HABER

Bitkisel ilaç kullananlar dikkat!

Bu zararın farkında mısınız? Bitkilerin tedavi amacıyla kullanılması çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Modern tıbbın temelini bitkiler oluştursa da bilinçsiz kullanılan bitkisel ilaçların insan sağlığını olumsuz etkilediği belirtiliyor.

Bitkisel ilaç kullananlar dikkat!

Bitkilerin tedavi amacıyla kullanılması çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Modern tıbbın temelini bitkiler oluştursa da bilinçsiz kullanılan bitkisel ilaçların insan sağlığını olumsuz etkilediği belirtiliyor.


Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Bülent Altun, son yıllarda bitkisel ilaç tüketiminin dünyaya paralel olarak Türkiye'de de artığını söylüyor.


Bitkisel ilaçlar sebebiyle böbreklerinde hasar oluşan hastalarla daha fazla karşılaşmaya başladıklarını vurgulayan Prof. Dr. Altun, "Bu ürünlerin içinde ne var tam bilmiyoruz. Gerekli laboratuvar değerlendirmeleri ne düzeyde yapılıyor şüphelerimiz var" diyor.


Altun, bitkisel ürünlerin vücuda ilaçlı tedavinin aksaması, tedaviye uyumsuzluk, ilaçlarla etkileşim, böbrek taşı veya idrar yollarında tümor gelişimi, kan basıncını yükseltmesi, tedaviye direnç ve elektrolit bozukluklar gibi yan zararları olacağını kaydediyor.


Tüketimin artmasına paralel, bitkisel ürün pazarının da giderek genişlediğine dikkat çeken Bülent Altun, şunları söylüyor:


"Doğal tedavi şeklinde de pazarlanan ürünler hastalara çok cazip gelmiş ve ürünlerin zararsız olabileceği algısına da yol açmıştır. İnternet üzerinden yapılan ticaret, bitkisel ürün pazarının, hem yaygınlaşmasına katkıda bulunmuş hem de denetlenmesini zorlaştırmıştır.


"İlaçların yan etkilerinden çekinen hastaların bitkisel ürünlere yönelmesi ile birlikte farklı sorunlar nefroloji pratiğinde görülmeye başlanmıştır."


"Sıkıntının boyutu şudur, biz de artık Türkiye'de bu türden ilaçları kullandıkları için böbrekleri zarar görmüş insanlarla karşılaşır olduk. Yavaş yavaş yoğun kullanıma bağlı olarak, bu tür hastalar karşımıza çıkıyor."


"Israrla sormamıza rağmen, hasta bitkisel ürün kullandığını en son söylüyor. O kadar basite indirgemişler durumu."


"Aslında tüm neden o ilaca bağlıdır. Devletin bu ilaçların içeriğini çok sağlam bir şekilde araştırması lazım. Laboratuvar değerlendirmelerinin biraz daha derinleşmesi lazım."


"Sağlık Bakanlığı'nın bu zararlı ürünleri ayrıştırması lazım"


İşte faydaları kadar zararlarına da dikkat etmeniz gereken bitkisel ürünler:


YEŞİL ÇAY TANSİYONU YÜKSELTİYOR


Bilimsel çalışmalar yeşil çayın yaşlanmayı geciktirici özelliğinden kansere karşı kullanılmasına kadar pek çok farklı etkisi bulunduğunu gösteriyor.


Buna karşın içerisindeki kafein türevlerinin yüksek tansiyon hastalarında tansiyonu yükselttiği ve gastrit ya da ülser gibi mide sorunu olanlarda mide asidi artışına bağlı şikâyetleri tetiklediği de biliniyor.


Ayrıca yeşil çayın bileşenlerinden olan "kateşinler" büzücü özellikleri nedeniyle mide ve kabızlık sorunu yaşayanları olumsuz etkileyebiliyor.


BİBERİYENİN FAZLASI KARACİĞERE ZARARLI


Biberiye çayının yağ yakıcı etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış.


Bu özelliğinin yanında sindirime yardımcı olduğu da biliniyor. Biberiye uçucu yağının içindeki "keton" bileşenlerinin karaciğer toksisitesi yapması nedeniyle çok fazla miktarda tüketiminden kaçınılması gerekiyor.


Bu nedenle, zayıflama çayı formüllerine belli oranda biberiye koymak gerekiyor.


ZENCEFİL VE MAYDANOZ DÜŞÜK NEDENİ OLABİLİR


Hamilelik, bitkisel çayların en dikkatli kullanılması gereken dönemlerin başında geliyor. Aşırı bitki çayı tüketimi, bebekte olumsuz değişiklik veya düşüklere yol açabiliyor.


Zencefil çayı hamilelerde bulantı ve kusmaya karşı kullanılan güvenilir bir çay olmasına rağmen günde 1 gramdan fazla zencefil almak rahim hareketlerini artırarak anne adayının düşük riskini artırabiliyor.


Zencefil tüketimine hamilelerin yanında safra taşı olan veya safra kesesi alınmış kişilerin de dikkat etmesi gerekiyor.


Çünkü zencefil, safra artırıcı özelliğiyle yağlı yiyeceklerin sindirimine ve vücuttan ödemin atılmasına yardımcı oluyor.


Ancak safra taşı olanlarda taşın hareket ederek safra kanalını tıkaması ya da safra kesesi alınmış kişilerde artan safra salgısının yol açabileceği bel hizasındaki ağrı durumlarına karşı bilinçli olmak gerektiği belirtiliyor.


Zencefilin hamileler üzerindeki etkisi, maydanoz için de söz konusu. Maydanozun yemeklerde tüketilmesinde bir sakınca yokken salata ya da çay olarak fazla miktarda alımı düşüğe veya karaciğer hasarına neden olabiliyor.


KEKİK ÇAYI KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜRÜYOR


Kekik çayı; sindirimi kolaylaştırıcı etkisinin yanında şeker metabolizmasını düzenleyerek kan şekerini düşürdüğü için sağlıklı bir çay.


Ancak kekikteki "uçucu yağın", yüksek tansiyon hastalarında tansiyon yükseltici etkisi yüzünden kullanılmaması öneriliyor.


ISIRGAN BÖBREK TAŞINA YOL AÇABİLİYOR


Bitkilerde idrar artırıcı özellikteki bileşenler yaygın şekilde bulunuyor.


Buna bağlı olarak böbrek taşı olan kişilerin bitki çaylarını tüketirken büyük bir taşın idrar yollarına düşerek yolu tıkayabileceği riskini göz önünde bulundurması gerekiyor.


Uygun mevsimde toplanmayan ısırgan bitkisini fazla miktarda yemek veya çay şeklinde tüketmek de böbrek taşı oluşumuna neden olabiliyor.


Ayrıca bazı bitkilerde kan şekerini düşürücü bileşenlerin miktarının fazla olması diyabet hastalarında kan şekerinin aşırı düşmesine bağlı sorunlar yaratabiliyor.


SİNAMEKİ OTU 2 HAFTADAN FAZLA KULLANILMAMALI


Sinameki bitkisinin temel bileşeni olan, "antrasenozit" iritan müshil özelliğiyle biliniyor.


Bağırsakları tahriş eden bu bitkiyi 1-2 haftadan fazla kullanmamak gerekiyor.


Sürekli kullanımı, bağırsak tembelliğine yol açarak kişiyi sinameki kullanmadan doğal yolla tuvalete çıkamaz hale getirebiliyor.


ORGAN NAKLİ OLANA SARI KANTARON YOK


Sarı kantaron, depresyon ve ülsere karşı oldukça etkili ve güvenilir bir bitki.


Ancak organ nakli olan kişilerin vücuduna doku reddini önlemek amacıyla verilen ilacın hızla atılmasına neden olarak hastaya nakledilen organın reddine yol açabiliyor.


Bu nedenle organ nakli olmuş kişilerin sarı kantaron bitkisinden uzak durmaları öneriliyor.


Ayrıca bitkilerde bulunabilecek tarım-veteriner ilaçları, ağır metallerle çevresel toksinlerin; karaciğer ve böbrek hasarına bağlı organ iflası nedeni olabiliyor.


DOĞRU TÜR MELİSA ALIN


Akşamları yemek sonrası hafif yatıştırıcı özelliği olan melisa çayının papatyayla karıştırılarak içilmesinin günün stresinin atılmasında yararlı olduğu görülüyor.


Ancak kullanılan melisanın "melissa officinalis" bitkisinden olması büyük önem taşıyor. Yine akşam yemeğinden sonra sindirimi kolaylaştırıcı bitkilerin tüketilmesinde de bir sakınca bulunmuyor.


KALP HASTALARI BU BİTKİLERİ TÜKETMESİN!


Atkuyruğu, ısırgan, kiraz sapı, ayrık otu, mısır püskülü, süpürge otu, ölmez çiçek gibi çok sayıda bitki ödem söktürücü etki gösteriyor.


Ancak bu bitkileri böbrek taşı veya kalp hastalığı olanların dikkatli kullanması gerekiyor.


BİTKİLER KANSER YAPAR MI?


Kanser hastalarının tükettikleri çayların kalitesi oldukça önemli.


Analizi yapılmamış, güvenilir olmayan bitkide bulunabilecek zararlı toksinler, kanser tedavisi gören hastaların karaciğer, böbrek ve kalp gibi hassaslaşmış organları üzerinde olumsuz etki yaratabiliyor.


Ayrıca kanser oluşma riskini artırabilecek bitkiler arasında bulunan meryem hort, öksürük otu ve karakafes otuna karşı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından uyarılar yapılarak bu bitkilerin kullanımının önerilmediğini belirtiyor.

En Çok Aranan Haberler