Kanola yağı eski dönemlerde buhar makinelerinin yağlanması için kullanılan bir madde olmuştur. 1950 yılından sonra ise market raflarına girmiştir. Ancak yapılan araştırmalar sonunda kanola yağının insan sağlığında önemli sorunlara yol açtığı ortaya konmuştur.
Yapılan incelemeler sonucu, kanola yağının kalp damar rahatsızlıklarına neden olduğu açıklandı. Bazı ülkelerde yasaklanan kanola yağının solunum sıkıntıları, kabızlık, kansızlık ve hatta körlüğe bile neden olacağı söyleniyor.
Hayvanlar üzerinde yapılan bir deney sonucu; farelerde kalp, böbrek, böbrek üstü ve trioid bezlerinin yağlı dejenerasyonu meydana geldi. Aynı zamanda kanola yağının bağışıklık sistemini zayıflattığı belirlendi.
Kanola yağında bulunan erustik asitinin akciğer kanserine neden olduğu belirtiliyor. Doğrudan trans yağ asidi olan kanola yağının bir diğer zararlı etkisi ise kan ve dolaşım sistemine verdiği zarar. Uzmanlar kanola yağından üretilen margarinlerden de uzak durulması gerektiğini söylüyor.
Kanola yağının yasaklandığı dönemde İngiltere ve Avrupa'da büyükbaş hayvanların yemlerinde kullanılmış ve o dönem deli dana hastalığı ortaya çıkmıştır...
İşlenmiş hazır gıdalar, ekmekler, konserverler, salata sosları ve kızartmalarda tercih edilen bir yağ türü. İçeriğinde Omega 3,6,9 yağları bulunur. A,D,E ve K vitamini içerir. Ancak zararları o kadar fazla ki bu saydığımız yararlı vitamin ve mineraller, diğer etkilerinden dolayı faydalarını gösterememektedir.
Gıda sektörünün yanı sıra kanola yağı; sentetik lastik, ruj, gazete mürekkebi, böcek ilacı ve sabun yapımı gibi alanlarda kullanılmaktadır. Birçok Avrupa Birliği ülkesinde kanola yağından biyolojik dizel elde edilir.