Eskişehir Valiliği koordinesinde afet bölgesinden Eskişehir'e getirilen depremzedeler, konaklayacakları yurt ve kamu kurumlarına ait misafirhanelere yerleştiriliyor. Depremzedelerin misafir edildiği yerlerden biri olan öğretmenevinde kurulan sağlık kabininde kontrollerden geçirilen depremzedelere, psikososyal destek de veriliyor. Her türlü kişisel bakım ve ihtiyaçları karşılanan depremzedelerin çocukları da "Çocuk Oyun Odası"nda vakit geçiriyor.
Depremin üçüncü gününde Kahramanmaraş'tan Eskişehir'e gelip öğretmenevinde misafir edilen Erdal Kılınç'ın beraberindeki kedisi "Krem" de sevimliliği ve cana yakınlığıyla depremzedelerin bir nebze de olsa yüzünü güldürüyor.
Erdal Kılınç, AA muhabirine, depremin olduğu günü bir felaket olarak nitelendirerek, binaların bir fırtınanın etkisindeymiş gibi savrulduğunu söyledi.
Görev yaptığı iş yerinden 50 metre uzaklıktaki evine koştuğunu belirten Kılınç, şunları anlattı:
"Apartmanın 6'ncı katındaki eve çıkarken merdivenlerde ailemle karşılaştım. Aracı olan aracına bindi. Olmayan da sokaklara çıktı. Herkes Kayseri kara yoluna doğru yöneldi. Saat 09.30-10.00'a kadar aracın içinde bekledik. Bu sırada aklıma kedimiz geldi. Kediyi aradık ancak elektrik olmadığından karanlık nedeniyle bulamamıştık. Yeniden eve döndüm. Yine aradım bulamadım. Evden birkaç eşya alacağım sırada bacaklarıma sarıldı. Beni çok da sevmezdi. Krem'i bulunca evden başka hiçbir şey almadan uzaklaştım."
Kılınç "Eşimin kucağına çıktı, bir daha bırakmadı. Adeta annesine sarılan bir bebek gibiydi. Çocuklarım almak için yanaştığında eşimi bırakmadı. Boynuna sarılıyor. Bir gün boyunca titredi. Korkusu zor geçti." şeklinde konuştu.
Kılınç, Eskişehir Öğretmenevi'nde çok iyi karşılandıklarına değinerek, "Krem, öğretmenevinin maskotu oldu. Çocuklar çok seviyor. Herkes onun ismini öğrendi. Krem de bizim gibi depremzede oldu." dedi. (AA)