Radyolojik incelemeler, yani röntgen ve tomografiler, son derece yararlı tanı yöntemleri.
Buna kimsenin diyecek sözü olamaz, ama yerinde yapılmak şartıyla. Hiçbir zaman gerçekten gerekli değilse, gelişi-güzel röntgen çektirilmemesi lazım.
Doktorlar hastalarını iyice dinleyip muayene etmeden onları hemen röntgene göndermemeliler. İngiltere gibi gelişmiş bir ülkede bile radyolojik incelemelerin %30’a yakın kısmının gereksiz istendiği sonucuna varılmış olduğunu söylersem olayın boyutları belki daha iyi anlaşılır.
Hele de bizde olduğu gibi, hastaların kendiliklerinden gidip fotoğraf çektirir gibi röntgen ve tomografi çektirmeleri kesinlikle önlenmeli. Bu belki röntgenci arkadaşlarımızın işine gelmeyecek, ama bu iş gerçekten çok önemli.
Çünkü, bu işlemler sırasında hastalar X-ışınlarına maruz kalıyorlar ve X-ışınlarının da kanser riskini artırıcı bir faktör olduğu yıllardır zaten bilinen bir gerçek.
Geçen hafta yayınlanan bir araştırma, bu konuda biz doktorların çok daha dikkatli olmaları gerektiğini gösteren sonuçlar verdi.
Fransa’ da 1.600 kadın üzerinde gerçekleştirilen bu araştırmada, genetik olarak meme kanserine yatkınlığı olan kadınlarda 20 yaşından önce çekilen akciğer röntgeninin meme kanseri riskini %54 oranında artırdığını gösteren sonuçlar elde edildi. Araştırmaya göre, bu kadınların 40 yaşına geldiklerinde meme kanseri olma riskleri hiç röntgen çektirmemiş olan kadınlara göre de 2.5 kat fazla idi.
**HEMEN TELAŞLANMAYIN
**
Röntgen çektirmiş olan hanımlarımız hemen telaşlanmasınlar biz de kanser mi olacağız diye. Bu ihtimâl sadece meme kanseri için ‘genetik olarak risk altında olan’ kadınlar için var.
Genetik olarak risk altında olmak ne demek diye soracak olursanız, ona da cevabımız şudur:
Meme kanserlerinin sadece %10 kadarı genetik faktörlerle ilgilidir. Bu risk de BRCA1 ve 2 ismi verilen genlerdeki mutasyonlarla ilgilidir.
BRCA1 ve 2, meme hücrelerinde DNA’ da meydana gelen hasarların tamirinde gerekli olan proteinleri yapan genlerdir. Bu genlerde mutasyon olması hasarın tamirinde görev alan proteinlerin yapımını bozmak suretiyle meme kanseri riskini artırmaktadır.
Araştırmalara göre, BRCA1 ve 2 mutasyonu olan kadınlarda, 70 yaşından önce meme kanseri riski %80 iken, bu mutasyon olmayan kadınlarda risk %10’dur.
Bu mutasyonun varlığı ‘gen testleri’ ile ortaya konabilir. Ailesinde en az 2 kadında meme kanseri olan veya ailede çok erken yaşta meme kanseri olan kadınlara gen testi yapılarak BRCA 1 ve 2 genlerinde mutasyon olup olmadığı belirlenmelidir.
Mutasyon olan kadınların meme kanserine yakalanmamaları için radyasyondan ve X-ışınlarından ciddi şekilde korunmaları çok önemlidir.
Bu araştırmanın eleştirilecek bazı yönleri olmakla beraber, ortaya çıkan gerçek şu: Gerek röntgenin gerek tomografinin yerinde yapıldığında çok değerli tanı yöntemi olduklarına hiçbir kuşku olmamasına rağmen, bunlar rasgele değil, mutlaka doktor tarafından istenmesi gereken incelemelerdir.
TOMOGRAFİLER DAHA DA ZARARLI
Yeri gelmişken birkaç söz de tomografiler için söylemek isterim. Son yıllarda ülkemizde de hiçbir şikayeti olmayan insanlara kanser erken tanısı için her yıl tüm vücut tomografisi önerilmektedir. Bu şekilde bazı kanserlerin, tümör henüz çok küçükken ve hiçbir belirtiye de neden olmamışken tanınması amaçlanmaktadır. Hatta, bazı kişiler kendileri gidip tomografi çektirmektedirler.
Bu son derece yanlış bir uygulamadır: Sağlıklı insanlar için erken tanı amaçlı tüm vücut tomografisi yapılmasının bir yararı olduğunu gösteren hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Üstelik, bilgisayarlı tomografi sırasında hastanın aldığı ışın dozu standart bir akciğer röntgenin 500, bir mamografi filminin ise 100 misli daha fazladır. Araştırmalara göre, 45 yaşından başlayarak 30 yıl tomografi çekilen her 50 hastanın birinde X-ışınlarının neden olduğu kanser gelişmektedir.
Özellikle de bölünen hücreleri daha fazla olan çocuklar ve gençler radyasyonun etkilerine daha duyarlıdırlar. X-ışınlarının zararlı etkileri bunlar daha çok etkileyecektir.
Lütfen, gereksiz yere röntgen ve tomografi çektirmeyelim !
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi