Diandra Forrest, aynı zamanda büyük bir modellik ajansı ile sözleşme imzalayan ilk kadın albino Afro-Amerikan modeli.
Çocukken hiç bir zaman olduğu yere ait hissetmeyen Forrest beş çocuklu ailenin bir ferdi. Bu beş çocuklu ailede, yalnızca kendisinin ve erkek kardeşinin albinosu olduğundan, diğer kardeşleri tarafından bile hep dışlanmış.
Diandra, 'Okulda,trende hatta annemle birlikteyken, kardeşimle bana bakan ve gülümseyen ebeveynler, çocuklar olurdu. Nedenini hiçbir zaman anlamazdım' diyor.
Ancak bir yetişkin olarak, Diandra artık farklılıklarına güveniyor. "Albino olan insanlara bakarsak onların olağanüstü güzelliklerini görebiliriz. Eğlenceli ve sıradışı olabilirler, ancak asla garip değiller" diyerek kendiyle barışık dile getiriyor.
"Yıllar geçtikçe, albino olarak ve bir kadın olarak kendime güvendiğimi tespit ettim, bu yüzden bu tür şeyler beni artık rahatsız etmiyor" diyor.
Güzel manken hayatında onu motive edecek ve onun yaşadıklarını anlayan birine ihtiyacı olduğunu belirtse de yalnız başına gayet güçlü hissettiğini vurguluyor.
Yaşadığı zorlu hayatın ardından başarıyla ulaşan Diandra, albinolu çocukların güzelliklerinin farkına varmalarını ve ebeveynlerinin onlara bu güveni vermelerini temenni ediyor.