HABER

Bir zamanlar dünyayı yönettiler, şimdi emekliler: Halâ hayatta olan 4 eski ABD başkanı

Mehmet Ali Birand tonlamasıyla; "Emekli olsa da, siyasetten kopamadı..."

Bir zamanlar dünyayı yönettiler, şimdi emekliler: Halâ hayatta olan 4 eski ABD başkanı

Rick T Cartman / Mynet Haber

Birçoğumuz Şener Şen’in "Rahmetli başkan Kennedy" repliği ile tanıdı bu mevkiyi.

Yaşça daha taze olanlarımızsa ilk olarak uzaylı türkücümüz Mustafa Topaloğlu’nun ‘’Obama, hoşgeldin başkanlığa!’’ isimli türkü-pop şarkısıyla tanış oldu.

Hollywood filmleri, gazete kipürleri, TV haberleri derken Türkiye’deki günlük hayatın bile başrolü haline gelen ABD başkanlığı, hiç şüphesiz dünyadaki en önemli koltuk... Filmlerde gördüğümüz, haberlerden anladığımız kadarıyla başka ülkelerdeki işleyişi tek telefonla değiştirebiliyor bu koltuktakiler. Mazallah bir uzaylı istilası olursa, uzay mekiğine atom bombası fırlatma emrini de onlar veriyor; "Let’s nuke these bastards!" diyorlar hattâ.

Gerard Butler’ın oynadığı filmlerde bu başkanlar mutlaka teröristler tarafından ele geçiriliyor, muhteşem bir cesaret örneği sergileyerek ‘ABD’ye yaraşır’ davranıyorlar; sonra tabii ki Gerard Butler tarafından kurtarılıyorlar.

Gerçek hayatta da ‘ABD’ye yaraşır’ davranıyorlar.

Yok; bu kez cesaretten, kahramanlıktan bahsetmiyoruz. PR hamlelerini nasıl da doğru yaptıklarıyla, her birinin kameralar önünde Hollywood üstadlarına, dünyanın en ünlü komedyenlerine taş çıkartır performanslar sergiledikleriyle ilgiliyiz.

Mesela Barack Obama’nın Jimmy Fallon’ın programında ‘yatak odası’ sesiyle Blues söyleyişini Facebook’ta kaç arkadaşınız paylaştı? Veya hangimiz Bill Clinton’ın canlı yayında sergilediği saksafon performansını çocukluğundan hatırlamıyoruz ki? Bir başka eski başkan Ronald Reagan’ın ise zaten hali hazırda Hollywood’un en önemli aktörlerinden, esas adam’larından biri olduğunu da hatırlatalım!

Sanırız bu mevzu bu işin fıtratında var...

Peki başkanlık sonrasında nasıl davranıyorlar?

Son ABD Başkanı Barack Obama, bu Kasım ayında koltuğunu yeni başkana devredecek. Sonrası emeklilik; dünyanın en stresli mesleğinin ardından gelen emeklilik üstelik!

Bugün yalnızca 4 kişi kaldı; Obama’nın emeklilik hakkında akıl danışabileceği, "Kendimi resim sanatına mı versem?" gibi sorular sorabileceği yalnızca 4 kişi hayatta.

Jimmy Carter, George Bush, Bill Clinton ve George Bush Jr.

Barack Obama, 8 Kasım 2016 itibariyle Halâ Hayatta Olan Eski ABD Başkanları kulübünün 5. üyesi olacak.

Obama’nın emeklilik dönemi planlarıyla ilgili farklı farklı açıklamaları bulunuyor. Bir ara bir NBA takımını satın almaktan, bir ara beyzbol koçluğuna başlamaktan bahsediyordu. Business Insider’da yayınlanan bir habere göre de şimdilerde Hawaii’de bir tişört dükkanı açmayı düşünüyormuş. Resmen 54 yaşında andropoza girmiş gibi!

Bir bakalım; bir zamanlar dünyanın en önemli insanları olan halâ hayattaki diğer dörtlü bu andropozla nasıl başa çıkmışlar...

Jimmy Carter (39. ABD Başkanı)

James Earl Carter Jr., 1 Kasım 1924 doğumlu. Yani yeni başkan seçildiği anda 92. yaş gününü kutluyor olacak! Jimmy Carter’a uzun ömürler diliyoruz...

1977-1981 arası ABD başkanlığı görevinde bulunan Carter, görev süresi boyunca Panama Kanalı Anlaşması, Mısır ve İsrail arasında barışı sağlaması ve ABD ile Çin arasındaki diplomatik ilişkileri yeniden başlatması ile öne çıktı. Ülkemizde yaşanan 1980 Darbesi’nde söylendiği öne sürülen "Our boys did it" (Bizim çocuklar halletti) cümlesinin de Carter başkanlığı esnasında söylendiğini de ekleyelim.

Jimmy Carter, emekliliğe erdiğinde 57 taşındaydı. Önce memleketindeki yer fıstığı çiftliğine geri döndü, biraz kafa dinledi. Sonra da Carter Center adını verdiği yardım kuruluşunu kurdu. Carter Center’ın en büyük başarısı Medine Kurdu (Gine Kurdu) hastalığını dünya üzerinden silmek oldu: 1986’da bu hastalıktan muzdarip 3 buçuk milyon insan varken, Carter Center’ın Haiti, Bosna, Etiyopya, Kuzey Kore ve Sudan’da gerçekleştirdiği çalışmalar sayesinde bu sayı 2015’te yalnızca 23’e indi.

Jimmy Carter’ın bu alandaki çalışmaları ona 1998’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ödülü’nü, 2002’de de Nobel Barış Ödülü’nü getirdi.

George Bush (41. ABD Başkanı)

12 Haziran 1924’te doğan George Herbert Walker Bush, tüm ailesini siyasete yönlendirmiş, 20. yüzyılın sonlarından 21. yüzyılın başlarına kadar ABD’nin kaderini çizmiş bir isim. Öyle ya, 6 çocuğundan biri sonradan ABD Başkanı oldu; biri de bu yıl ABD Başkanlığı’na aday oldu!

Ronald Reagan’ın yerine gelen, 1989-1993 yılları arasında bir dönemliğine ABD başkanlığı yapan George Bush’un görevi boyuncaki en ünlü hamleleri ABD’nin Panama’yı işgali ve Körfez Savaşı oldu. Bunların yanı sıra dönemin Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov ile buluşarak Soğuk Savaş’ı rafa kaldırması ve Nikaragua’daki ayaklanmacılara yapılan yardımı kesmesi gibi iyi adımları da oldu.

Başkanlığının ardından siyaseti katiyen bırakmadı. 1993’te Kraliçe Elizabeth tarafından şövalye ilan edildi. Aynı yıl yaptığı Kuveyt ziyaretinde bir suikast girişiminden kurtuldu. Bu suikast girişiminin Irak İstihbarat Servisi tarafından organize edildiği ortaya çıkınca, ABD Irak İstihbarat Servisi’ni bombaladı. George Bush, Katrina Kasırgası ve Hint Okyanusu Tsunamisi kurbanları için yapılan yardım kampanyalarında da ön plandaydı.

Tabii bir de oğullarını siyasete hazırladı. Bu bilgiyi tekrarlamakta fayda var.

Bill Clinton (42. ABD Başkanı)

Yakın tarihimizin en egzantrik ABD başkanlarından biri, belki de en egzantriği. Bill Clinton, 19 Ağustos 1946 tarihinde dünyaya geldi, Silikon Vadisi’ni bir devlet politikası haline dönüştürerek dünyanın teknoloji geleceği için belki de en önemli adımı attı.

Başkanlık koltuğunu George Bush’tan devralan Bill Clinton, 1993-2001 yılları arasında iki dönemliğine ABD başkanlığı yaptı. Başkanlığı esnasında ABD ülke tarihinin en barışçı ve en parlak ekonomik dönemlerinden birini yaşadı, Bosna’da barışı sağladı, Irak’ı bombaladı, ABD tarihinin en büyük başkanlarından biri oldu. Tüm bu başarılarına, ABD ve dünya için yararlı adımlarına rağmen Bill Clinton ismini elbette Monica Lewinsky skandalı ile birlikte hatırlıyoruz. İnsanların uçkurlarına dokunmak, masa altlarına girmek istemediğimizden de bu konuyu burada kesiyoruz.

Bill Clinton, emekliliğinde William J. Clinton Vakfı’nı kurdu; iklim değişimi, AIDS, çocuk obezitesi, ekonomik fırsat eşitliği, Afrika ve Latin Amerika’ya ekonomik yardım gibi konulara eğildi. Siyasetten kopamayan bir diğer isim olan Bill Clinton, bu yıl itibariyle eşi Hillary Clinton’ın seçim kampanyası için çalışıyor...

George W. Bush Jr. (43. ABD Başkanı)

İşte bu adam hiç sevilmedi; ne kendi ülkesinde, ne de dünyada. Yine de 2 dönem boyunca ABD başkanlığı yapmayı başardı; biraz oy pusulası çaldığı iddia edilerek (Biz demiyoruz, ABD basını diyor), biraz da 11 Eylül saldırılarının yarattığı korku atmosferini bahane ederek (Bunu biz dahil, herkes diyor).

6 Temmuz 1946 doğumlu George Walker Bush Jr., 2001’de geldiği ABD başkanlığı görevinde ülkesine ABD tarihinin en kanlı dönemlerinden birini yaşattı. Henüz başkanlığa geldiği ilk yılda Kyoto Protokolü’nü rafa kaldırarak dünya iklimine verdiği önemi (!) kanıtlayan Bush, aynı yılın 11 Eylül’ünde 3000’e yakın insanın öldüğü El-Kaide saldırısında ABD başkanıydı. 2002’de babasının izinden giderek Irak’ı ve Afganistan’ı vurmaya başladı. ABD askerleri 10 yılı aşkın bir süre boyunca Irak topraklarını terketmedi.

2009’da başkanlık koltuğunu Barack Obama’ya devrettikten sonra bu adamın ne yaptığıyla pek ilgilenmiyoruz açıkçası, Barack Obama’nın kendi emekliliğinde bu adamdan tavsiye almak isteyeceğini de sanmıyoruz zaten. Tüm bilgimiz ara sıra memleketi Dallas’ta Amerikan Futbolu maçlarını izlemeye gittiği, bir de bu başkanlık seçiminde çok da iyi bir performans gösteremeyen aday kardeşi Jeb Bush’un kampanyasına yardım ettiği…

Yerin dibine batsın bütün aile. Obama yolunu bulur.

En Çok Aranan Haberler