Sumak eski tıp uygulamalarında öne çıksa da modern zamanlarda da hem lezzeti hem de içeriğindeki yoğun antioksidanlar sayesinde adeta bir şifa kaynağı tüketilmeye devam ediliyor. Anadolu ve Orta Doğu'da yaygın olarak kullanılan bu baharat, Doğu Avrupa'da da tüketiliyor. Özellikle salatalarda kullanılsa da bazı yemeklerde de lezzet veren önemli bileşenlerden biri.
Sumak, ürettiği büyük, yoğun parlak kırmızı, bezelye büyüklüğünde meyve kümeleriyle bilinir. İnsanlar taze meyveleri çay yapmak için demleyebilir, ancak daha sık olarak kurutup toz haline getirerek bitkisel bir takviye veya mutfak baharatı olarak kullanırlar.
Sumak baharatı, zehirli sumakla karıştırılmamalıdır. Zehirli sumak ilgili olsa da, açıkça farklıdır. Zehirli sumak, beyaz renkli meyveler üretir ve zehirli sarmaşık veya zehirli meşeden elde edilenlere benzer alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Sumak muhtemelen en iyi mutfak baharatı olarak bilinir. İnsanlar yüzyıllardır geleneksel bitkisel ilaç uygulamalarında da kullanmışlardır. Sumağın insanlar üzerindeki etkilerine dair bilimsel kanıtlar eksiktir. Bununla birlikte, erken araştırmalar, potansiyel sağlık yararları olabileceğini düşündürmektedir.
Sumağın tam besin profili büyük ölçüde bilinmemektedir, ancak bazı araştırmalar, bir dizi faydalı besin içerdiğini öne sürmektedir. Bunlara lif, sağlıklı yağlar ve bazı temel vitaminler dahildir. 2014 yılında yapılan bir analiz, besleyici olarak kurutulmuş sumanın yaklaşık %71 karbonhidrat, %19 yağ ve %5 proteinden oluştuğunu buldu.
Sumaktaki yağın çoğu, oleik asit ve linoleik asit olarak bilinen iki özel yağ türünden gelir. Oleik asit, genellikle kalp sağlığı ile ilişkili tekli doymamış yağ türüdür. Aynı zamanda zeytin ve avokado da dahil olmak üzere diğer yaygın bitki bazlı gıdalarda bulunan birincil yağdır.
Linoleik asit, sağlıklı cilt ve hücresel zarların korunmasında rol oynayan bir tür temel çoklu doymamış yağdır.
Taze sumak meyvesinin 2004 yılında yapılan bir kimyasal analizi, bunun %14'ünden fazlasının sindirim sağlığını destekleyen bir besin maddesi olan liflerden oluştuğunu buldu.
Sumağın mikro besin içeriği hakkında çok az veri var, ancak bazı araştırmalar, C, B6, B1 ve B2 vitaminleri dahil olmak üzere en azından eser miktarda birkaç temel besin içerdiğini öne sürüyor.
Sumak, çoklu antioksidan bileşikler açısından zengindir. Uzmanlar, bunun sumağın geniş terapötik potansiyelinin birincil nedeni olabileceğine inanıyor.
Sumak, tanenler, antosiyaninler ve flavonoidler dahil olmak üzere güçlü antioksidan aktiviteye sahip çok çeşitli kimyasal bileşikler içerir.
Antioksidanlar, hücrelerinizi hasardan korumak ve vücuttaki oksidatif stresi azaltmak için oldukça etkilidir.
Ayrıca sumak gibi gıdalardaki antioksidanların iltihabı azaltmada rol oynayabileceğine dair kanıtlar da bulunuyor. Kalp hastalığı ve kanser gibi inflamatuar hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilirler.
Dengeli kan şekerini teşvik edebilir. Bazı araştırmalar, sumağın tip 2 diyabetli kişilerde kan şekerini yönetmek için etkili bir araç olabileceğini öne sürüyor.
Hafif ekşi tadı ile özellikle salatalara ve bazı yemeklere muhteşem bir lezzet katan bu bitki, aynı zamanda farklı düzeyde etkileri ile vücutta birçok faydası ile öne çıkıyor. Bu nedenle sumak ile ilgili tüm merak edilenleri ve faydalarını sizler için sıraladık.
2014 yılında diyabetli 41 kişiden oluşan bir araştırma, günlük 3 gramlık sumak dozunun kan şekeri ve antioksidan seviyeleri üzerindeki etkisini değerlendirdi. 3 aylık çalışmanın sonunda, sumak takviyesi alan grup, plasebo alanlara kıyasla ortalama kan şekeri ve antioksidan düzeylerini önemli ölçüde iyileştirdi.
Benzer bir başka çalışmada, diyabetli 41 kişilik bir gruptan 3 ay boyunca her gün 3 gram sumak tozu almaları istendi. Sumak grubu, dolaşımdaki insülinde %25'lik bir azalma yaşadı, bu da sumak takviyesinin bir sonucu olarak insülin duyarlılığının artmış olabileceğini düşündürdü. Bu noktada, bilim adamlarının, sumağın diyabet yönetimi için bir bakım planına en iyi nasıl uyabileceğini belirlemek için daha fazla araştırma yapması gerekiyor.
Kas ağrısını hafifletebilir 2016 yılında yapılan bir araştırma, 40 sağlıklı kişiye sumak içeceği veya plasebo vererek sumağın kas ağrısını hafifletme potansiyelini araştırdı.
4 haftalık çalışmanın sonunda, sumak içeceği alan grup, plasebo içeceği alan gruba kıyasla önemli ölçüde daha az egzersiz kaynaklı kas ağrısı bildirdi. Sumak grubu ayrıca dolaşımdaki antioksidan seviyelerinde önemli artışlar yaşadı. Çalışma yazarları, bunun gözlemlenen ağrı rahatlamasına neden olabileceğini öne sürdü. Bu sonuçlar umut verici olsa da, insanların kas ağrısını hafifletmek veya daha büyük popülasyonlarda egzersiz performansını desteklemek için sumak nasıl kullanabileceğini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Sumağın ortalama kilogram fiyatı şu an 50 lira. Çoğunlukla kilogram olarak değil de gram olarak satılıyor. Bir tutamı bile günlük olarak yeterli oluyor. (Vatan)