HABER

Bitkilerin insan sağlığına faydaları

ÇORUM (İHA) - Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, aktarların kendilerini lokman hekim gibi gösterip insanları farklı yönlendirdiğini belirterek, "Bitkisel ilaçlar koca karı ilacı değil, ilaç sektörünün kimyasıdır. Bitkisel ilaçları ilaç gibi değil hastalığa uygun olarak kullanılmak gerekir" dedi.

İnsanların mutlaka doktora gitmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, "İnsanlar mutlaka hastalıklarında doktora gitmelidir. Ancak doktorlar da mutlaka bitkisel ilaçları vatandaşların doğru şekilde kullanmasını sağlamalıdır" diye konuştu. Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu Çorum'da hastaları ile buluştu.

Kısa adı ONKOSAV olan Onkoloji Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin davetlisi olarak daha önce 2 kez Çorum'a gelerek, konferans veren Prof. Saraçoğlu, hastalarının yoğun talebi üzerine 3. kez Çorum'a geldi. Prof.Dr. Saraçoğlu, Çorum'da 'Bitkilerin İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri' konulu bir seminer verdi.

Turgut Özal İş Merkezi Belediye Konferans Salonu'nda yapılan seminere Belediye Başkan Vekili Mahmut Köksal, Sağlık Müdürü Dr. Fikret Purtul, SYO Öğretim Görevlisi Cemil Sözen ile çok sayıda hasta katıldı. Araştırmacı-yazar Prof. Dr. Adnan Saraçoğlu, "Kanser, genlerin hastalığı olduğu için kesin tedavisi kolayca bulunacak bir hastalık değil. Kesin tedavisi ancak uzun yıllar sonra bulunabilir" dedi.

İnsana hizmetin çok kutsal olduğunu belirten Saraçoğlu, Çorum'un seminerler zincirinde ilk göz ağrısı olduğunu, Çorumluların sıcak ilgisinin böyle bir karşılığa neden olduğunu ifade etti. Bitkiler üzerine konuşacağını ancak hangi hastalık olursa olsun teşhisi mutlaka önce hekimlerin koyması gerektiğini anlatan Saraçoğlu, modern tıbbın esaslarını uygulamak zorunda bulunduklarını dile getirdi.

Hekimlerin teşhis koymadan, kulaktan duyma bilgilerle tedavi yönteminin son derece sakıncalı olduğunu anlatan Saraçoğlu, "Hekimler bitkisel tedaviyi kocakarı ilaçları olarak yorumluyor. Ama Avrupa'da bitkisel tedaviyi hekimler bizzat uyguluyor. Halk arasında kendisine lokman hekim sıfatı kazandırmış, 'babadan, dededen el aldım' diyerek insanların karşısına çıkıp şifa dağıtma yöntemine başvuruyorlar. Bu son derece yanlış. Mutlaka hastalığa hekimler teşhis koymalı. Benim söylediklerimle hekiminize danışarak koruyucu ve destekleyici tedavi uygulayabilirsiniz. Hekimler günümüzde hastalıkları teşhiste zorlanıyorlar. Ulusal kanallarda konuştuğumuzda bazı baskılar geliyor. Ama memleket sevgimizden dolayı sözlerimizi sakınmadan ifade etmeye devam edeceğim.

Türkiye bitki örtüsünde öyle bitkiler var ki, kilosu 200-300 bin dolar. Bu bitkiler çobanlara toplatıp yurt dışına gönderiliyor. Ve ithal ilaç olarak bize gönderiliyor. Bitkiler, yaradanın ve tabiat ananın hepimize sunduğu nimetler. Bitkilere yönelik çok fazla. Örneğin meme ve prostat kanserinin en büyük nedeni hormon dengesizliğidir. Sebze ve meyveyi mevsiminde tüketin. Kanserde yüzde 200 artışın arkasındaki neden nedir? Soluduğumuz hava, hormonlu gıdalardır. Yaşadığımız ortamda hiçbir şey saf değil. Havadan bitkiler bile olumsuz etkileniyor. Kur'an ve bilim birbiriyle örtüşür. Doğru yol ilmin yoludur. Yakında 'Kanseri Önleyebilmek' isimli kitabım çıkacak. Son 15 yıldır kanseri önleyebilmenin savaşanı veriyorum" ifadelerini kullandı..

BİTKİLER İNSAN SAĞLIĞINI ETKİLER

Prof. Dr. Saraçoğlu, "Bitkilerin İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri" konulu seminerde, bitkisel tedavi yöntemlerinin Avrupa ülkelerinde çok yaygın olduğunu söyledi. Bitkisel tedavinin öneminin Türkiye'de halen kavranamadığını ve çeşitli hastalıklara yakalanan birçok kişinin doktora başvurmadan aktarlardan aldıkları bitki türleri ile tedavi olmaya çalıştıklarına dikkati çeken Saraçoğlu, bu yöntemin son derece yanlış olduğunu vurguladı. Bitkisel tedavinin doktorların tavsiyesi ile yapılması gerektiğini anlatan Saraçoğlu, "Hastalığın teşhisi mutlaka hekim tarafından konulmalı. Bu dönemde hastalıkların birçoğu şekil değiştirebiliyor. Tabiat ananın bizlere nimet olarak sunduğu bitkilerden fazlasıyla yararlanmalıyız" diye konuştu.

KANSER VAKALARI ARTTI

Saraçoğlu, 1930'lu yıllarda 550 erkekten sadece 1'inde kanser vakası görüldüğünü, ancak bugün 9 erkekten 1'inin kansere yakalandığına dikkati çekti. En çok görülen kanser vakalarının erkeklerde prostat, kadınlarda ise meme kanseri olduğunu belirten Saraçoğlu, "Bir hastalığı, o hastalığa yakalanmadan önlemek ile yakalandıktan sonra tedavi ile önlemek çok farklıdır. Kanser de bu hastalıkların başında geliyor. Anlık kararlarımız, mutsuzluk ve stres kanser yapan etkenlerdir. Düzenli beslenerek, alkol ve sigaradan uzak kalarak kansersiz bir hayat sürebiliriz. Şuan için kesin bir tedavisi olmayan kanserin, kesin tedavisi ancak uzun yıllar sonra bulunabilir. Kanser, genlerin hastalığı olduğu için kesin tedavisi kolayca bulunabilecek bir hastalık değil" dedi.

Konuşmasında bitkilerin kimyasal yapıları hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, yatmadan önce içilecek bir bardak havuç suyunun unutkanlığa karşı çok etkili bir vitamin olduğunu sözlerine ekledi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler