soruların servis edildiğini görüyoruz" dedi.
-"CEMAAT DEVLETİN İSTİHBARATINI KONTROL EDİYOR"-
"Cemaat artık devlet istihbaratını kontrol eden ve yönlendiren bir durumdadır. Ama bir diğer vahim nokta; bu cemaat, dış istihbarat odakların yönlendirmesine tabidir" diyen Kart, cemaat yapılanmasının referandum sonuçlarıyla ilgili de devreye gireceğini belirterek, şöyle dedi:
"Cemaat yapılanması referandumda ‘evet’ çıktığı takdirde HSYK seçimlerine doğrudan müdahale olacaktır. Şimdiden bu çalışma bakanlık inisiyatifinde sürdürülüyor. Cemaatle işbirliği içinde sürdürülüyor. Türkiye’nin 7-8 bölgeye bölerek, her bölgeye seçilecek hakimlerin belirlendiği, bu referandumun en büyük tahribatlarından biri olacak. Bölen, sabote eden bir tablo olacak."
-"CHP 2007’DEN BERİ DİNLENİYOR"-
Üç temel tarihin önemli olduğuna dikkat çeken Atilla Kart, şöyle dedi:
"4 Mayıs 2007 Dolmabahçe görüşmesi. Haziran 2007 CHP’nin kurumsal olarak dinlenmesi; hâlâ dinlendiği kanısındayım. Bu fiilen yapılıyor. Bu parti memuru, cemaat yapılanmasının sonucudur. 5 Kasım 2007 Erdoğan-Bush görüşmesi. Bu üç tarih birbirini beseleyen, tetikleyen, üreten özellikleri taşımaktadır."
CHP'Lİ ERSİN'DEN BAŞBAKAN'A SUÇLAMA
Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın, "Haliç’te yaşayan Simonlar; Dün Devlet Bugün Cemaat" adlı kitabı siyasi kulislerde büyük yankı uyandırırken, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, "Başbakan’ın yasa dışı özel istihbarat örgütü var. Ortam dinlemelerini bunlar yapıyor. Devletin bürokrasisi ve istihbarat örgütü cemaatin elinde" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, "Ben birkaç yıldan beri bunları söylüyorum. Başbakan’ın yasa dışı özel istihbarat örgütü var. Bu örgüt 2003 yılında yolsuzlukları araştırmak için kuruldu. Daha sonra 2005’ten bu yana Başbakan’a istihbarat hizmeti yapıyor. Ve bu ortam dinlemelerini bunlar yapıyor. Muhalif kişileri takip ediyorlar. Onların her davranışını kasete alıyorlar. Yandaş medya ve internet ortamına yansıtıyorlar. Korku imparatorluğu yaratıyorlar" dedi.
-"MUHALİFLERİ DİNLİYORLAR"-
Ortam dinlemesinin cemaat ve cemaatlerden oluşan yapı tarafından gerçekleştirildiğini iddia eden Ersin, şöyle dedi:
"Bu yapı muhalifleri takip ediyor. Onların ortam dinlemesi, telefon dinlemelerini ses kayıtlarına alıyor ve kamuoyuna yansıtıyor. Bunu yapan; kendilerinin hizmetinde olan yasa dışı örgüt. Başbakan’a hizmet yapan yasa dışı istihbarat örgütü ortam dinlemesi ve ses dinlemelerinin takibini yapıyor."
-"14 TANE MOBİL DİNLEME ARACI İTHAL EDİLDİ"-
2005’ten bu yana 14 tane mobil dinleme aracı ithal edildiğine dikkat çeken Ersin, şöyle dedi:
"Kanada ve İsrail yapımı mobil dinleme araçlarının kimler tarafından ithal edildiğini öğrenemedim. Gizli olduğu gerekçesiyle bilgi veremeyeceklerini söylediler. Bu mobil araçlarının yasa dışı istihbarat örgütünde olduğunu düşünüyorum. Muhalefeti dinleyen yasa dışı istihbarat örgütü, Başbakan’a hizmet ediyor."
-"BÜROKRASİ VE İSTİHBARAT CEMAATİN ELİNDE"-
"Bürokrasi ve istihbarat örgütü cemaatlerin elinde" diyen CHP’li Ersin, "Bu cemaatler Cumhuriyet tarihinin en güçlü dönemini yaşıyorlar. Devlet ve devlet organlarını istedikleri gibi kullanıyor ve yönlendiriyorlar" dedi.
ŞENER'DEN DESTEK
Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın, "Haliç’te yaşayan Simonlar; Dün Devlet Bugün Cemaat" adlı kitabına Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener’den destek geldi. Şener, "Yazmış olduklarından devlet kurgumuzla ilgili, devlet yapımızla ilgili önemli bilgiler ve şifreler içermiş olacağını düşünüyorum" dedi.
Soruları yanıtlayan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Hanefi Avcı’nın kitabını şöyle değerlendirdi:
"Hanefi Avcı, Emniyet’te tecrübeli, değişik zor dönemleri yaşamış, o günün koşullarını görmüş, Türkiye’de bürokrasi, devletin işleyişini yakından izlemiş ve yaşamış bir kişidir. Yazmış olduklarından devlet kurgumuzla ilgili, devlet yapımızla ilgili önemli bilgiler ve şifreler içermiş olacağını düşünüyorum. Önemli bir çalışma olduğunu düşünüyorum, bir kazanımdır."
AVCI'YA ESKİ VEKİLDEN PKK SUÇLAMASI
19-20.Dönem Milletvekili Tevfik Diker, Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’yı PKK’lı teröriste silah ve belge vermekle suçladı. Diker, yaptığı yazılı açıklamada, Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın, "Haliç’te Yaşayan Simonlar - Dün Devlet Bugün Cemaat" adlı kitabında şok iddiaların bulunduğunu hatırlattı. Diker, açıklamasında Avcı’yı sert bir dille eleştirerek, şunları söyledi:
"Şok iddialar ortaya atan Avcı’ ya açık seçik bir soru sorarak Avcı’nın gerçek yüzünü ortaya çıkarma istiyorum. Avcı, PKK itirafçısı Ağrı doğumlu Ferhat kod adlı Mustafa Deniz’e ‘hayatı tehlike altındadır’ gerekçesi ile 9 mm. Browning marka L-27507 seri nolu silahı ve belgeyi neden verdin? 10 Temmuz 1997 yılında Hürriyet Gazetesi’ nde şimdiki Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu imzasıyla yayınlanan aşağıdaki köşe yazısında da konu edilen sorulara Hanefi Avcı ne yazık ki hala cevap vermedi. Soruları o tarihlerde Milletvekili olarak TBMM gündemine de taşmıştım. Avcı, bu belgeli sorulara kitabında neden cevap vermemektedir? Avcı, bir şeyleri iddia ederken kendi hakkındaki belgeli iddialardan kaçamaz. Avcı’ nın silah verdiği PKK itirafçısı Mustafa Deniz, Cem Ersever’ in sağ kolu olup faili meçhul bir cinayete kurban gitmiştir."
ANKA