Biyoyakıtlar Samsun’da Değerlendiriliyor

Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (KTAE) tarafından “2. Ulusal Biyoyakıtlar Sempozyumu” düzenlendi.27-30 Eylül tarihleri arasında Serra Otel’de yapılacak sempozyumun açılışına Samsun Valisi İbrahim Şahin, AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, KTAE Müdürü Kibar Ak, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, öğretim üyeleri katıldı.Sempozyumun açılış konuşmasını yapan sempozyumun düzenleme kurulu ve KTAE Müdürü Kibar Ak, “Dünyada ve buna bağlı olarak endüstriyel uygulamalarda enerjiye bağımlılık hızla artış göstermektedir. Mevcut enerji ihtiyaçlarının fosil yakıtlar yönünden zengin ülkelerden karşılanması ve bu yakıt rezervlerin sınırlı olması, bu yakıt kullanımının çevreye olan olumsuz etkileri nedeniyle son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarına talep ve araştırmalar hız kazanmıştır. Aynı zamanda fosil yakıtların çevreye olan etkileri insan sağlığına olan olumsuzlukları, fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan gazlarının etkileri herkes tarafından bilinmektedir. Bu nedenle fosil yakıtların yerini su, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyoyakıtlar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının alacağı gözükmektedir. Ülkemizde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda, enerji tarımı konusunda çalışan Samsun KTAE, bünyesinde ‘Enerji Tarımı Araştırma Merkezi’ bulunmaktadır. Enstitü tarafından düzenlenen sempozyumda, biyoyakıtların bütün türleri, geniş ölçekli olarak ele alınacaktır. Bu sempozyumda bugüne kadar yapılan çalışmaların bilimsel perspektiften ele alınmasının yanında, geleceğe yönelik projeksiyonların da ortaya konulması amaçlanmaktadır” dedi.Gelişmekte olan ülkelerin gelişmeye ihtiyaç duyduğu enerjinin çok önemli bir sorun olduğunu belirten OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, “Ülkemizde Samsun’un bu anlamda bir araştırma merkezi olarak seçilmesi son derece sevindirici ve isabetli bir karar olmuştur. Bu anlamda kullanılan biyokütle üretimi için bölgemizin iklimin uygun olması bu anlamda ülkemizin enerji açığının kapatılmasında önemli çalışmalar yapılacağının da bir göstergesidir. Bugün biz burada Türkiye’nin enerji açığını kapatması için biyoyakıt üretimi ile ilgili konuları tartışacağız. Ziraatçılar olarak tarımsal üretim için yani insan gıdası ve hayvan yemi olarak üretilecek ürünlerin kullanılması için toprağın ne derecede enerji için kullanılması gerektiğini iyi tartışmamız gerekiyor. Bu bizim açımızdan etik bir sorun. İnsanların beslenmesinde kullanacağımız alanları ne derece enerji üretiminde kullanmalıyız. Bunun sorumluluğu bizim üzerimizdedir. Bu alandaki gelişmelere dünya üzerinden baktığımızda biyokütle üretiminin yaygınlaşma alanlarının hangi ülkelerde olduğunu ama bununla ilgili sanayilerin hangi ülkelerde olduğunu incelersek durumun daha iyi farkında oluruz. Bunun için bizim ülkemiz ile ilgili bir sıkıntı yok ama gözümüzün açık olması gerekiyor. Bu alanda bizim gelişmekte olan bir ülke olmamız nedeniyle enerji açığının kapatılmasında ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Onun için Karadeniz bölgesi çok doğru bir seçimdir” diye konuştu.Vali: “Kandil’de de ciddi anlamda doğalgaz ve petrol rezervleri var”Dünyada bir yılda 1.5 trilyon ton biyokütle üretildiğini ifade eden Samsun Valisi İbrahim Şahin, “Samsun’da da biyokütle üretimi konusunda çok ciddi mesafe alıyoruz. Bugün Kandil’i çok duyuyoruz ama sadece terör örgütünün yuvalandığı yer gibi görüyoruz. Aslında Kandil’de de çok ciddi anlamda doğalgaz ve petrol rezervlerinin olduğu ve orayı PKK’lı teröristlerin kamp gibi kullandığı aldatmacasıyla bizi götürüyorlar. 15 Temmuz bize bir şey gösterdi. Malum çetenin silahlı kuvvetlerde yapılanması dolayısıyla biz terörle mücadele ediyormuşuz gibi gözükmemizden sonra bazı şeyler ortaya çıktı. Türkiye bu konuda kararlılığını ortaya koydu. Silahlı kuvvetlerle beraber Kandil de önümüzdeki dönemde nasıl Suriye’ye girilmişse, belli bir derinliği kadar Kandil’e de girilecek ve oranın altında yatakları kullanımı için belki de ülkemize fırsat sunulacak. İsrail’in Gazze bölgesindeki tatsız mücadelesinin altında Güney Kıbrıs’ın alt taraflarındaki çok zengin doğalgaz rezervlerine bir şekilde rahat ulaşması ve onun başka Avrupa ülkelerine satılması noktasında bir koridor açılması çalışması vardı. Onun için bakıyorsunuz tüm ülkeler bu bölgede hiçbir bakışta menfaati olmuyor gibi gözüken batılı ülkeler, Amerika burada cirit atıyorlar, bazı terör örgütlerini destekliyorlar. Bunun arkasında tamamen günü geldiğinde ihtiyaç duyacağı yakıtı buradan almak ya da enerjiyi buradan alıp başka şekilde satmak ve para kazanmak gibi bir dertleri var. Onun için biz hem bu anlamda gözümüzün açık olması gerekiyor hem farklı enerji türlerini elde etmek ile ilgili ciddi çaba sarf etmemiz gerekiyor. Özellikle üniversite hocalarımızın, akademisyenlerin, mürekkep yalayan insanların, biz yöneticileri olabildiğince bu noktada aydınlatmalarını arzu ediyorum. Bu tarz çalışmaları çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu.Konuşmaların ardından sempozyuma destek verenlere plaketler verildi.3 gün sürecek olan sempozyumda 4 çağrılı, 40 sunulu, 22 poster olmak üzere, biyoyakıtlar konusunda toplam 66 bildiri sunulacak. Sempozyumda biyodizel, biyoetanol, biyogaz ve biyokütlenin hammaddeleri, proses, kullanım alanları, ekonomisi, mevzuat ve çevresel etkileri de ele alınacak.