Bu fotoğrafların İran şahının haremi olduğundan tutun kadın kılığına girmiş tiyatrocu erkekler olduğu bile iddia edildi. Kadınların o dönem tiyatro oynaması yasak olduğu için, erkeklerin kadın kılığına girdiği düşünüldü, fakat durum böyle değildi. Kadınlar sahne alamadıkları için o dönem, erkek çocukları kadın rollerini canlandırıyordu. Bu fotoğrafların, tiyatronun ve fotoğrafın merkezi Dârulfunûn'da çekildiği söylendi. Fakat bütün bu iddialar gerçek dışı. Gerçek olan ise fotoğraftakilerin şahın karısı, kızı ve saray ahalisi olduğuydu. Ortada ne harem ne de bir tiyatro vardı!
Bıyıklı kadınlarla dalga geçmeye çoktan hazırlarmış....
Aslında son yıllarda ara ara sosyal medya ve haber sitelerinde dolaşıma sokulan İran Şahı Nâsıruddîn’in “sakallı - bıyıklı kadınlardan oluşan hareminin fotoğrafları üzerine söylenenler" gerçeği hiç mi hiç yansıtmıyor. Her seferinde kadınları aşağılamak, bıyıklı kadınlarla dalga geçmek amacıyla kullanılan bir hikaye...
Sözde ironili başlıklar atan içerik siteleri, aslında sadece kadın düşmanlarının ekmeğine yağ sürdü.
Geçen günlerde yeniden dolaşıma sokulan bu haber, birçok içerik sitesi, sosyal medya hesabı ve ulusal gazetelerin web sitelerine yayına girdi. Hatta bazı internet siteleri öyle bir kadın düşmanlığına büründü ki bu haberi “İran Şahı Nasıreddin Kaçar’ın liderleri kıskandıracak güzellikteki haremi” başlığıyla verdi.
Bu haber gerçek olsaydı ne değişecekti?
Bu haberin gerçeği nedir diye anlatmadan önce neden kadın düşmanlığı yapıldığını tartışmak gerekiyor. Diyelim ki İran haremindeki kadınlar tüylerini almıyordu, bundan memnunlar va şah da onları bu halleriyle beğeniyordu. Tüyleriye övünen erkek egemenliğindeki bu toplumdaki erkekler, kadınların tüylerini aşağılanacak, küçük düşürülecek bir şey olarak görüyorlar.
Bu mesele aslında yıllar önce hazırlanmış bir belgeselle başladı.
Yönetmen Beate Peterson tarafından 2011 yılında çekilen ve BBC tarafından yayınlanan Nasseredin Shah and His 84 Wives (Nasreddin Şah ve 84 Karısı) isimli belgesel filmde, Anis al Dawlah’in anlatıldığı kısımda sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların bir kısmını görmek mümkün.
Fotoğraflar saraydan ama haremden değil, hatta bazıları şahın kızına ait.
Harvard Üniversitesi’nin arşivinde paylaşılan İran Çağdaş Tarih Çalışmaları Enstitüsü’nün koleksiyonlarında yer alan Nasreddin Şah’ın kızlarından Ismat al-Dawlah.
Kaçar kadınlarında bıyık güzellik sembolüydü...
Çağdaş bir gözle bakıldığında, Qajar ailesine mensup kadınların bıyıklı olması ve bu durumun onları erkek gibi gösteriyor olması, bu kadınların daha çirkin olduğunu düşünmemize neden olabilir. Ama yine de bunun üzerinden kadınları aşağılamak ayrı bir mevzu. Tekrar dönüp bakarsak kendi dönemlerinde “bıyık bir kadının güzelliği için el üstünde tutulan bir ilkeydi” diye tarif ediliyor.
Hatta bıyıklı kadınlara övgüler diziliyor, bıyıksız olanlara kalemle çiziliyordu.
Najmabadi’nin kitabında (2005, 232) gezgin Carla Serena, 1877’de İran’a Prenses Ismat al Dawlah’ın düzenlediği ziyafet için yaptığı yolculukla ilgili aktarımlarında şöyle diyor:
“Bu prenses bana makyaj yapmak istediğini söyledi. Öncelikle maskarayla kaşlarımı alnımın ortasında birleştirdi ve bir yay şeklince boyadı. Sonra kirpiklerimi boyadı, yanaklarımı beyaz pudrayla ve kırmızı allık sürdü ve en sonunda dudaklarımı kırmızıya boyarken dudağımın üstüne de ince bir bıyık çizmeyi unutmadı ki bu iranlı kadınların yüzündeki önemli güzellik göstergelerinden birisiydi.”
Güzellik algısı 1900'lerin başında değişti ve bıyık artık istenmeyen bir şeye dönüştü.
19 yüzyılda Kacar kadınlarının ince bıyıklarıyla övündüğünü ve bir güzellik göstergesi olduğunu içeriyor. Ama kısa bir süre sonra bu güzellik göstergesi olan bıyıklar, çirkinlik ve maskülenlik ifadesi anlamına gelmeye başlıyor. Kaynaklarda bir süre sonra bıyığın toplum tarafında rahatsız yaratmaya başladığını anlatıyor. İranlı kadınlar, İranlı erkeklerin fantazilerini süslemeye başlamış olan Avrupalı kadınlar gibi görünmeye çalışıyordu. Hatta kaynaklarda Nasreddin Şah’ın kızlarından Taj al-Saltanah’ın 1900'ler sonrası bir fotoğrafı yer alıyor. Eski halinden oldukça farklı Avrupai bir görünüm. Güzellik zaman içerisinde, kişilere göre değişen bir algı. O yüzden neye güzel, neye çirkin denileceğine kişi kendisi karar verirken çirkin bulduğunu aşağılama hakkı da bulunmuyor.
Sosyal medya çoğu zaman 'mizah' adı altında kadın aşağılama çabasına girdiğinde durup 5 dakika düşünmek gerekiyor. Hatta işin aslını araştırıp öğrenmek de...