'Birlikte Yaşama' Kavramı Konferansta Ele Alındı

Kültürlerarası Diyalog Platformu (KADİP) ve Fatih Üniversitesi Medeniyetler Araştırma ve Uygulama Merkezi (FÜMAM) işbirliği ile düzenlenen, 'İslam Medeniyetinde Birlikte Yaşama Tecrübeleri ve Çağdaş Yorumlar' başlıklı uluslararası konferans Fatih Üniversitesi Kongre Merkezi’nde başladı. 7-8 Aralık tarihlerini kapsayan konferansta, birlikte yaşamanın dini temelleri, bu bakış açısıyla tarihi tecrübeler ve yaşanan güncel sorunlar tartışılıyor. Konferansa, başta İslam coğrafyası olmak üzere 4 kıtadan 20 ülkeden 50’nin üzerinde alanında uzman akademisyen ve kanaat önderi konferansa katılıyor.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, “Küreselden yerele tüm toplumsal yapılarda görülen ‘ötekileştirme’ hastalığının hız kesmeden devam etmesi, ‘herkesi kendi konumunda kabul etme’ anlayışında faaliyet gösteren bizleri üzmektedir.” dedi.

Mustafa Yeşil, İslam medeniyetinin birlikte yaşama kavramını yaşattığını ve en seçkin örneklerle ortaya koyduğunu kaydederek, “Maalesef özellikle son bir asırdan bu yana kendi içine kapanmış bir İslam dünyası var. Bunun aşılması gerekiyor. Savaş ve kavgaların olmaması beşeriyetin en temel beklentisidir. İslam medeniyetinin tarihi bunun en güzel örnekleriyle doludur. Bizim topraklarımız 700 yıl farklı düşüncelerin hayatlarını yaşadığı bir medeniyetin topraklarıdır. Bugün insanlığın aynı örneklere yeniden ihtiyacı vardır.” diye konuştu.

Mustafa Yeşil, konferansın ana hedefini ise şu sözlerle özetledi: “Çok kültürlülüğün eksikliklerinin yüksek sesle ifade edildiği günümüzde, İslami tecrübelerin ortaya koyduğu teorik çerçeve ve uygulamalar bağlamında bir arada yaşama tecrübelerini incelemek ve çağdaş İslam Dünyası’ndaki arayışlara yeni katkılar sağlamaktır.”

Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan da yaptığı konuşmada birlikte yaşama kültürünün geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Tekalan, “Suriye, Irak Afganistan başta olmak üzere dünyanın çok yerinde yaşananlara bakıldığında insanlığın geldiği nokta her ne kadar aya da gidilse insanlık adına çok yol kat edildiğini göremiyorum. Birlikte yaşadığımız dünyada insanlar birbirinin kurdu olarak yaşıyorlar. Küreselleşen dünyada insanlar birbirleriyle her an daha çok görüşüyorlar. Bu nedenle bizim dünden daha fazla birbirimizle yaşamaya ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.

Arap Ligi Büyükelçisi Mohamed El Fatah Nacırı da dünyada İslamofobinin ekonomik krizler kadar gerçek bir problem haline getirildiğini belirtti. Nacırı, Müslümanların kendi içlerinde problemleri olduğunu ifade ederek, “Birlikte yaşama teorisine dair İslamiyet’te çok geniş bir literatür var. Ancak Müslümanların şuanki imajı negatif. Bunu nasıl değiştirebiliriz bunu nasıl olumlu bir imaja dönüştürebiliriz? Müslümanlar arasındaki çatışmalar sıkıntılar söz konusu. İslam hoşgörü dinidir ve Müslümanların dünyada çok büyük sorumlulukları vardır.” dedi.

Konferansta, 'Birlikte yaşama' kavramı 11 ana başlık altında tartışılacak. 'Bir arada Varolma Pratik Bir Fikir mi Vahşi Bir Fantazi mi?' , '11 Eylül Sonrası Bağlamında Amerika'daki Müslümanların Karşılaştıkları Fırsatlar ve Zorluklar', 'İslam ve Dinsel Çoğulculuk: Müslüman-Budist Birarada Varolma İhtiyacı', 'Klasik ve Modern İslam Hukukunda Barış İçinde Bir arada Yaşama: Kuaradavi, Zuhayli ve Gülen Bakış Açısıyla' gibi başlıklarla makaleler sunulacak.