- Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin (BİSAM) hesaplamalarına göre, yüzde 10.68 ile yeniden çift haneye yükselen enflasyon, asgari ücretteki kayıpları artırdı.
BİSAM tarafından hazırlanan Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Ağustos 2017 Dönem Raporu’nun sonuçlarına göre TÜİK tarafından yüzde 10.68 olarak açıklanan yıllık Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki artış pek çok gelir grubu için yüzde 11’in üzerinde gerçekleşti.
Yıllık enflasyonun,
- kendi hesabına çalışanlar için yüzde 11.2,
- ücretsiz aile işçilerinde yüzde 11.3
- profesyonel meslek gruplarında yüzde 11.4
olduğu vurgulanan BİSAM raporunda, şöyle denildi:
"Enflasyon toplumun her kesimini yaptıkları harcamalara göre farklı olarak yansıyor.
"Örneğin gıda fiyatlarındaki artış dar gelirliyi daha fazla etkiliyor.
"Nitekim farklı gelir gruplarına ve statüye sahip olan kesimler, fiyat atışlarını farklı düzeylerde hissediyor.
"Tüm gelir grupları için tek bir Tüketici Fiyat Endeksi açıklanıyor.
"Bunun bir sonucu olarak yaşadığımız enflasyon resmi enflasyon ile uyumsuzluk gösteriyor."
Asgari ücretin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.9 artarak Asgari Geçim İndirimi dâhil 1,404 liraya çıkarken, yıllık resmi enflasyon yüzde 10.68 olarak gerçekleştiği anımsatılan raporda, "Asgari ücret geçtiğimiz yılın aynı ayına göre enflasyon karşısında alım gücünü yüzde 2.5 kaybetti. Aylık alım gücü kaybı ortalaması yılın ilk 8 ayı için yüzde 2.5 olarak gerçekleşti" denildi ve şu bilgi verildi:
"Asgari ücretli ürün grupları esas alındığında, bir yıl öncesinin aynı ayına göre alım gücünü;
- ette yüzde 7.3,
- ilaçta yüzde 4.5,
- temel hastane hizmetlerinde yüzde 2.2,
- sebzede yüzde 4.8,
- katı ve sıvı yağlarda yüzde 3.8,
- gerçek kirada yüzde 0.9,
- ekmek ve tahıllarda yüzde 1.1,
- süt, peynir ve yumurtada yüzde 4.3 kaybetti."
Asgari ücretlilerde geçtiğimiz yılın aynı ayına göre alım gücü kaybının ise bölgelere göre yüzde 1.8 ile yüzde 4.4 arasında değişiklik gösterdiği de belirtilen raporda;
"Asgari ücretlinin en çok alım gücü kaybı yaşadığı bölge,
- yüzde 4.4 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) bölgesi olurken onu,
- yüzde 4.1’lik kayıp ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) bölgesi izledi.
- Ankara’da asgari ücretlilerin yaşadığı alım gücü kaybı ise yüzde 1.8 oldu" denildi.
BİSAM'ın, TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri ve TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Harcama Gruplarına Göre Endeks Sonuçlarını kullanarak farklı gelir grupları için enflasyon hesaplaması yaptığı da vurgulanan raporda, şöyle denildi:
"Bu hesaplamaya göre enflasyon çeşitli gelir ve tüketim grupları için farklı sonuçlar yaratıyor.
"Buna göre, Ağustos 2003-Ağustos 2017 dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 212 artış gösterirken, bu oran;
- düzenli ücretlilerde yüzde 232,
- yevmiyeli çalışanlar için yüzde 246,
- emekli aylığı ile geçinenlerde yüzde 238,
- nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesiminde yüzde 242 oldu.
"En zengin yüzde 20’lik dilim için ise enflasyon yüzde 227 olarak gerçekleşti.
"Buna göre enflasyon hesaplaması yoksulu daha da yoksullaştırdı."
Kişinin kendi yaptığı harcama kalemlerindeki fiyat artışları ile resmi Tüketici Fiyat Endeksi arasındaki farkın "istatistiklere yansımayan bir yoksulluğa neden olduğu" da vurgulanan BİSAM raporunda, şu konuların altı çizildi:
"Aynı zamanda sepete her yıl müdahaleye olanak tanıyan yöntem, sonuçların güvenilirliği açısından soru işaretlerine neden oluyor.
"Dar gelirli için ağırlığı son derece önemli olan kira ve gıdanın, sepetteki ağırlığının sistematik olarak azalması enflasyon verileri üzerinden yaşanan tartışmaları artırıyor.
"Ayrıca yüksek enflasyonlu günlere geri dönüş yaşandığı bu dönemde ücret kayıpları derhal giderilmelidir. Bu nedenle;
- Ücret artışlarında dar gelirlileri dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulmalıdır.
- Toplum tarafından yaygın olarak kullanılmadığı halde, yüksek değer taşıdığı için enflasyonu önemi oranda etkileyen ürünlerin mal sepetindeki ağırlığı gözden geçirilmeli, teknolojik gelişmeye koşut olarak fiyatları sürekli olarak gerileyen ürünler, sepetten çıkartılmalıdır.
- Her türlü sübjektif müdahaleye açık olan yıllık sepet değişiminden vaz geçilmeli. Sepetteki değişiklikler 3’er yıllık dönemler halinde gerçekleştirilmelidir.
- İstatistik konseyinin kapsamı genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalıdır.
- Hükümetin TÜİK’e müdahalesi anlamına gelecek yaklaşımlardan ve söylemlerden uzak durulmalıdır.
- Enflasyon hesaplamasında araştırma kapsamında belirtilen unsurlardan kaynaklı olarak yaşanan gelir kayıpları giderilmelidir.
- Asgari ücrete yapılan artışın enflasyon verilerinin gerisinde kaldığı görülmektedir. Yıl sonu tahminleri de bu durumun süreceğini göstermektedir. Bu nedenle yaşanan kayıplar derhal giderilmelidir." (Grafik - Tablo)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz