HABER

Birleşmiş Milletler'den vahim açıklama: Şimdiye kadar görülmemiş göç dalgası!

BM, 2011'den bu yana iç savaşın devam ettiği Suriye'de bu sene şimdiye dek görülmemiş düzeyde yerinden edilmeler yaşandığını açıkladı. Reuters'in geçtiği habere göre ise, Suriye'de muhaliflerin kontrolünde bulunan İdlib vilayetinde şiddetten kaçan Suriyeliler, Şam'ın büyük çaplı saldırı düzenlemesinden korkarak gruplar halinde Türk sınırına yakın köylere geliyorlar.

Birleşmiş Milletler'den vahim açıklama: Şimdiye kadar görülmemiş göç dalgası!

Komisyonun ocak-temmuz döneminde Suriye'deki insan hakları durumuna ilişkin hazırladığı 24 sayfadan oluşan rapor yayımlandı. Raporda, 2011'den bu yana iç savaşın devam ettiği Suriye'de bu sene şimdiye dek görülmemiş düzeyde yerinden edilmeler yaşandığına dikkat çekilerek, Beşşar Esed rejiminin, "silahlı muhaliflerin" ve "terörist organizasyonların" kontrolündeki bölgelere yönelik yılın ilk 6 ayında düzenlediği saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu 1 milyondan fazla Suriyelinin yerinden edildiği vurgulandı. Raporda, evlerini terk etmeye zorlanan sivillerin büyük bir kısmının halihazırda "korkunç" şartlar içinde yaşamak zorunda bırakıldığının altı çizildi.

İDLİB'DE DE BENZER DURUM YAŞANABİLİR

Üç kişiden oluşan komisyonun hazırladığı raporda, devam eden müzakerelerin sonuçsuz kalması durumunda ülkenin kuzeybatısındaki İdlib ilinde de benzer durumunun yaşanacağı uyarısında bulunuldu. Yıl başından haziran ayı ortasına kadar Esed rejiminin yoğun saldırılar düzenlediği Halep, Humus'un kuzeyi, Şam kırsalı, Dera ve İdlib'deki insani duruma dikkat çekilen raporda, bu bölgelerdeki "kilit çatışmaların" ülke içinde kitlesel göçlere ve sivillerin evlerinden koparılmasına yol açtığına işaret edildi.

"SAVAÇ SUÇLARI İŞLENDİ"

Raporda, 6 aylık dönemde adı geçen bölgelerde yoğun çatışmalar yaşandığı anımsatılarak, "Çatışmaların çoğunda, silahlı gruplar tarafından da olmak üzere, ayrım gözetmeksizin saldırılar, korunan hedeflere kasten saldırılar, yasaklanmış silahların kullanılması, yağmalama ve zorla yerinden edilmeler de dahil savaş suçu işlenmesi dikkati çekti." ifadesine yer verildi.

Komisyon raporunda ayrıca çatışan tüm tarafların uluslararası insan hakları hukukunun gereği olarak sivilleri korumak için uygulanabilir tüm önlemleri almadıklarına yer verildi. Yerinden edilen Suriyelilerin, geçim sıkıntısı ve sayısız zorluklarla karşı karşıya bırakıldığına vurgu yapılan raporda, sivillerin yeterli gıdaya, suya, temel sağlık hizmetlerine ve barınma imkanlarına erişimindeki büyük sıkıntılara dikkat çekildi.

Öte yandan komisyonun hazırladığı raporun, BM Cenevre Ofisi'nde devam eden İnsan Hakları Konseyinin 39. oturumunda, 17 Eylül'de üye ülkelere sunulacağı belirtildi. Komisyon Başkanı Paulo Sergio Pinheiro da rapora ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu çatışmanın taraflarının yürüttükleri askeri operasyonlarla sivillerin yerinden edilmesi hususundaki sorumluluklarını yerine getirememesi büsbütün kabul edilemez." değerlendirmesinde bulundu.

TÜRK SINIRINA YAKIN KÖYLERE GELİYORLAR

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Suriye ordusu ve müttefik güçlerin geçen hafta başlattığı bombardımandan bu yana İdlib vilayetinde 30,000'den fazla insanın yerlerinden edildiğini ve askeri saldırının 21. yüzyılın en kötü insani felaketini tetikleyebileceğini belirtmişti.

Geçen hafta ailesi ile birlikte İdlib'deki Sarjah köyünden kaçan Ali el Meymid, "Olanlar her yerde yıkım, yangın, tarif edilmez şeyler" dedi.

Türkiye ile sınır kapısı olan Bab el Hawa yakınında bir köyden olan Meymid, "Sivillerle diğerleri arasında ayırım yapmadılar” dedi.

Meymid arazi sahibine kira ödeyerek derme çatma bir yerleşimde 13 akrabasıyla birlikte bir çadıra taşınmış.

Beş çocuğu olan Meymid, yüzlerce kişinin kaçtığını, bazılarının sadece battaniye ve mutfak malzemeleri getirebildiğini söyledi ve "İnsanlar şu anda buranın daha güvenli olacağını umuyorlar ama Allah bilir ne olacak" dedi.

Hükümet güçleri kendilerine yaklaşırsa Türk sınırına gitmekten başka çareleri olmayacağını belirten Meymid "Kaçış yok" dedi.

Şam ve Moskova, sadece silahlı grupları hedef aldıklarını ve el Kaide bağlantılı militanların İdlib bölgesi üzerindeki egemenliğine son vermek istediklerini söylüyorlar. Suriye'nin kuzeybatısında yer alan İdlib, Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a karşı muhalefetin elinde kalan son büyük toprak parçası.

Türkiye, İran ve Rusya liderleri geçen hafta Tahran'da bir araya geldiler, ancak beklenen bir saldırıyı engelleyecek ateşkes konusunda anlaşamadılar.

Yaklaşık 3.5 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye, İdlib'e yönelik bir saldırının yeni bir insan akınını sınırına çekmesi halinde daha fazla sığınmacı alamayacağını söyledi.

OCHA sözcüsü David Swanson Pazartesi günü yaptığı açıklamada, şu ana kadar yerlerinden edilenlerin yaklaşık yarısının kamplara geçtiğini, diğerlerinin ise resmi olmayan yerleşimlere gittiğini, aileleriyle birlikte kaldığını veya ev kiraladığını söyledi.

Eşi ve üç kızı ile birlikte kaçan Memduh ebu el Saud, savaşın daha da kötüye gideceğinden endişe ettiğini söyledi.

Saud, "Ne yapacağız? (Savaş) hep bizi takip ediyor, kuzeye doğru bir metre kaçıyoruz ve Allah'ın takdirine bırakıyoruz, nereye gidelim?" dedi. Saud ailesi, kardeşleri ve kuzenleriyle birlikte, üç gün önce Bab el Hawa yakınlarındaki kampa gelmiş. .

Saud, yıllarca süren savaşlar yüzünden , önce yaşadıkları Hama vilayetinden kaçmak, daha sonra da komşu Ürdün'de mülteci olarak yaşamak zorunda kaldıklarını söyledi. Daha sonra, güney Suriye'ye gitmişler, ancak hükümet güçleri iki ay önce orada isyancıları yendiğinde, geri çekilme anlaşmasının zoruyla yeniden yollara düşmüşler Saud, "(İdlib'e) geldiğimizde hiçbir şeyimiz kalmamıştı" dedi.

Kaynak: Anadolu Ajansı/Reuters

En Çok Aranan Haberler