YUNUS OKUR - Bitlis'te, dünyanın en büyük ikinci krater gölünün bulunduğu Nemrut Dağı eteklerinde jeoloji mühendislerince yürütülen alan taramasından elde edilecek yüksek ısıdaki suyun buharıyla elektrik enerjisi üretilecek. Bitlis sınırları içinde bulunan Nemrut kalderasında özel bir şirket tarafından yürütülen çalışmalarla elde edilecek 120 ile 200 derecedeki sıcak suyun buhar gücüyle kentte enerji üretimi sağlanacak. Şirket yetkilisi Bakır Geldegül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güroymak ilçesindeki arazide yaklaşık bir aydır yürütülen çalışmalarda 60 dereceye varan ısıda doğal çıkışlı sıcak su kaynaklarına rastladıklarını söyledi. Jeotermal enerjiye dönük çalışma yürüttükleri için suyun ısısının 120 ile 200 derecede olması gerektiğini vurgulayan Geldegül, bu ısıya sahip sulardan elektrik üreteceklerini ifade etti. Geldegül, hedefledikleri ısıdaki suya ulaşmaları durumunda Güroymak'ta ciddi bir yatırım yapacaklarına değinerek, şöyle konuştu: "İnşallah en kısa zamanda çalışmalarımız sonuç verir. Şu anda 2 bin 700 hektar alanda çalışma yapıyoruz. Yaklaşık 8 aydır belirli noktalarda bazı çalışma yaptık. Bunun sonucunda çıkacak raporlarla hangi noktada kaç derece sıcak su olduğunu tespiti için sondaj çalışması yapacağız. Yaklaşık 20 gün sonra bütün kriterler ortaya çıkacak. Bizde bu kriterler sonucu yatırımımızın hedefini belirleyeceğiz. İlk amaçta burada 47 megavatlık bir elektrik santrali oluşturmayı planlıyoruz. Tabi ki verimli sonuçlar alırsak, bunu daha da büyütmeyi ve geliştirmeyi düşünüyoruz." Belirli bir dereceden sonra suyun turizm, balık üreticiliği, seracılık ve konut ısıtmasında kullanılabileceğini anlatan Geldegül, asıl hedeflerinin jeotermal enerji olduğunu, bu alanların da zamanla yapılacağını dile getirdi. -"Bitlis kendi enerjisini kendisi üretmiş olacak" İstedikleri ısıdaki suya 2 bin metrede ulaşmayı hedeflediklerini bildiren Geldegül, "İnşallah en kısa zamanda böyle bir sonuca ulaşırız. Bitlis kendi enerjisini kendisi üretmiş olacak. Afyonkarahisar kendi enerjisini üretebiliyorsa Bitlis'te kendi enerjisini üretecek noktaya gelecek. Yapacağımız bu santral ayrıca istihdama da katkı sunacak" dedi. Şirketin jeoloji mühendisi Abdullah Güngör ise 7 yıldır jeotermal üzerine Türkiye'nin birçok bölgesinde çalışma yaptığına işaret ederek, Güroymak bölgesinde radon ve karbondioksit gazı ölçümleri yaptıklarını söyledi. Jeofizik çalışmaların 2 ay daha devam edeceğini kaydeden Güngör, araştırmadan çıkacak sonuca göre şirketin hareket edeceğini belirtti. Jeoloji mühendisi Deniz Kapçak da bir yıldır bölgede jeotermal alanında çalışma yaptığını bildirerek, ilksel tarihten beri jeotermalın sağlık alanında değerlendirildiğini ifade etti. 1970'li yıllarda çıkan petrol krizinden sonra jeotermal enerjinin gündeme geldiğini hatırlatan Kapçak, şöyle devam etti: "Ardından enerji alanında değerlendirmelere geçildi. Literatür bilgilerine bakıldığında jeotermal enerji, jeolojik yapıya bağlı kalarak yerin yapısının yani magmatik tabakanın verdiği ısının, su buharının ve gazların birleşimiyle çıkmakta. 1980'li yıllarda çıkan güvenlik problemlerinden dolayı bölgemizde çok fazla çalışma yapılamamıştı. Maden Tetkik Arama'nın (MTA) çalışmalarına göre, Türkiye, Avrupa'da jeotermal alanda birinci, dünyada ise 7. sırada. Ülkemizdeki jeotermal potansiyelin yüzde 90'lık kısmının Ege Bölgesi'nde geri kalanının tüm Türkiye'ye yayıldığı söyleniyor. Bizce hatalı bir tespit yapılmıştır. Buradaki çalışmalarla bölgenin potansiyelini ortaya çıkarmış olacağız ve raporlarımızı hazırlayacağız."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz