Bitkiler üzerinde yapılan yeni gözlemler, fotosentez yapılmayan gece vaktinde hayatta kalmak için ‘titiz kimyasal hesapmalar’ yaptıklarını ortaya koydu.
Bitkiler gün içinde güneş ışığı, su ve karbondioksiti kullanarak nişasta adı verilen uzun şeker zincirleri oluşturuyor. Nişaşta, geceleri büyümenin devam etmesi için kullanılıyor.
Araştırmacı Alison Smith, ‘bitkilerin enerjilerini kullanırken mükemmel bir hesap yaptığını’ belirtirken, “Aç kalmamayı başarırken, büyüme için gereken enerjiyi etkin bir şekilde tüketiyorlar” dedi.
Smith’e göre fazla kullanılan nişasta açlığa yol açarken, az kullanılması ise depolanan nişastanın boşa gitmesine sebep oluyor ancak bitkiler bu hesabı çok iyi yapıyor.
**‘KİMYASAL YETENEK’**
Bitkilerin güneş ışığından daha uzun süre mahrum kalması sonucu nasıl tepki vereceğini görmek isteyen biyologlar, 12 saatlik güneş ışığına alışmış bitkilerin ışıklarını 4 saat erken kapayarak deney yaptı.
Normalde üretmesi gerken enerjiden daha az miktarda üretmek zorunda kalan bitkiler, yine de sabaha kadar açlık çekmeyerek ellerindeki nişastayı orantılı bir şekilde kullandı.
Bitkilerin ortaya koyduğu tepkinin bilinçli olmadığını belirten biyologlar, bitkilerin kimyasal yapısının otomatik olarak devreye girdiğini ifade etti. eLife dergisinde yayımlanan araştırma, aynı zamanda Cornell Üniversitesi Kütüphanesi'nde yerini aldı.
Bilim insanları, bitkilerde gözlemlenen biyolojik hesaplamaların, küçük kum kuşu (Calidris minuta) gibi göçmen kuşların sırrını da açıklayabileceğini belirtti. Küçük kum kuşları, yazın Kuzey Buz Denizi’ne 5000 bin kilometrelik göç yolu kat ederken, yolculukları bittiği zaman vücutlarında yarım gün daha yetecek yağ oranı bulundurmayı başarıyor.